10 Kasım Atatürk' ü Anma Programı

Program Akışı:
Açılış
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı
Günün anlam ve önemini belirten konuşma

• Şiir yarışması sonucunun açıklanması ve ödül takdimi
• Günün anlamı ile ilgili şiirlerin okunması
• Oratoryo
• Kapanış

10 KASIM ATATÜRK’Ü ANMA PROGRAMI

Sayın muhtarım, sayın okul müdürüm, değerli öğretmenlerim ve sevgili arkadaşlarım.
Bugün, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temelini atan büyük mimar; bize azmi, cesareti ve onuru öğreten, bugün sahip olduğumuz her şeyin yolunu açan, çağdaşlığın sembolü Mustafa Kemal Atatürk’ün sonsuzluğa göçüşünün 80. yıldönümü. Onun 1938’de bir 10 Kasım sabahı sona eren maddi hayatı, şimdi yüreklerimizde ve beyinlerimizde birer Mustafa Kemal ideali olarak yaşıyor.
Saatler 9’u 5 geçe insanlık sevgisi ve vatan sevgisiyle dolu, koca bir yürek durdu. Ama saatler durmuyor, dünya dönüyordu. Gerçek olan ölümlere yas tutmak değildi. Esas olan o ruhu yaşamak ve yaşatmaktı.

Ölümünün 80. yılında Büyük Önder’imizi saygıyla anıyoruz.

Şimdi sizleri Eşsiz Komutan Mustafa Kemal Atatürk ve tüm aziz şehitlerimizin manevi huzurlarında bir dakikalık saygı duruşuna ve ardından İstiklal Marşı’mızı söylemeye davet ediyorum.

Tarihin sayfalarını karıştırdığımızda büyük şahsiyetler görürüz. Tarihe yön veren onu değiştiren kahramanlar görürüz. Mustafa Kemal’i görürüz adını ölümsüzlüğe taşıyan…

Günün anlam ve önemini belirten konuşmalarını yapmak için …………………………….….. buraya davet ediyorum.

"Öldü sanmayın beni,
Biliyorum gelemem o yerlere bir daha
Mustafa Kemal olarak
Fakat bilin ki
Kalbinizdeyim sıcak duygularınızla
Elinizdeyim verimli işler içinde,
Başınızdayım düşünceler boyunca,
Beni öldü sanmayın
Nerede üstünse başarınız
Bilin ki orda ben varım."

• 
  
• Şimdi de okulumuzda düzenlenen “10 Kasım ve Atatürk” konulu şiir yarışmasını kazanan /A sınıfı öğrencilerinden …………………………………………… ile ödülünü vermek üzere köyümüz muhtarı Birgül BOZKURT’u buraya davet ediyorum. Arkadaşlarımız şiirlerini de bizimle paylaşacak.
• 
  
• Atatürk diyor ki: “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır.”

…… sınıfından ……………………………………………, “Atatürk” isimli şiiri okumak üzere buraya davet ediyorum.
“Dalgalansın her tarafta şanlı Türk'ün bayrağı
Korumaktır ve yüceltmek azmimiz bu toprağı!
Bu vatan hiç sensiz olmaz, ey güzel cumhuriyet
Milletim öyle demiştir; ya ölüm, ya hürriyet !”

Şimdi de …… sınıfı öğrencilerinden ………………………………………….. “Mustafa Kemal’i
Düşünüyorum” adlı şiiri okumak üzere buraya davet ediyorum.

Başın mı dertte beni hatırla
Duy beni en sıkıldığın an
Baştan sona her şeyiyle bu vatan
Sakın ağlamasın Kasım'larda Fatih'ler Kanunî'ler ölmez
İnanın Mustafa Kemal'ler tükenmez

Şimdi de ….. sınıfı öğrencilerinden ……………………………………………. Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatını anlatan bir yazıyı bizimle paylaşacak.

"Türk halkı, asırlardan beri hür ve bağımsız yaşamış ve bağımsızlığı bir yaşama gereği saymış bir milletin kahraman evlâtlarıdır. Bu millet, bağımsızlıktan uzak yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır!"

Şimdi ise ….. sınıfı öğrencilerinden ……………………………………… “Atatürk’ü Duymak” isimli şiiri okumak üzere buraya davet ediyorum.

Bir türkü söylüyorum gök mavisi
Yıldızlar dolar içime
Dağ basını duman almış
Uğuldayan rüzgâr dinmiş, kesilmiş cihanın nefesi
Dokuzu beş gece Dolmabahçe'de
Kemal'im uyuya kalmış"

Şimdi de ……. sınıfı öğrencilerinden ……………………………………….. “Bir Tutkudur Mustafa Kemal” adlı şiiri okumak üzere buraya davet ediyorum.

Büyük Atatürk!
İlerleme ve kalkınma yolunda Türk gençliği senin yolunda yürüyor. Bize emanet ettiğin cumhuriyeti çağdaş ülkeler seviyesine çıkarmak azmindeyiz.

Şimdi de 7. Sınıf öğrencileri tarafından hazırlanan oratoryo gösterisi ile devam ediyoruz.

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 80. ölüm yıldönümü münasebetiyle düzenlenen anma programımız sona ermiştir. Hepinize teşekkür eder saygılarımızı sunarız.



Sayın Muhtarım, Sayın Müdürüm, Değerli Öğretmenlerim, Sevgili Arkadaşlar.
Bugün 10 Kasım… Cumhuriyetimizin kurucusu, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 80. yıldönümünde onu anmak üzere buradayız. Gözlerimizde bir damla yaş, yüreklerimizde sessiz hıçkırıklar, yine Atatürk’ün huzurundayız.
Gözlerimizin önündeki ışık yüzü henüz solmamıştır. Vatan üstündeki yiğit sesi her taraftan işitilmektedir. Mustafa Kemal adı, gönüllerimizde dalgalanan bir bayrak, damarlarımıza vuran bir nabız, içimizde açan taze bir tomurcuk, bir doğup bir daha batmayan güneştir.
Türk tarihi Mustafa Kemal’i yüzyılların içinde süze süze getirmiş ve bir 19 Mayıs sabahı Türk ulusuna, tarihin en büyük ödülü olarak sunmuştur. Onun atılışlarında binlerce yıllık Türk ruhunun şahlanışı vardır.
İnsanlar çeşit çeşit ölebilirler… Ölmeden evvel ölebilirler, sayılı yıllarını bitirdikleri için ölebilirler. Fakat bir insan vardır ki, onu olaylar yıpratamaz, yıllar tüketemez. Herkese boyun eğdiren ecel onun manevi varlığına dokunamaz. Ulusu için yaşayanlar, ulusu var oldukça yaşarlar, Atatürk bunun için yaşıyor. Büyük önder iyi ki bizimleydin, iyi ki bizimlesin ve bizimle var olacaksın.
Atatürk, çalışmaya, araştırmaya, okumaya, tarihe çok önem vermiş, “Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde güç bulacaktır.” diyerek sizleri okumaya davet etmiştir.
“Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim düşüncelerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeter.” sözleriyle kendisini anlamanız için ilke ve devrimlerini, düşüncelerini anlamak gerektiğinin altını çizmiştir.
Ve onun “ Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizlerindir! Cumhuriyeti biz kurduk, O’nu yükseltecek ve yaşatacak sizlersiniz.” sözü sizlere bir vasiyet niteliğindedir.
Şimdi bir kelime ile Atatürk sizlersiniz… O, zerreler halinde sizlere dağılmış ve ışıklar halinde gözlerinize yansımıştır. Ölümlü vücudu Anıtkabir’de fakat ruhu ve aşkı sizin yüreklerinizdedir.
10 Kasımlar sadece bir yas günü değildir. Aynı zamanda verdiğimiz sözü yineleme günüdür.
Atatürk’ün ebedi hatırasını bu düşünce ve duygularla selamlıyorum…



Atatürk

Atatürk’üm eğilmiş vatan haritasına
Görmedim tunç yüzünü böylesine geceler
Atatürk neylesin memleketin yarasına
Uçup gitmiş elinden, eski makbul çareler.

Nerede İstiklal harbinin o mutlu günleri
Türlü düşmana karşı kazanılan zaferi
Hiç sanmam, öyle ağarsın bir daha tan yeri
Atatürk’üm ben ölecek adam değildim der.

Git hemşerim, git kardeşim toprağına yüz sür
O'dur karşı kıyıdan cümlemizi düşünür
Resimlerinde bile melül mahzun görünür
Atatürk’üm kabrinde rahat uyumak ister.

Cahit Sıtkı TARANCI




MUSTAFA KEMAL'İ DÜŞÜNÜYORUM
Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Yeleleri alevden al bir ata binmiş
Aşıyor yüce dağları, engin denizleri,
Altın saçları dalgalanıyor rüzgârda,
Işıl ışıl yanıyor mavi gözleri...
Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Yanmış, yıkılmış savaş meydanlarında
Destanlar yaratıyor cihanın görmediği
Arkasından dağ dağ ordular geliyor
Her askeri Mustafa Kemal gibi.
Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Gelmiş geçmiş kahramanlara bedel
Hükmediyor uçsuz bucaksız göklere.
Al bir ata binmiş yalın kılıç
Koşuyorlar zaferden zafere...

Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Ölmemiş bir Kasım sabahı!
Yine bizimle beraber her yerde.
Yaşıyor dört köşesinde vatanın
Yaşıyor damar damar yüreklerde.

Mustafa Kemal'i düşünüyorum:
Altın saçları dalgalanıyor rüzgârda,
Mavi gözleri ışıl ışıl görüyorum.
Uykularıma giriyor her gece.
Ellerinden öpüyorum.
Ü. Yaşar OĞUZCAN

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, Türk devriminin yaratıcısı ve uygulayıcısı Mustafa Kemal Atatürk 1881 yılında Selanik’te doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi ise Zübeyde Hanımdır.
Askeri Rüştiye’de matematik öğretmeni tarafından verilen Kemal adını da ismine ekleyen Mustafa Kemal, Manastır Askeri Lisesi’ni bitirip İstanbul’da Harp Okulu’ndan, ardından da Harp Akademisi’nden mezun olarak yüzbaşı rütbesiyle askerlik görevine başladı.
1915’te Çanakkale’de 19. Tümenin komutanlığını yapan Albay Mustafa Kemal “Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum…” emriyle cephenin kaderini değiştirmiş, düşmana “Çanakkale geçilmez!” dedirtmiş ve “Anafartalar Kahramanı” olarak halkının gönlünde derin bir yer edinmiştir.
Çanakkale’den sonra farklı cephelerde de görev alan Mustafa Kemal, Mondros Ateşkes Anlaşmasından sonra ülkemizi işgale kalkışan düşmanlara karşı 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkmıştır. Amasya Genelgesi, Erzurum Kongresi ve Sivas Kongresi ile halkını bir araya toplayan Mustafa Kemal, Türk milletinin bağımsızlığı uğruna Kurtuluş Savaşını başlatmıştır.
23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni açarak yeni Türkiye’ye giden yolu açmıştır. 1. İnönü, 2. İnönü, Sakarya, Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi zaferleriyle bağımsız Türk devletinin temelleri atılmıştır.
24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Antlaşmasıyla Kurtuluş Savaşı sonlanmış, 29 Ekim 1923’te cumhuriyetin ilan edilmesiyle Türkiye Cumhuriyeti’ne uzanan yol tamamlanmıştı. Artık “Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir.”
Harf devrimi, kılık kıyafet devrimi, eğitim öğretimin birleştirilmesi gibi pek çok devrimle Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğe güvenle bakmasını sağlayan Mustafa Kemal, 1934’te yürürlüğe giren Soyadı Kanunu ile “ATATÜRK” soyadını almıştır.
10 Kasım 1938 sabahı saat 9’u beş geçe hayata gözlerini yuman Ebedi Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, milleti ve vatanı uğruna yaptığı tüm fedakârlıklarla, bizlere sunduğu tüm ilke ve inkılaplarıyla her zaman Türk milletinin yolunu aydınlatan en kuvvetli ışık olarak varlığını sürdürecektir. Türk gençliği olarak açtığı yolda, gösterdiği hedefe durmadan yürümeye devam edeceğiz. Varlığımız, Türk milletine armağan olsun.

Atatürk’ü Duymak



Ulu rüzgâr esmedikçe
Yaşamak uyumak gibi.
Kişi ne zaman dinç;
Dalgalanırsa bayrak gibi

Ne var şu dünyada ekmekten daha aziz?
Sürdüğün tarlalara sevginle serpildik.
Ekmek olmak için önce
Buğday olmak gibi.

Silinir sözcüklerden sen hatıra geldikçe
Cılız sözler: Uzanmak, yorulmak, durmak gibi.
Kuvvettir yaptıkların her yeni yetişene
Her ışık, kaynak gibi.

En yakınlar zamanla yüzyıllarca uzak gibi,
Bir sen varsın kalacak, bir sen ölümsüz,
Daha da yakınsın, daha da sıcak
Bıraktığın toprak gibi.

Kaç Türk var şu dünyada, bir o kadar susuz,
Hepsinin gönlünde sen, bir pınar bulmak gibi,
Ancak senin havanda sağlıklar esenlikler:
Olmaya devlet cihanda Atatürk'ü duymak gibi.

Behçet NECATİGİL




Bir Tutkudur Mustafa Kemal



Bir Tutkudur Mustafa Kemal;
Nice sevdalara değişilmeyen.
Yitirilmiş Kasımlarda açan umuttur,
Bir baştır, vazgeçilmeyen...

Bir Türküdür Mustafa Kemal;
Suskun ağızlarda söyleşir, durur.
Arıburnu'nda gözetir denizi.
Köroğlu'nda bağdaş kurup oturur...

Bir İnançtır Mustafa Kemal;
Yurdun dört yönünde, bir çağdır yaşayan.
Sarmış kollarıyla, çepeçevre ulusu.
Sakarya boylarından Akdeniz'e taşıyan...

Bir Anlamdır Mustafa Kemal;
Belkahve'den dürbünüyle seyrediyor İzmir'i.
Özgürlük diyor, al atının üstünde,
Kırıyor kılıcıyla, tutsak eden zinciri...

Bir Bayraktır Mustafa Kemal;
Çekilmiş kalelere, rüzgârda dalgalanan.
Bozkırın bağrında yol alan kağnılara,
Işık tutan, güç veren, yol bulan...

Y. Doğan ERGENELİ