xokulx
Bilge Üye
- Katılım
- 30 Kas 2017
- Mesajlar
- 211
- Tepkime puanı
- 0
Bilindiği üzere 6 Temmuz 2021 tarihli Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile il milli eğitim müdürlüklerinde Eğitim Müfettişleri istihdam edilmesi kararlaştırılmıştır. Ayrıca 25 Ağustos 2021 tarihli Resmi Gazetede ise 750 adet Eğitim Müfettiş Yardımcısı istihdamına yönelik kadro onayında 650 adet Eğitim Müfettiş Yardımcısının 6. dereceden, 100 adet Eğitim Müfettiş yardımcısının ise 9. dereceden ihdas edileceği resmiyet kazanarak kamuoyuna açıklandı.
Ancak, tüm kadroların 9. ve 6. dereceden ihdas edilmesi ve MEB Teftiş Kurulu Yönetmeliğinde yazılı olan sınav için 35 yaş şartının bulunması aslında iyi niyetle yapılmış güzel bir uygulamayı sorunlu hale getirmekte, hatta uygulanabilir olmaktan çıkarmaktadır.
Nitekim yaş sınırlaması demek özellikle mesleğin en verimli çağında olan, tecrübe ve işleyişi bilerek rehberlik, denetim anlamında eğitime en çok katkı sağlayacak olan kesimin sınava girememesi demektir. Örneğin 2000-2001-2002 yılında mesleğe yeni atanan bir öğretmenimiz bu şartlarda yapılacak olan müfettiş yardımcılığı sınavına katılma hakkını meslek hayatı boyunca elde edememiş olacaktır ki bunun izahı mümkün değildir.
Aksine eğitimi ve eğitim sistemini hiç bilmeyen; hukuk, siyasal bilgiler, iktisadi ve idari bilimler, iktisat ve işletme fakülteleri mezunları ile birkaç yıllık öğretmenlerin eğitimcilere rehberlik etmesi, denetlemesi ve soruşturması hayatın doğasına aykırı ve olanaksızdır. Bu durum yapılan işin altını boşaltmakta, onu anlamsız hale getirmektedir. Oysa meslekte yaklaşık yirmi yılını doldurmuş olan insanların eğitime ve sisteme katkısının daha fazla olacağı ve müfettiş alımından maksadın aslında ancak bu şekilde hâsıl olacağı açıktır.
Kaldı ki emeklilik yaşının uzatılmış olması, ülkede ortalama insan ömrünün uzamasına bağlı olarak çalışma hayatının uzaması, eğitim gibi karmaşık bir sistemin uzun bir tecrübe gerektirmesi zaten doğal olarak yaş sınırlamasını anlamsız hale getirmektedir. Çok daha önemlisi ise meslek hayatı boyunca bu fırsat kendisine hiç verilmemiş olanlara fırsat eşitliği ilkesine aykırı davranılmış olacak bu durumda hukuki sorunlara yol açacak ve dolayısıyla açılacak davalara da zemin hazırlanmış olacaktır.
Bu nedenle testi kırılmadan yetkilileri ve sendikaları bu konuda uyarıyor ve “2017 yılında aynı yönetmeliğe göre yapılmış olan Bakanlık Müfettişliği sınavında yaş sınırlaması aranmamış hatta hiçbir mevzuatta yazılı olmadığı halde sadece Şube Müdürü ve üstü kadrolarda görev yapanlar sınava alınmıştı” Milli Eğitim Bakanlığının yine benzer inisiyatifi kullanarak yaş sınırlaması gibi yanlış bir uygulama yapmamasını, yalnızca liyakati esas almasını, tüm eğitimcileri yazılı sınava alarak herkese fırsat eşitliği sunmasını, şeffaf, adil bir süreçle hak eden, liyakatli ve eğitime katkı sağlayacak insanları müfettiş olarak atamasını naçizane ve dostça öneriyoruz.
Lider Eğitimci Yazarlar Derneği
Ancak, tüm kadroların 9. ve 6. dereceden ihdas edilmesi ve MEB Teftiş Kurulu Yönetmeliğinde yazılı olan sınav için 35 yaş şartının bulunması aslında iyi niyetle yapılmış güzel bir uygulamayı sorunlu hale getirmekte, hatta uygulanabilir olmaktan çıkarmaktadır.
Nitekim yaş sınırlaması demek özellikle mesleğin en verimli çağında olan, tecrübe ve işleyişi bilerek rehberlik, denetim anlamında eğitime en çok katkı sağlayacak olan kesimin sınava girememesi demektir. Örneğin 2000-2001-2002 yılında mesleğe yeni atanan bir öğretmenimiz bu şartlarda yapılacak olan müfettiş yardımcılığı sınavına katılma hakkını meslek hayatı boyunca elde edememiş olacaktır ki bunun izahı mümkün değildir.
Aksine eğitimi ve eğitim sistemini hiç bilmeyen; hukuk, siyasal bilgiler, iktisadi ve idari bilimler, iktisat ve işletme fakülteleri mezunları ile birkaç yıllık öğretmenlerin eğitimcilere rehberlik etmesi, denetlemesi ve soruşturması hayatın doğasına aykırı ve olanaksızdır. Bu durum yapılan işin altını boşaltmakta, onu anlamsız hale getirmektedir. Oysa meslekte yaklaşık yirmi yılını doldurmuş olan insanların eğitime ve sisteme katkısının daha fazla olacağı ve müfettiş alımından maksadın aslında ancak bu şekilde hâsıl olacağı açıktır.
Kaldı ki emeklilik yaşının uzatılmış olması, ülkede ortalama insan ömrünün uzamasına bağlı olarak çalışma hayatının uzaması, eğitim gibi karmaşık bir sistemin uzun bir tecrübe gerektirmesi zaten doğal olarak yaş sınırlamasını anlamsız hale getirmektedir. Çok daha önemlisi ise meslek hayatı boyunca bu fırsat kendisine hiç verilmemiş olanlara fırsat eşitliği ilkesine aykırı davranılmış olacak bu durumda hukuki sorunlara yol açacak ve dolayısıyla açılacak davalara da zemin hazırlanmış olacaktır.
Bu nedenle testi kırılmadan yetkilileri ve sendikaları bu konuda uyarıyor ve “2017 yılında aynı yönetmeliğe göre yapılmış olan Bakanlık Müfettişliği sınavında yaş sınırlaması aranmamış hatta hiçbir mevzuatta yazılı olmadığı halde sadece Şube Müdürü ve üstü kadrolarda görev yapanlar sınava alınmıştı” Milli Eğitim Bakanlığının yine benzer inisiyatifi kullanarak yaş sınırlaması gibi yanlış bir uygulama yapmamasını, yalnızca liyakati esas almasını, tüm eğitimcileri yazılı sınava alarak herkese fırsat eşitliği sunmasını, şeffaf, adil bir süreçle hak eden, liyakatli ve eğitime katkı sağlayacak insanları müfettiş olarak atamasını naçizane ve dostça öneriyoruz.
Lider Eğitimci Yazarlar Derneği