Müzikte Yozlaşmanın Nedenleri??

viyolin

Bilge Üye
Katılım
28 Şub 2008
Mesajlar
277
Tepkime puanı
0
Konum
Türkiye
Prof. Dr. Can Etili

 
  Bir Toplumun Sosyal Yapısında Meydana Gelen Erozyonun Müziğe Yansıması, Müzikte Kirlenme Olarak Tanımlanabilir. Yapılan Bu Tanıma Göre, Müzikte Kirlenmenin Sosyal Kirlenme İle Başladığını Söylemek Mümkündür. Çünkü, Toplumun Aile Yapısında, Eğitim Kurumlarında, Hukuk Anlayışında, Dilini Kullanmasında, Manevi Değerlerinde, Düşünce Yapısında, Örf-adet Ve Geleneklerine Bakış Açısında Meydana Gelen Yozlaşmalar Zincirinin Bir Halkasını Da Sanat Anlayışındaki Çözülme Oluşturmaktadır.

   sanatın Önemli Bir Dalı Olan Müzikte Kirlenme İse, Sosyal Alanda Kirlenme, Basında Kirlenme Ve Teknik Alanda Kirlenme Olmak Üzere Üç Bölüme Ayrılarak İncelenebilir. Buna Göre, Müzikte Kirlenmenin Teknik Unsurlarını İse, Melodik Dokuda, Ritmik Yapıda, Söz Unsurunda Ve İcra Şekillerinde İrdelemek Gerekmektedir. Türkiye'de Yayınlanmakta Olan Müzik Türleri İncelendiğinde, Türk Müziğinde Kirlenmenin Büyük Boyutlarda Olduğu Görülmektedir.

   melodik Kirlenme: Melodik Dokunun Geleneksel Yapısından Uzaklaşması, Eser Yaratımında Aynı Makam Ve Diziler Üzerinde Israr Edilmesi, Melodik Varyantların Kullanımındaki Bilinçsizlik, Yabancı Ve Yerli Figürlerin Sentezindeki Uyumsuzluk, Farklı Tınılar, Akordu Birbirine Uymayan Enstrümanların Bir Arada Kullanılması, Sesler, Perdeler, Aralıklar, Seslerin Yan Yana Dizilmesi, Genişlemeler, Süslemeler, Seyirde Yer Alan Başlangıç, Duraklama Ve Bitiş Noktalarının Değişiklik Adına Keyfi Bir Şekilde Kullanılması, Her Değişimin Bir Gelişme Olmadığı Bilincinin Müzik Uygulayıcılarında Bulunmaması Ve Eser Kopyacılığı, Melodik Kirlenme Olarak Nitelendirilebilir.

  Ritmik Yapıda Kirlenme: Usulleri Meydana Getiren Ritmik Doku İçindeki Darpların, Sayısal Veya Vurgusal (kuvvetli Ve Zayıf Vurgulamaların Düzensizliği) Yapılarının Bozulmuşluğuna Denir. Buna İlave Olarak Aksak Usullerin Dışlanarak Simetrik Ölçülerin Daha Çok Kullanılması Da Ritmik Kirlenmenin Bir Başka Boyutunu Oluşturmaktadır. Aksak Usullerle Bunların Değişik Tiplerinin Az Kullanılması Toplum Kulağının Düz Vuruşlu Ritmik Yapıdaki Usullerle Yıkanmasına Zemin Hazırlamış Olmaktadır.

  Söz Unsurunda Kirlenme: Gerek Halk, Gerekse Divan Edebiyatı Nazım Şekillerinin Kullanılmaması, Eserlerde İletilmek İstenen Mesajların Slogan Cümlelerle İfade Edilmesi, Toplumun Düzeyini Çıkaran Değil, Düşüren Bir Uslupla Verilmesi, Gençliği Düşünmeye Yönlendiren Sözlerden Kaçınılması, Dilin Yanlış Kullanılması, Yabancı Kültüre Özendirmesi, Argo Kelimelere Yer Verilmesi Söz Unsurundaki Kirlenmelerden Bazılarıdır.

  Sosyal Kirlenme: Müzikte Kirlenmenin Teknik Boyutlarının Yanı Sıra Bir De Sosyal Boyutu Bulunmaktadır. Bu İki Unsur Adeta Birbirini Tamamlar Niteliktedir. Sosyal Kirlenme Tarihi Akış İçinde Bir Kronolojik Sıra Takip Etmiştir. Bize Göre Bunları Kirlenmeyi Oluşturan Nedenler Arasında Unkapanı Anlayışına, Devlet'in Ve Trt'nin Müzik Politikalarıyla Türkiye'deki Aydınların, Sanatçıların Ve Dinleyicilerin Tıkandığı Tavra Da Değinmenin Gerekliliğine İnanmaktayız.

  Müzikte Kirlenmenin Trt, Unkapanı Ve Thm İlişkileri Arasında Bir İlgi Olmadığı İzlenimi Vermektedir. Ancak, Trt'de Anonim Karakterlerle Birlikte Yayınlanan Birçok Müzik Eserinin Unkapanı'nda Üretildiği Düşünüldüğünde, Trt Thm Ve Unkapanı Arasındaki İlişkinin Sanıldığının Aksine, Çok Yakın Olduğunu Ortaya Çıkarmaktadır. Bu Sebeple İki Kirlenme Konusunda Unkapanı'nın Trt'yi Etkilemiş Olması, İkisini Birlikte İnceleme Gereğini Doğurmuştur. Sosyal Kirlenmenin Oluşumunda Takip Edilen Kronolojik Sıra Şu Şekilde Olmuştur.

   kumpanya Tabir Edilen Heyetlerle 1950'li Yıllara Kadar Anadolu'da, Kanto Geleneği İle, Özellikle İstanbul'da Sürdürülmeye Çalışılan Sanat Faaliyetlerinde, 1950'li Yıllardan Sonra, Büyük Bir Değişim Gözlenmeye Başlanmıştır. Geleneksel Toplum Yapısından Uzaklaşmak Kumpanyalara Olan İlginin Azalmasına Neden Olurken, Radyodan Milyonlara Ulaşan Yayınların Öne Çıkması Da, Sanat Faaliyetindeki Değişimi Büyük Ölçüde Etkilemiştir . Ayrıca, Toplumda Meydana Gelen Sanayileşme Hareketlerinin Getirdiği Ekonomik Gelişmeler, Sanat Anlayışının Değişiminde Rol Oynamıştır. Toplumda Meydana Gelen Değişimleri, Sosyal Ve Ekonomik Yaşamın Bir Göstergesi Olarak Değerlendirmek, Bize Göze, Yerinde Bir Yorumdur. Nitekim İlk Değişimler Kumpanyalarla İlgili Olmuş, Onlara Gösterilen Rağbette Azalmalar Meydana Gelmiştir. Toplumun Geleneksel Yapıdan Uzaklaşmasını Kampanyalar Döneminin Sonunu Hazırlayan Etkenler Arasında Kabul Etmek Doğru Bir Yaklaşım Olacaktır.

   türk Halkı, Bir Yandan Alışkın Olmadığı Sosyal Ve Ekonomik Değişiklikleri Benimsemeye Çalışırken, Diğer Yandan Da, Radyodan Dinlediği Müzik Türüne Olan İlgisini Ve Talebini Açığa Vurmaya Başlamış, Dinlediği Sanatçıları Da Daha Yakından Görmek Ve Birlikte Olmak Arzusunu Yoğun Bir Sevgi İle Ortaya Koymakta Tereddüt Etmemiştir. Halkta Beliren Bu İstek Tecimsel Kazancın Çekiciliğini De Birlikte Getirmiş, Bu Çekiciliğe Kapılan Gazino Patronlarını Öne Çıkarmış Ve Hemen Harekete Geçmelerini Sağlamıştır.

   sosyal Ve Ekonomik Yaşam Standartlarının 1950'li Yıllarda Belirlediği Anlayış, Kısa Bir Zaman Sonra ''sanat Dünyasını" ''eğlence Dünyası'na'' Dönüştürmüştür. Bu Ayırımın Tabii Sonucu Olarak Sanat Gündemini Belirleyen, Kültür Sahibi Kişiler Yerlerini Yavaş Yavaş Para Sahibi Olan Kimselere Terk Etmek Zorunda Kalmışlardır. Geleneksel Yapının Unutulup, Şehir Kültürünün Gelişmesi, ''radyo Müziği'nin'' Yanında Bir De ''gazino Müziği'nin'' Ve ''gazino Müşterisi'nin'' Meydana Gelmesine Neden Olmuştur.

   bütün Bu Gelişmelere Paralel Olarak 1960 Yılına Gelindiğinde, Artık Dinleyici Yerini Müşteri Diye Adlandırılan Kimselere Bırakmak Zorunda Kalmıştır. Bunun Sonucunda Da, Gazino Kültürü Aynı Yıl, Müzikte Gösteri Anlayışını Getirmiş Ve Halk Tarafından Da Kabul Görmüştür.
başlangıçta Radyo Üslubunu Ve Kalitesini İçeren Gazino Müziğinin, Radyo Dinleyicisi Gibi Müzik Zevki Gelişmiş Bir Müşteri Kitlesi Vardı. Bu Müşteri Günümüzde Olduğu Gibi, Belli Bir Gurubun Değil, Gerçek Anlamda Müzikseverlerin Temsilcisiydiler. Belli Bir Kültür Olgunluğu İçindeydiler. Gazinolarda Thm Ve Tsm'nin En Seçkin Ve İddialı Eserleri, Dönemin Usta Yorumcu Ve Müzisyenleri Tarafından İcra Edilmekteydi. Dönemin, Dinleyicileri İse, Belli Bir Esere Veya Sanatçıya Koşullanmamış, Gerçekten Kaliteli Müzik Dinlemek İsteyen Kimselerden Oluşmaktaydı. Sahnedekileri Seyretmekten Ziyade, Dinlemeye Gelmekteydiler.

   gösteriden Çok, Konser Niteliğinde Gerçekleştirilen Sahne Sanatında, 1960'lı Yıllarda, Gazinolara Daha Fazla Müşteri Çekmek Adına Büyük Bir Değişim Yaşanmaya Başlamıştır. Başlangıçta Son Derece Masum Olup, Sadece Giysilere Ait Olan Bu Değişiklik İstekleri, Bir Süre Sonra Müziği De İçine Alarak, Niteliksiz Ve Niceliksiz İcraların Elinde "gazino Müziği 'nin" Saygınlığının Yok Edilmesine Neden Olmuştur. O Kadarki; ''eserlerde'' Ve ''okuyuculardaki'' Seviye Düşüklüğü, Gerçekte Olması Gereken Düzeyli Uslubu, Allı Pullu Giysilerden Merhamet Dilenecek Bir Konuma Getirmiştir. İşte, Müziğin Bu Tek Başına Dinleyiciye Yetmeme Anlayışının Piyasaya Hakim Olması, ''müzikte Kirlenmenin'' Başlamak Üzerine Olduğunun Tehlikeli Sinyallerini Göstermesi Bakımından Önemlidir. Bunu İzleyen Bir Başka Tehlike De, Sessiz Sedasız ''piyasa Müziği'' Adı Altında Yeni Bir Müzik Türü Anlayışının Doğması Olmuştur. Gözden Kaçan Bu Nokta, Gelecekte Müzikte Yozlaşmanın Boyutlarının Ne Denli Büyük Olacağını Göstergesini Oluşturacaktır.

   zaman İçinde ''gazino Müziği'', ''piyasa Müziği'' ''radyo Müziği'' Derken, Dinleyiciler De Bu Türlere Göre Sınıflandırılmışlardır. Müzikte Endüstrileşme, Teknolojik Gelişim, Sözlü-yazılı Basın Yolu İle Desteklenen Ve Beslenen Bu Ayrımlara, Bir Çok Yeni Tarzlar Daha Eklenmiştir. Tecimsel Kaygı Ve Popülerlik Anlayışı Da Bu Kargaşadan Yararlanarak, Sanat Yaşamında Gündemin Başına Yerleşerek Müzikte Kirlenmenin Temellerini Atmıştır.

   bize Göre, Müzikte Yozlaşmanın En Önemli Nedenlerinden Biri De Popülerlik Anlayışının Sosyal Açıdan Çözülmekte Olan Bir Topluma Kulak Yıkama Yolu İle Benimsettirilmiş Olmasıdır. Bu Uygulama Müzik Tacirlerine Tatlı Kazançlar Sağladığı İçin, Ülkede Müzik Kültürünün Temelden Sarsılmış Olmasıyla Kimse İlgilenmemiştir. Kültür Bakanlığı Ve Trt'nin Zaman Zaman Uyguladığı Yanlış Müzik Politikası Ve Özellikle Özel Radyo-televizyon Yayınlarının Kalitesizliği, Ülke Genelinde Bir ''estetik'' Boşluğun Oluşmasına Adeta Yardımcı Olmuştur. Doldurulması Çok Güç Olan Bu Boşluğun, Günümüzde Estetik Krizlerin Kaynağı Olan Unkapanı Anlayışının İnsafına Terk Edilmiş Olması Da Sorunun Bir Başka Boyutunu Oluşturmaktadır.

   bugün Sanatı Ve Sanatçıyı Kendilerine Sağladığı Tecimsel Kazançlara Göre Değerlendiren Unkapanı-doğru Ya Da Yanlış- Ürettiği Müzik Politikasını, Devlet'in Müzik Politikasının Yerine Koyabilme Gücünde Ve Cür'etindedir. ''halk Sanattan Anlamaz,'' ''kaliteli Eser Satmaz,'' Diyerek Halkı Estetik Duygulardan Yoksun Sayan, Plak Ve Kaset Endüstrisinin Temsilcisi Unkapanı, Sanatı Da Sanatçıyı Da Dişlileri Arasında Öğüterek Yok Eden Bir Mekanizmaya Dönüşmüştür. Hatta Günümüzde Yalnız Devlet Yayın Organlarına Değil, Özel Radyo Ve Televizyonlara Da Hükmeden Bir Dukalık Gibi Çalışmaktadır. Kendi Kanunları Ve Kendi Kuralları Bulunmaktadır. Burada Her Şey Satış Grafiğine Göre Değer Kazanmaktadır. Böyle Olunca Amaçlarını Gerçekleştirebilmek İçin Kullandıkları, Her Aracı Meşru Saymak Gibi Bir Mantığı Haklı Görmektedirler. ''çocuk Türkücüler'' Furyası Da, Müzik Dünyasına Unkapan'ı Tarafından Getirilmiştir. Bu Çocuklara Çocuk Türküleri Değil, Büyüklere Seslenen Koyu Arabesk Şarkılar Okutturulmuştur. Onların Sırtından Para Kazanmayı Normal Karşılayan Bu Anlayış, Doğulu Aksanıyla Türkü Söyleyen Küçücük Çocukların Çığlıklarını Topluma Müzik Diye Sunmuş Ve Kabul De Ettirmişlerdir. Hatta Bunları Sanat Ürünleri Olarak Nitelemekte De Herhangi Bir Sakınca Görmemişlerdir. Bize Göre, Geleceklerine, Para Kazanmak İçin Adeta İpotek Konulan Bu Küçüklerin Hayatları, Sosyal Kirlenmedeki Oluşumda Unkapanı'nın İzlerini Büyük Ölçüde Taşımaktadırlar.

  Bütün Bu Anlatılanların Dışında, Unkapanı Müzik Anlayışının Akademik Kirlenmeye Kadar Uzanan Yönleri De Vardır. Müzik Dünyasında Mevcut Olan Terim Ve Kavram Kargaşası Çoğunlukla Kaynağını Buradan Almaktadır. Arabesk, Fantezi Müzik, Roman Ağzı Müzik, Disko-pop, Anadolu-pop Vs. Gibi Terimler, Akademik Müzik Dünyasına Unkapanı Tarafından Getirilmiştir.

   müzik İçin Film İle, Film İçin Müzik Ayırımına Uymayan, Öz Ve Söz İle Bağdaşmayan Klipler De Kirlenmeyi Arttıran Nedenler Arasındadır. Solistte Solist Eserlerde De Eser Niteliği Olmayınca, Unkapanı'ndaki Yapımcılar Akıllara Durgunluk Veren Yönetmelerle Bunları Kabul Ettirmeye Çalışmaktadırlar. Müstehcenliğe Varan Erotik Görüntüler Eşliğinde Müzik, ''dinlenme'' Vasfını Yitirerek, Seyredilir Bir Meta Haline Getirilmektedir.

   bize Göre, Unkapanı Anlayışının ''kurtkapanı'na'' Dönüştüğü Ve Müziğin De Bu Kurt Kapanında, Kurtlar Sofrasına Yem Edildiği, Artık Gözle Görülen Bir Vakıa Haline Gelmiştir. Ancak, Bunda Geçmişte Trt'nin Kalitesiz Eserlere Karşı Koyduğu Katı Sansürün Sanatçıların Özgürlüğünü Kısıtlayıcı Rolü Kadar, Kaliteli Eserlerin Yayınlanmaması İçin Özel Radyo-televizyonların Uyguladıkları Adeta Gizli Sansürün De Paylan Büyüktür. Daha Da Önemlisi Tüketici Konumda Olan Dinleyicilerin, Vurdumduymazlığı, Cahilliği Ve Müzik Zevkinin Asgari Düzeyde Bile Yokluğu Bir Başka Etkeni Oluşturmaktadır. Bütün Bu Saptanan Hususlar Bulanıklığı Arttıran Nedenler Arasında Kabul Edebilir. Bu Nokta Çok Önemlidir. Çünkü, Bilinçli Bir Dinleyici Kesimi Karşısında Kirli Bir Müziğin Barınmasına Olanak Yoktur, Diye Düşünmekteyiz.

   müzikte Kirlenme İle İlgili Sosyal Boyuttaki Bir Gözlemimiz De Şudur: Sanatçı Aldığı Eğitim Doğrultusunda Toplumu Yönlendiren, Eğiten, Üreten, Kültürel Alanda Karizması Olan Kişidir. Müzik Dünyasında Sanat İcra Eden Kişilerdeki Mesleki Cehalet, Kirlenmenin Boyutlarına, Daha Başka Boyutlar Da İlave Etmektedir. "bizim Eller, Ne Güzel Eller'' Diye Türkü Söyleyen Sanatçının Türkünün Özündeki Memleket Motifinden Habersiz, Kendi Ellerini Seyircinin Gözünün İçine Sokarcasına Türkü Söylemesi, Onda, Sanat Ciddiyetinin, Olgunluğunun, Gelişiminin Ve Liderlik Vasfının Olmadığını Göstermesi Bakımından Çarpıcı Bir Örnektir. Bu Kirlenme De Sanatçının Katkı Payının Ne Ölçüde Olduğunu Tespit Açısından Önemli Bir Saptamadır.

   kirlenme Nedenleri Arasında, Kültürel Bulanıklığı Gören Aydınların, Sanatçıların Suskunluk Şeklindeki Pasif Desteklerini De Unutmamak Gerekir. Ayrıca Sanatçı Yetiştiren Kurumların Azlığı Veya Buradan Mezun Olan Bu Kişilerin Ekonomik Nedenlerle Piyasanın Kucağına Olgunlaşmadan İtilmesi, Kirliliğe Prim Veren Sebeplerden Bazılarıdır.

    Müzikte Özgürlük Adına Yapılan Uygulamalardaki İstismar Da, Bir Başka Kirlenme Nedenini Oluşturmaktadır. Bize Göre Sanatçı, Sanatında Elbette Özgür Olmalıdır. Yaratıcı Güce Konulacak Her Kısıtlama Sanata Vurulan Bir Darbedir. Ancak, Özgürlüğün De, Sanatın Özüne Yakışacak Şekilde Olması Bir Başka Kuraldır. Estetik Duyguları Dile Getirmeyen Mide Bulandıran Dizeleri Ben Özgürüm, Ne İstersem, Nasıl Hissedersem Onu Söylerim Diyerek, ''b... Yedik." ''ebabil Bir Kuştur Bunu Bilmeyen P...tur'' Dizeleriyle İfade Etmek, Ne Dereceye Kadar Sanat Tanımıyla Bağdaşmaktadır? Anlayabilmek Mümkün Değildir.

   yozlaşmada Daha Da Acı Ve Tehlikeli Olan Bir Hususta Şudur. Eser Yaratma Gücünün Estetik Duygularla Beslenmemesi Sonucunda, Yeni Eser Üretimi Durma Noktasına Gelmiştir. Bu Yüzden Haksız Ve Tatlı Kazanca Alışmış Olan Müzik Tacirleri Melodi Hırsızlığına Yeltenmekte Ve Karşılığında Da Büyük Telif Ücretleri Almaktadırlar. Hatta İş O Boyutlara Varmıştır Ki, Başka Eserden Sekiz Ölçüye Kadar Alıntı Yapmaya Hakları Olduğunu Dahi İleri Sürenler Bulunmaktadır. Büyük Orkestra Eserleri İçin Geçerli Olabilecek Bu Savın, Tüm Duygularını 8-9 Ölçü İçinde İfade Eden Thm Ve Tsm Eserleri İçin Nasıl Bir Gerekse İle Kabul Ettirilmeye Çalışacakları, Doğrusu Merak Konusudur. Düşüncemize Göre, Müzikte Kirlenmenin Temelinde Değişim Adına Yapılan Uygulamalar Yatmaktadır. Ama Unutmamak Gerekir Ki, Her Değişim Bir Gelişim Değildir. İşte Bu Nedenle Dinleneceği Yerde Tüketilen Bir Meta Konumuna Getirilen Müzikte Kirlenme, Sosyal Ve Ahlaki Kirlenmenin Bir Başka Boyutunu Oluşturmaktadır.

   olumsuz Yönleri Bu Şekilde Saptanan Unkapanı Anlayışının, Müzik Dünyasına Hizmetleri De Vardır. Öncelikle Müziğe Getirdiği Bir Çok Tür (yanlış Veya Doğru Terimle Nitelendirilmiş Olsun) Çok Renklilik Olarak Değerlendirilebilir. Hatta Bunlardan Bazılarının Müzikteki Zenginliğimize Katkıları Olduğu Yorumunu Bile Yapabilir. Çağın En Gelişmiş Teknolojisini Müzik Dünyasına Sunmuş Olması Da Olumlu Sayılabilecek Davranışları Arasında Düşünmek Mümkündür. Yıllarca Kendisini Yinelemediği İçin Fonksiyonunu Yitirmiş Yorgun Sanatçılara Karşı, Genç Sesler Ve Yeni Yüzler Kazandırarak, Müzik Severlere Seçenekler Sunmaktadır. Müziğin Memur Zihniyeti İle Yapılmaması Gerektiğini Örnekleriyle Sergilemiştir. Sanatçının, Temsil Ettiği Toplumun Gerisinde Kalmayacağını, Böyle Bir Davranışın Sanatçının Kendisini Yok Etmesiyle Eş Anlamda Olduğunu Uygulamaları İle Kanıtlamıştır. Müzik Okullarından Mezun Olan Müzisyenlere Yeni Yeni İş Alanı Oluşturmuştur. Ayrıca Yine Genç Müzisyenler İçin Deneyim Kazandıran Ve Onları Yetiştiren Bir Laboratuar Gibi Hizmet Vermektedir. Yetiştirdiği Aklı Başında Birçok Değerli Sanatçıyı Da, Günümüzde Müzik Adına Söz Söyleyebilecek Konuma Getirmiştir. Öğrenilen Bir İki Eserle Gelmiş Olan Şöhrette Devamlılığını Sağlanabilmesi İçin Bir Ekip Çalışmasının Mevcudiyetine İşaret Etmesi De, Dikkat Çeken Bir Başka Özelliğidir. Menejer-organizatör Prodüktör Ve Basın Danışmanı Gibi Kavramlar Müziğin İletişiminde Devrim Yaratan Kavramlardandır. İşte Bunlardan Faydalanmanın Gerekliliğine İşaret Etmesi Bakımından, Sanatçılara Adeta Yol Göstermiş Olmasını Da Olumlu Davranışları Arasında Düşünülmesine Neden Olmaktadır.






 
Üst