egitimciyiz
Yönetici
Memleketimden Okul Manzaralar…….
MEB dünyanın sayılı bakanlıklarından olan ve içerisinde personeli ,öğretmeni ve öğrenci ile milyonlarca insanı ilgilendiren bir kurumdur. Bu güne kadar hep gerek görsel ve gerekse yazılı basında bir çok sıkıntısını okuduk.Bunlar genelde ya sürekli mahkemelerden dönen yönetici atama yönetmelikleri ya da öğretmen atamaları olmuştur. Evet yukarıda sayılanlar gerçekten eğitim-öğretim için olmazsa olmazlarındandır. Ama ben bu gün bu koskoca bakanlığın belki de unutulan veya unutturulmaya çalışılan başka bir yönlerine bakmak istiyorum sizlerle….
Evet ,bu gün bakanlığımızın bekli de en önemli ve de öncelikli sorunlarından bir tanesi olması gereken yardımcı hizmetler sınıfı ile ilgili yazmak istiyorum.Malumunuz okullarımızda uğrunda canımızı bile vermekten çekinmeyeceğiz varlıklarımız olan çocuklarımız eğitim görmekte.Onların hijyenik ortamda ,fiziki anlamda tertip ve düzeni sağlanmış yerlerde eğitim görmesi gerekmektedir.Belki de biz eğitimcilerin en hassas olması gereken konu bu olması gerekirken maalesef şu anda her şeyi unutmuş ve ikinci bir görev olarak verilen ve sonunun ne olacağı belli olmayan yöneticilik işleri ile uğraşmaktayız.
Sendikalarımız haklı olarak en popüler olan konularda mücadeleler yapmakta böyle fazla ilgi ve talep gösterilmeyen konulara pek ilgi göstermemektedir. Nerde yönetmelik iptali veya nerde üye sayısını arttıracak, daha göz önünde olmasını sağlayacak konular var ise o alanlarda boy göstermektedir.
Dünyanın neresinde bir eğitimci okul çıkışında elbisesini değiştirip sınıfını süpürür veya dünyanın hangi kurumunda işi sadece eğitim olan bir eğitimci soba yakmakla, kalorifer yakmakla uğraşır. Sakın bana “Ya yapıversin ne çıkar”demeyin. Bu çok büyük bir ayıp acziyettir. O sınıfa girecek öğretmen sınıfa girdiğinde tüm dünya ile olan bağlantısını koparması gerekirken bu konularla ilgilenmek zorunda kalıyor.
Gelelim bakanlığımıza, o kadar yanlış bir personel rejimi politikamız var ki bazı okullarda haddinden fazla yardımcı personel çeşitli sebeplerden dolayı istihkam edilmiş iken bazı okullarımızda da bir tane bile bulunmamaktadır. İdarecilerimiz “madem bakanlığımız veremiyor biz başımızın çaresine bakalım “ der ve veli desteği ile para toplayarak bu işleri yürütmeye çalışınca bu sefer de ya sigortasız işçi çalıştırmaktan yüklü miktarda cezalar ödemekte ya da zorla para topluyor denerek görevlerinden alınmaktadır.
Sonuç itibari ile bu problem bizimdir ve bakanlığımızın bu konuda acil çözümler üretmesi çok mu zordur merak ediyoruz. Bunun çözümü yeni personel almak değil kaymakamlıklar veya özel idare müdürlükleri vasıtası ile hizmet alımı yoluyla okullarımızın bu ihtiyaçlarının çözümünü sağlamaktır. Bu sayede hem daha kaliteli hizmet alınmış olacak hem de çocuklarımız daha sağlıklı ortamlarda eğitim görecektir.
Not:Bir sonraki yazımızın konusu:Okullarımızın Ödenek Sorunları
Mehmet KURU
Eğitim Yöneticisi
egitimciyim.net@gmail.com
MEB dünyanın sayılı bakanlıklarından olan ve içerisinde personeli ,öğretmeni ve öğrenci ile milyonlarca insanı ilgilendiren bir kurumdur. Bu güne kadar hep gerek görsel ve gerekse yazılı basında bir çok sıkıntısını okuduk.Bunlar genelde ya sürekli mahkemelerden dönen yönetici atama yönetmelikleri ya da öğretmen atamaları olmuştur. Evet yukarıda sayılanlar gerçekten eğitim-öğretim için olmazsa olmazlarındandır. Ama ben bu gün bu koskoca bakanlığın belki de unutulan veya unutturulmaya çalışılan başka bir yönlerine bakmak istiyorum sizlerle….
Evet ,bu gün bakanlığımızın bekli de en önemli ve de öncelikli sorunlarından bir tanesi olması gereken yardımcı hizmetler sınıfı ile ilgili yazmak istiyorum.Malumunuz okullarımızda uğrunda canımızı bile vermekten çekinmeyeceğiz varlıklarımız olan çocuklarımız eğitim görmekte.Onların hijyenik ortamda ,fiziki anlamda tertip ve düzeni sağlanmış yerlerde eğitim görmesi gerekmektedir.Belki de biz eğitimcilerin en hassas olması gereken konu bu olması gerekirken maalesef şu anda her şeyi unutmuş ve ikinci bir görev olarak verilen ve sonunun ne olacağı belli olmayan yöneticilik işleri ile uğraşmaktayız.
Sendikalarımız haklı olarak en popüler olan konularda mücadeleler yapmakta böyle fazla ilgi ve talep gösterilmeyen konulara pek ilgi göstermemektedir. Nerde yönetmelik iptali veya nerde üye sayısını arttıracak, daha göz önünde olmasını sağlayacak konular var ise o alanlarda boy göstermektedir.
Dünyanın neresinde bir eğitimci okul çıkışında elbisesini değiştirip sınıfını süpürür veya dünyanın hangi kurumunda işi sadece eğitim olan bir eğitimci soba yakmakla, kalorifer yakmakla uğraşır. Sakın bana “Ya yapıversin ne çıkar”demeyin. Bu çok büyük bir ayıp acziyettir. O sınıfa girecek öğretmen sınıfa girdiğinde tüm dünya ile olan bağlantısını koparması gerekirken bu konularla ilgilenmek zorunda kalıyor.
Gelelim bakanlığımıza, o kadar yanlış bir personel rejimi politikamız var ki bazı okullarda haddinden fazla yardımcı personel çeşitli sebeplerden dolayı istihkam edilmiş iken bazı okullarımızda da bir tane bile bulunmamaktadır. İdarecilerimiz “madem bakanlığımız veremiyor biz başımızın çaresine bakalım “ der ve veli desteği ile para toplayarak bu işleri yürütmeye çalışınca bu sefer de ya sigortasız işçi çalıştırmaktan yüklü miktarda cezalar ödemekte ya da zorla para topluyor denerek görevlerinden alınmaktadır.
Sonuç itibari ile bu problem bizimdir ve bakanlığımızın bu konuda acil çözümler üretmesi çok mu zordur merak ediyoruz. Bunun çözümü yeni personel almak değil kaymakamlıklar veya özel idare müdürlükleri vasıtası ile hizmet alımı yoluyla okullarımızın bu ihtiyaçlarının çözümünü sağlamaktır. Bu sayede hem daha kaliteli hizmet alınmış olacak hem de çocuklarımız daha sağlıklı ortamlarda eğitim görecektir.
Not:Bir sonraki yazımızın konusu:Okullarımızın Ödenek Sorunları
Mehmet KURU
Eğitim Yöneticisi
egitimciyim.net@gmail.com