İbadetin faydası kime?

okancan

Bilge Üye
Katılım
23 Eki 2008
Mesajlar
388
Tepkime puanı
0
Sual: İman etmenin, örtünmenin, namaz, oruç, zekât, hac gibi ibadetlerin Allah'a ne faydası var da emretti? İçki, kumar, faiz, zina, yalan, hırsızlık gibi günahların, Allah'a ne zararı var da yasakladı?

CEVAP
Kendisine fayda ve zararı olduğu için değil, bize fayda ve zararı olduğu için emir ve yasaklar koydu. Emir ve yasak koymakla, kullarını şereflendirdi. (Mektubat-ı Rabbani)

Hadis-i kudside buyuruluyor ki:
(Öncekileriniz, sonrakileriniz; küçükleriniz, büyükleriniz; dirileriniz, ölüleriniz; insan ve cinleriniz; en mütteki, itaatli birer kulum olsanız, büyüklüğüm artmaz. Aksine hepiniz, bana karşı duran, Peygamberlerimi aşağılayan birer düşmanım olsanız, ilahlığımdan bir şey eksilmez. Allahü teâlâ, sizden ganidir, Ona hiçbiriniz lazım değildir. Siz ise, var olmanız ve varlıkta kalabilmeniz için her şeyinizle, hep Ona muhtaçsınız.) [Müslim]

Birkaç âyet-i kerime meali:

(Salih amelin, ibadetin faydası, bunu yapanadır.) [Fussilet 46]

(Kim, [ibadet edip günahlardan] temizlenirse, faydası kendinedir.) [Fatır 18]

(Herkes, kendisi için cihad eder, faydası kendinedir.) [Ankebut 6]

(Rabbiniz size idrak kabiliyeti verdi. Hakkı görenin faydası kendine, kör olanın zararı kendinedir.) [Enam 104] (Burada kör olmak, İslamiyet'in bildirdiği gerçekleri görmeyip kâfir olmak demektir.)

(Zerre kadar iyilik ve kötülük eden karşılığını görecektir.) [Zilzal 7, 8]

(Kimse kimsenin günahının cezasını çekmez.) [İsra 15]

(Allah'ın benim ibadetime ihtiyacı yoktur, benim işlediğim günahlar da Ona zarar vermez) diyen kimse, ilaç kullanmayan hastaya benzer. Doktor ona, perhiz ve ilaç tavsiye ediyor, zehirli gıdayı yasak ediyor. Hasta ise, (Perhiz yapmazsam, zehirli gıdayı yersem veya ilaç kullanmazsam, doktora hiç zararı olmaz) diyerek, perhiz yapmasa, zehirli gıdayı yese veya ilaç kullanmasa, bunların doktora zararı olmaz; ama kendine zararı olur. Doktor, kendine faydası olduğu için değil, onun hastalıktan kurtulması için bunları tavsiye etmiştir. Doktorun tavsiyesine uyarsa şifa bulabilir, uymazsa ölüp gidebilir. İşte, (Allah'ın benim ibadetime ihtiyacı yoktur, benim işlediğim günahlar ona zarar vermez) diyerek, iman etmeyen, ibadetlerden kaçan, günahlara dalan kimse de, Cehenneme gider.

İmanlı ölen günahkârlar, er geç Cennete girer. Ancak ibadet etmeyen, günaha devam edenlerin, imanlı ölmeleri çok zordur. İbadetler imanı muhafaza eder. Günahlar imanın sönmesine yol açabilir. Bunun için, günahlardan sakınmalı ve ibadetleri bırakmamalıdır.

Sual: Bazı kimseler, ''Allah'ın affı sonsuzdur, bizi de affeder'' diyerek ibadet etmiyorlar. İbadet etmeyen Cehenneme gitmez mi?
CEVAP
İmanlı ölen günahkârlar, geç de olsa Cennete girer. Ancak ibadet etmeyen, günaha devam eden kimselerin imanlı ölmeleri çok zordur. İbadetler imanı muhafaza eder. Günahlar imanın sönmesine yol açabilir. Bunun için ibadetleri bırakmamalıdır.

Sual: ''Allah acır, affeder'' diyerek ibadet etmemek ve günah işlemek uygun mudur?
CEVAP
Şeyh Yahya Müniri hazretleri buyuruyor ki:
Allahü teâlâ, kerim, rahim olduğu gibi, azabı da şiddetlidir. Bu dünyada, çoklarına fakirlik ve sıkıntı veriyor. Çok kerim ve Razzak olduğu halde, çiftçilik sıkıntısı çekmeyene mahsul vermiyor. Herkesi yaşatan O olduğu halde, yiyip içmeyen kimseyi yaşatmıyor, ilaç kullanmayan hastaya şifa vermiyor.
Yaşamak ve mal sahibi olabilmek gibi dünya nimetlerinin hepsi için sebepler yaratmış, sebebine yapışmayana hiç acımayıp dünya nimetlerinden mahrum bırakmıştır. Ahiret nimetlerine kavuşmak da böyledir. Kâfirliği ve cahilliği, ruhu öldüren zehir yapmıştır. Tembellik de, ruhu hasta yapar. İlaç kullanılmazsa, ruh hastalanır, ölür. Tembelliğin ilacı da, namaz kılmaktır. Bir kimse, zehir yer ve (Allah rahimdir, rahmeti her şeyi kuşatmıştır, beni korur) derse, hastalanır, ölür. İshal olan müshil içerse, şeker hastası tatlı yerse, hastalık artar. O halde, Allahü teâlânın bildirdiği sebeplere yapışmamız gerekir.

Allah'ın azabı çok şiddetlidir
Bazı kimseler, hırsızların, hainlerin, ırz düşmanlarının, hatta gayri Müslimlerin bile affa kavuşacağını bildirip, azap âyetlerinden hiç bahsetmiyorlar. Allahr17;ın azabından bahsetmemek yanlıştır.

İslamiyet, ifrat ve tefritten [aşırılıklardan] uzak bir dindir. Allah'ın rahmetini de azabını da bildirmek gerekir. Çünkü Allahü teâlâ Kur'an-ı kerimde kendi bildiriyor. Bunu gizlemek, örtbas etmek ihanet olur. Ahirette kâfire af ve merhametin zerresi yoktur. Ebedi azap içinde kalacaklardır. Cennete girme şartı Müslüman olmaktır. Müslüman da havf ve reca arasında olmalıdır. Havf, Allah'tan korkmak, reca da Allah'ın rahmetini ümit etmek demektir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Havf ve reca arasındaki mümin, umduğuna kavuşur, korktuğundan emin olur.) [Tirmizi]

Alıntı
 
Benzer konular Forum Tarih
S Din Kültürü ve Ah.Bil 0 2K

Benzer konular

Üst