C
cendere
Ziyaretçi
Allah (c.c.) Kuran'da Namaz Hakkında Neler Buyuruyor.
1. "şüphesiz Ki Namaz Hayasızlıktan Ve Kötülükten Alıkoyar."
ankebût Sûresi (29), 45
Âyet-i Kerîmenin Tamamının Anlamı Şöyledir: "sana Vahyedilen Kitabı Oku Ve Namazı Kıl. Şüphesiz Ki Namaz Hayasızlıktan Ve Kötülükten Alıkoyar. Allah'ı Anmak Elbette En Büyük İbadettir. Allah Yaptıklarınızı Bilir."
Âyette Hayasızlık Ve Kötülük Diye Tercüme Edilen "fahşâ" Ve "münker" Kelimelerinin Anlamı Daha Kapsamlıdır. Fuhşiyat, Açıktan Ve Alenî İşlenilen Bütün Çirkinlikleri, Edepsizlikleri Ve Ahlâk Dışı Davranışları İfade Eden Bir Kelimedir. Münker De, Aklın Ve Şerîatın Beğenmediği Bütün Uygunsuz Davranışları Ve Günahları İfade İçin Kullanılır. Öncelikle Namaz İçinde Böyle Şeyler Yapılmaz, Onun Gerektirdiği Bütün Edeplere Uyularak Namaz Kılınır. Gerçekten Şuurla Ve Hakikatına Erilerek, Farkında Olunarak, Ne Olduğu Bilinerek Kılınan Bir Namaz, Namaz Dışında Da İnsanı Her Türlü Çirkinlikten, Uygunsuz Davranıştan, Edep Dışı Hareketlerden Alıkoyar. Onun İçin Resûl-i Ekrem Efendimiz: "kim Namaz Kılar Da O Namaz Kendisini Hayasızlıktan Ve Kötülükten Alıkoymazsa, O Namaz Olsa Olsa Onun Allah'tan Daha Fazla Uzaklaşmasını Sağlar" Buyurmuştur (münâvî, Feyzü'l-kadîr, Vı, 221). Kur'an'ın Namazla İlgili Birçok âyeti Vardır. Nevevî'nin Konuyla İlgili Olarak Sadece Bu âyetle Yetinmesinin Sebebi, Onun Kapsayıcılığından Olsa Gerektir.
2. "namazlara, Özellikle Orta Namaza Devam Ediniz."
bakara Sûresi (2), 238
beş Vakit Namazı Eksiksiz Kılmak Ve Bunu Ara Vermeksizin Yapmak Gerekir. Çünkü âyetteki Muhafaza Kelimesi Namazların Eksiksiz, En Mükemmel Şekilde Ve Vaktinde Kılınması Gibi Özellikleri Kapsamına Alır. Ayrıca Bütün Rükünlerini Ve Şartlarını Da Yerine Getirerek Namaz Kılmamız İcap Eder. Zira âyetin Devamındaki "allah İçin Boyun Eğerek Kalkın Namaza Durun" Emri Bunu Gerektirir. Burada Geçen Kunut Tabiri, Taati, Huşûu, Boyun Eğmeyi Ve Ayakta Durmayı İfade Eder Ki, Dilimizde Buna Divan Durmak Denir. Peygamberimiz: "namazın En Faziletlisi Kunutu Uzun Olandır" Buyurmuştur (müslim, Müsâfirîn 164-165).
orta Namaz Dediğimiz Salât-ı Vustânın Hangi Vaktin Namazı Olduğu Hakkında Çeşitli Görüşler İleri Sürülmüşse De, Genel Kabul Gören İkindi Namazı Olduğudur. Sahâbeden Hz.ali, İbni Mes'ûd, Ebû Eyyûb, İbni Ömer, Semüre İbni Cündeb, Ebû Hüreyre, İbni Abbas, Ebû Saîd El-hudrî, Hz.Âişe Ve Daha Birçokları Salât-ı Vustânın İkindi Namazı Olduğu Görüşündedir. Ebû Hanîfe, İmam Mâlik, Bir Görüşünde İmam Şâfiî Ve Ahmed İbni Hanbel De Aynı Kanaattedirler. Hz.ömer, Ebû Mûsa Ve Muâz'ın Da Aralarında Bulunduğu Bazı Sahâbîler İse Sabah Namazı Olduğunu Söylemişlerdir. Bazı Sahâbîlerin Öğle Namazı, Bazılarının Akşam, Bazılarının Da Yatsı Namazı Dedikleri Nakledilir. Hatta Bu Görüşler Cuma Namazından Bayram Namazına Kadar Uzanan Bir Çerçeveye Oturtulmaya Çalışılır. Bunların Her Biri Üzerinde Duracak Değiliz. Fakat Peygamber Efendimiz'in: "orta Namaz İkindi Namazıdır" Hadisi (tirmizî, Salât 19) Ve Ahzab Harbi Gününde: "bizi Orta Namazdan, İkindi Namazından Alıkoydular. Allah Onların Evlerini Ve Kabirlerini Ateşle Doldursun" (müslim, Mesâcid 205) Buyurması,"ikindi Namazıdır" Diyenlerin Delilini Teşkil Etmektedir. Ayrı Namazlar Olduğunun İfade Edilmesi De, Bütün Namazların Korunması Ve Hiçbirinin İhmal Edilmemesi Gerektiğini Ortaya Koyar. Nitekim âyetin Başında Bütün Namazları Muhafaza Ediniz Emrinin Yer Alması Bunun En Kesin Delilidir.
3. "eğer Tövbe Ederler, Namazı Kılarlar, Zekâtı Verirlerse Onları Serbest Bırakın."
tevbe Sûresi (9), 5
bu Ayetin Tamamının Anlamı Şöyledir: "haram Ayları Çıkınca Allah'a Ortak Koşanları Nerede Bulursanız Öldürün; Onları Yakalayın, Hapsedin Ve Her Gözetleme Yerinde Oturup Onları Bekleyin. Eğer Tövbe Ederler, Namazı Kılarlar, Zekâtı Verirlerse Onları Serbest Bırakın. Çünkü Allah Bağışlayan, Esirgeyendir."
insanın Mü'min Olmasının En Önemli Göstergelerinden Biri Namazdır. Namaz Kılan İnsana âyette Geçen Muamelelerin Hiçbiri Yapılmaz. Bu âyetin Hükmü Müşrik Arapları Kapsamaktadır. Onlar İman Edip Namaz Kılmayı Ve Zekât Vermeyi Kabul Edince, Daha Önce Yapmış Oldukları Şeyler, Küfür Ve Haksızlıklar Bağışlanır. Çünkü İslam İnsanın Geçmişini Örter, Kişi âdeta Hayata Yeni Başlamış Ve Dünyaya Yeni Gelmiş Gibi Muamele Görür.
4. "cuma Namazı Kılınınca Yeryüzüne Dağılın Ve Allah'ın Lütfundan İsteyin. Allah'ı Çok Zikredin Ki Kurtuluşa Eresiniz."
cum'a Sûresi (62), 10
cuma Namazından Önce Ve Sonra Kılınacak Sünnet Namazlar Hakkında 101 Numaralı Hadiste Bilgi Verilmiştir. Bu âyet-i Kerîmenin Bulunduğu Cuma Sûresinin Dokuzuncu âyetinde Cuma Ezanı Okununca, İşi Gücü Bırakıp Allah'ı Anmak Üzere Cuma Namazı Kılınması Gerektiği Belirtilmekte, Açıklamakta Olduğumuz Yukarıdaki Onuncu âyette De Cuma Namazını Kıldıktan Sonra Herkesin Tamamen Serbest Olduğu, Dilediği Şekilde Hareket Edebileceği İfade Edilmektedir. Diğer Bir Söyleyişle, Cuma Namazını Kılan Kimsenin Bu Görevini Yerine Getirmiş Olduğu, Şayet Ticaretinin Başına Dönmek İstiyorsa Dönebileceği, İlim Öğrenmek İstiyorsa Tekrar Kitaplarının Başına Oturabileceği, İbadet Etmek İstiyorsa Dilediği Şekilde İbadet Edebileceği, Hatta Dinlenmek İstiyorsa Dinlenebileceği Ortaya Konmaktadır. Âyet-i Kerîmedeki "yeryüzüne Dağılın" İfadesi Kesin Bir Emir Değildir. Artık Herkesin Dilediğini Yapmakta Serbest Olduğu Yönünde Bir Açıklamadır.
Âyet-i Kerîmenin Devamındaki "allah'ı Çok Zikredin Ki Kurtuluşa Eresiniz" Buyruğu, Cuma Namazı Kılanlara Bir Hatırlatma Ve Uyarı Mâhiyetindedir. Yüce Rabbimiz Bu Kısa Ve Özlü Tavsiyesi İle Bize Şöyle Demektedir:
siz Cuma Namazını Kılmakla Bir Görevi Yerine Getirdiniz, Artık Dağılıp Gidebilirsiniz; Ama Kendinizi Büsbütün Dünyaya Kaptırmayın. Kalbinizi Devamlı Surette Canlı Ve Uyanık Tutabilmek İçin İşinizin Başında Veya Evinizde İken Yahut Bir Yere Gelip Giderken Allah'ın Adını Anıp Zikrederek, Zaman Zaman Kur'an Okuyarak, Nâfile Namazlar Kılarak, Allah'ın Kullarına Ve Diğer Mahlûkatına İyi Davranıp Hizmet Ederek, O'nun Size Esirgemeden Verdiği Lütufları Düşünerek Cenâb-ı Hakk'ı Her Fırsatta Anıp Zikredin. Böyle Davranırsanız Allah'ın Rızâsını Kazanabilir Ve Dolayısıyla Kurtuluşa Erebilirsiniz.
5. "gecenin Bir Bölümünde De Uyanıp Kalk Ve Sana Mahsus Olmak Üzere, Nâfile Namaz Kıl; Ola Ki Bu Sâyede Rabbin Seni Övgüye Değer Bir Makama Ulaştırır." İsrâ Sûresi (17), 79
Âyet-i Kerîmede Peygamber Efendimiz'den, Gecenin Bir Kısmında Uykudan Kalkması Ve Namaz Kılması İstenmektedir. Arapçada Geceleyin Uykudan Uyanarak Namaz Kılmaya Teheccüt Dendiği İçin Bu Namaza Da Teheccüt Namazı Adı Verilmiştir.
peygamber Efendimiz Bütün Gece Uyumayıp Namaz Kılan Sahâbîlerini İkaz Etmiş, Bunun Vücudu Yorgun Düşüreceğini Dikkate Alarak Bütün Gece İbadet Etmeyi Doğru Bulmamıştır. 152 Numaralı Hadiste Geniş Bir Şekilde Ele Alındığı Üzere, Resûl-i Ekrem Sallallahu Aleyhi Ve Sellem Genç Sahâbîsi Abdullah İbni Amr İbni Âs'ın Kendini Hırpalarcasına İbadet Etmesini Yasaklamıştır.
Âyet-i Kerîmeden Anlaşıldığına Göre Teheccüt Namazı Sadece Peygamber Efendimiz'in Şahsına Mahsus Bir İbadettir. Bu İbadetin Resûlullah İçin Fazladan Bir Fazilet Yani Mendup Ve Nâfile Olduğunu Söyleyen âlimler Vardır. Onları Böyle Düşünmeye Sevk Eden, Peygamber Aleyhisselâm'ın Geçmişte Kalan Ve İleride İşlenmesi Mümkün Görülen Bütün Günahlarının Bağışlanmasıdır. Ümmeti İçin Durum Elbette Farklıdır. Gece Namazı Onların Günahlarına Kefâret Ve Bağışlanmalarına Sebep Olur. Bazı âlimler İse Teheccüt Namazı Denilen Gece Namazının Peygamber Efendimiz İçin Beş Vakit Namaz Üzerine İlâve Edilmiş Fazladan Bir Farz Olduğunu Söylemişler, Bu Özel Farz İle Onun Ümmetine Olan Üstünlüğünün Bir Kere Daha Pekiştirildiğini Belirtmişlerdir.
Âyette "ola Ki Bu Sâyede Rabbin Seni Övgüye Değer Bir Makama Ulaştırır" Diye Belirtilen Makâm-ı Mahmûd, Hamd, Minnet Ve Teşekkürlerini Sunma Makamı Demektir. Bu Yüce Makam Resûl-i Ekrem Efendimiz'e Mahsustur. Kıyamet Gününde Her Ümmet, Diğer Bir İfadeyle Bütün Beşeriyet Resûlullah'ın Şefaatıyla Mahşerdeki O Korkunç Bekleyişten Bir An Önce Kurtulmak İsteyecekler, Kurtulur Kurtulmaz Da Ona Bu Lütuf Ve Şefâatinden Dolayı Şükranlarını Sunacaklardır. Makâm-ı Mahmûd'un, Makâm-ı Şefaat Olduğu Söylenebilir.
6. "vücutları Yatak Yüzü Görmez."
secde Sûresi (32), 16
vücutlarının Yatak Yüzü Görmediği Belirtilen Kimseler, Geceleyin Kalkıp Allah Rızâsı İçin İbadet Eden, Namaz Kılan, Dua Eden Kimselerdir. Bu âyet-i Kerîmenin Tamamı Şöyledir:
"korkuyla Ve Ümitle Rablerine Yalvarıp İbadet Ettikleri İçin Vücutları Yatak Yüzü Görmez. Kendilerine Verdiğimiz Nimetlerden Allah Yolunda Harcarlar."
geceleri Kalkıp İbadet Eden Kimselerin Mükâfatı Yukarıdaki âyetin Devamında (17 Numaralı âyette) Şöyle Belirtilmektedir:
"yaptıklarına Karşılık Olarak Onlar İçin Kendilerini Mutlu Edecek Ne Güzel Nimetler Hazırlanıp Saklandığını Bilemezler."
Âyet-i Kerîmede Bu Mükâfatın Büyüklüğünü Hiç Kimsenin Tahmin Ve Hayal Edemeyeceği Belirtilmektedir. Onun Ne Muazzam Ve Erişilmez Bir Mükâfat Olduğunu Sadece Cenâb-ı Hak Bilir. 1884 Numaralı Hadiste Geleceği Üzere Peygamber Efendimiz Allah Teâlâ'nın Has Kulları İçin Hazırladığı Bu Mükâfatı Hiçbir Gözün Görmediğini, Hiçbir Kulağın Duymadığını, Bu Büyük Lutfun Hiçbir İnsanın Hatır Ve Hayalinden Geçmediğini Söylemiştir.
ibadet Ve Tâatla Meşgul Oldukları İçin Vücutları Yatak Yüzü Görmeyen Bu Bahtiyar İnsanlardan, Aşağıdaki âyette Şöyle Söz Edilmektedir:
7. "geceleri Pek Az Uyurlar."
zâriyât Sûresi (51), 17
Âyet-i Kerîmenin Baş Tarafından İtibaren Cenneti Kazanmış Muttakî İnsanların Özellikleri Sayılmakta, Bu Özelliklerden Birinin, Dünyada İken Geceleri Teheccüt Namazı Kılmak İçin Pek Az Uyumaları, Zamanlarını Allah'a İbadet Ve Dua İle Geçirmeleri Olduğu Belirtilmektedir. Bir Sonraki âyette Onların Bu İbadetlerinin Seher Vakitlerine Kadar Devam Ettiğine İşaretle "seher Vakitlerinde Bağışlanma Diledikleri" Söylenmektedir.
hayatın Fâni, Ömrün Kısa, Dünyanın Gelip Geçici Olduğu Unutulmamalı, Sağlığın Ve Gençliğin Pek Çabuk Tükenen Birer Sermâye Olduğu Göz Ardı Edilmemelidir. Geceleri Kalkıp İbadet Ve Dua Etmek Nefsimize Hoş Gelmediğinden, Tembelliğimize Kılıf Bulmak İçin Bin Dereden Su Getirmekteyiz. Halbuki Bize Ömür Sermayesini Lütfeden Allah Teâlâ, Başka âyetlere Bakmasak Bile, Yukarıdaki Üç âyette, İyi Kullarının Özelliklerinden Birinin Geceleri İbadet Etmek İçin Yatağını Terk Etmek Olduğunu İfade Buyurmaktadır. Rabbim Hepimize İbadet Zevki Nasip Eylesin (âmin).
kaynak: Riyâzü's Sâlihîn, Erkam Yayınları.
1. "şüphesiz Ki Namaz Hayasızlıktan Ve Kötülükten Alıkoyar."
ankebût Sûresi (29), 45
Âyet-i Kerîmenin Tamamının Anlamı Şöyledir: "sana Vahyedilen Kitabı Oku Ve Namazı Kıl. Şüphesiz Ki Namaz Hayasızlıktan Ve Kötülükten Alıkoyar. Allah'ı Anmak Elbette En Büyük İbadettir. Allah Yaptıklarınızı Bilir."
Âyette Hayasızlık Ve Kötülük Diye Tercüme Edilen "fahşâ" Ve "münker" Kelimelerinin Anlamı Daha Kapsamlıdır. Fuhşiyat, Açıktan Ve Alenî İşlenilen Bütün Çirkinlikleri, Edepsizlikleri Ve Ahlâk Dışı Davranışları İfade Eden Bir Kelimedir. Münker De, Aklın Ve Şerîatın Beğenmediği Bütün Uygunsuz Davranışları Ve Günahları İfade İçin Kullanılır. Öncelikle Namaz İçinde Böyle Şeyler Yapılmaz, Onun Gerektirdiği Bütün Edeplere Uyularak Namaz Kılınır. Gerçekten Şuurla Ve Hakikatına Erilerek, Farkında Olunarak, Ne Olduğu Bilinerek Kılınan Bir Namaz, Namaz Dışında Da İnsanı Her Türlü Çirkinlikten, Uygunsuz Davranıştan, Edep Dışı Hareketlerden Alıkoyar. Onun İçin Resûl-i Ekrem Efendimiz: "kim Namaz Kılar Da O Namaz Kendisini Hayasızlıktan Ve Kötülükten Alıkoymazsa, O Namaz Olsa Olsa Onun Allah'tan Daha Fazla Uzaklaşmasını Sağlar" Buyurmuştur (münâvî, Feyzü'l-kadîr, Vı, 221). Kur'an'ın Namazla İlgili Birçok âyeti Vardır. Nevevî'nin Konuyla İlgili Olarak Sadece Bu âyetle Yetinmesinin Sebebi, Onun Kapsayıcılığından Olsa Gerektir.
2. "namazlara, Özellikle Orta Namaza Devam Ediniz."
bakara Sûresi (2), 238
beş Vakit Namazı Eksiksiz Kılmak Ve Bunu Ara Vermeksizin Yapmak Gerekir. Çünkü âyetteki Muhafaza Kelimesi Namazların Eksiksiz, En Mükemmel Şekilde Ve Vaktinde Kılınması Gibi Özellikleri Kapsamına Alır. Ayrıca Bütün Rükünlerini Ve Şartlarını Da Yerine Getirerek Namaz Kılmamız İcap Eder. Zira âyetin Devamındaki "allah İçin Boyun Eğerek Kalkın Namaza Durun" Emri Bunu Gerektirir. Burada Geçen Kunut Tabiri, Taati, Huşûu, Boyun Eğmeyi Ve Ayakta Durmayı İfade Eder Ki, Dilimizde Buna Divan Durmak Denir. Peygamberimiz: "namazın En Faziletlisi Kunutu Uzun Olandır" Buyurmuştur (müslim, Müsâfirîn 164-165).
orta Namaz Dediğimiz Salât-ı Vustânın Hangi Vaktin Namazı Olduğu Hakkında Çeşitli Görüşler İleri Sürülmüşse De, Genel Kabul Gören İkindi Namazı Olduğudur. Sahâbeden Hz.ali, İbni Mes'ûd, Ebû Eyyûb, İbni Ömer, Semüre İbni Cündeb, Ebû Hüreyre, İbni Abbas, Ebû Saîd El-hudrî, Hz.Âişe Ve Daha Birçokları Salât-ı Vustânın İkindi Namazı Olduğu Görüşündedir. Ebû Hanîfe, İmam Mâlik, Bir Görüşünde İmam Şâfiî Ve Ahmed İbni Hanbel De Aynı Kanaattedirler. Hz.ömer, Ebû Mûsa Ve Muâz'ın Da Aralarında Bulunduğu Bazı Sahâbîler İse Sabah Namazı Olduğunu Söylemişlerdir. Bazı Sahâbîlerin Öğle Namazı, Bazılarının Akşam, Bazılarının Da Yatsı Namazı Dedikleri Nakledilir. Hatta Bu Görüşler Cuma Namazından Bayram Namazına Kadar Uzanan Bir Çerçeveye Oturtulmaya Çalışılır. Bunların Her Biri Üzerinde Duracak Değiliz. Fakat Peygamber Efendimiz'in: "orta Namaz İkindi Namazıdır" Hadisi (tirmizî, Salât 19) Ve Ahzab Harbi Gününde: "bizi Orta Namazdan, İkindi Namazından Alıkoydular. Allah Onların Evlerini Ve Kabirlerini Ateşle Doldursun" (müslim, Mesâcid 205) Buyurması,"ikindi Namazıdır" Diyenlerin Delilini Teşkil Etmektedir. Ayrı Namazlar Olduğunun İfade Edilmesi De, Bütün Namazların Korunması Ve Hiçbirinin İhmal Edilmemesi Gerektiğini Ortaya Koyar. Nitekim âyetin Başında Bütün Namazları Muhafaza Ediniz Emrinin Yer Alması Bunun En Kesin Delilidir.
3. "eğer Tövbe Ederler, Namazı Kılarlar, Zekâtı Verirlerse Onları Serbest Bırakın."
tevbe Sûresi (9), 5
bu Ayetin Tamamının Anlamı Şöyledir: "haram Ayları Çıkınca Allah'a Ortak Koşanları Nerede Bulursanız Öldürün; Onları Yakalayın, Hapsedin Ve Her Gözetleme Yerinde Oturup Onları Bekleyin. Eğer Tövbe Ederler, Namazı Kılarlar, Zekâtı Verirlerse Onları Serbest Bırakın. Çünkü Allah Bağışlayan, Esirgeyendir."
insanın Mü'min Olmasının En Önemli Göstergelerinden Biri Namazdır. Namaz Kılan İnsana âyette Geçen Muamelelerin Hiçbiri Yapılmaz. Bu âyetin Hükmü Müşrik Arapları Kapsamaktadır. Onlar İman Edip Namaz Kılmayı Ve Zekât Vermeyi Kabul Edince, Daha Önce Yapmış Oldukları Şeyler, Küfür Ve Haksızlıklar Bağışlanır. Çünkü İslam İnsanın Geçmişini Örter, Kişi âdeta Hayata Yeni Başlamış Ve Dünyaya Yeni Gelmiş Gibi Muamele Görür.
4. "cuma Namazı Kılınınca Yeryüzüne Dağılın Ve Allah'ın Lütfundan İsteyin. Allah'ı Çok Zikredin Ki Kurtuluşa Eresiniz."
cum'a Sûresi (62), 10
cuma Namazından Önce Ve Sonra Kılınacak Sünnet Namazlar Hakkında 101 Numaralı Hadiste Bilgi Verilmiştir. Bu âyet-i Kerîmenin Bulunduğu Cuma Sûresinin Dokuzuncu âyetinde Cuma Ezanı Okununca, İşi Gücü Bırakıp Allah'ı Anmak Üzere Cuma Namazı Kılınması Gerektiği Belirtilmekte, Açıklamakta Olduğumuz Yukarıdaki Onuncu âyette De Cuma Namazını Kıldıktan Sonra Herkesin Tamamen Serbest Olduğu, Dilediği Şekilde Hareket Edebileceği İfade Edilmektedir. Diğer Bir Söyleyişle, Cuma Namazını Kılan Kimsenin Bu Görevini Yerine Getirmiş Olduğu, Şayet Ticaretinin Başına Dönmek İstiyorsa Dönebileceği, İlim Öğrenmek İstiyorsa Tekrar Kitaplarının Başına Oturabileceği, İbadet Etmek İstiyorsa Dilediği Şekilde İbadet Edebileceği, Hatta Dinlenmek İstiyorsa Dinlenebileceği Ortaya Konmaktadır. Âyet-i Kerîmedeki "yeryüzüne Dağılın" İfadesi Kesin Bir Emir Değildir. Artık Herkesin Dilediğini Yapmakta Serbest Olduğu Yönünde Bir Açıklamadır.
Âyet-i Kerîmenin Devamındaki "allah'ı Çok Zikredin Ki Kurtuluşa Eresiniz" Buyruğu, Cuma Namazı Kılanlara Bir Hatırlatma Ve Uyarı Mâhiyetindedir. Yüce Rabbimiz Bu Kısa Ve Özlü Tavsiyesi İle Bize Şöyle Demektedir:
siz Cuma Namazını Kılmakla Bir Görevi Yerine Getirdiniz, Artık Dağılıp Gidebilirsiniz; Ama Kendinizi Büsbütün Dünyaya Kaptırmayın. Kalbinizi Devamlı Surette Canlı Ve Uyanık Tutabilmek İçin İşinizin Başında Veya Evinizde İken Yahut Bir Yere Gelip Giderken Allah'ın Adını Anıp Zikrederek, Zaman Zaman Kur'an Okuyarak, Nâfile Namazlar Kılarak, Allah'ın Kullarına Ve Diğer Mahlûkatına İyi Davranıp Hizmet Ederek, O'nun Size Esirgemeden Verdiği Lütufları Düşünerek Cenâb-ı Hakk'ı Her Fırsatta Anıp Zikredin. Böyle Davranırsanız Allah'ın Rızâsını Kazanabilir Ve Dolayısıyla Kurtuluşa Erebilirsiniz.
5. "gecenin Bir Bölümünde De Uyanıp Kalk Ve Sana Mahsus Olmak Üzere, Nâfile Namaz Kıl; Ola Ki Bu Sâyede Rabbin Seni Övgüye Değer Bir Makama Ulaştırır." İsrâ Sûresi (17), 79
Âyet-i Kerîmede Peygamber Efendimiz'den, Gecenin Bir Kısmında Uykudan Kalkması Ve Namaz Kılması İstenmektedir. Arapçada Geceleyin Uykudan Uyanarak Namaz Kılmaya Teheccüt Dendiği İçin Bu Namaza Da Teheccüt Namazı Adı Verilmiştir.
peygamber Efendimiz Bütün Gece Uyumayıp Namaz Kılan Sahâbîlerini İkaz Etmiş, Bunun Vücudu Yorgun Düşüreceğini Dikkate Alarak Bütün Gece İbadet Etmeyi Doğru Bulmamıştır. 152 Numaralı Hadiste Geniş Bir Şekilde Ele Alındığı Üzere, Resûl-i Ekrem Sallallahu Aleyhi Ve Sellem Genç Sahâbîsi Abdullah İbni Amr İbni Âs'ın Kendini Hırpalarcasına İbadet Etmesini Yasaklamıştır.
Âyet-i Kerîmeden Anlaşıldığına Göre Teheccüt Namazı Sadece Peygamber Efendimiz'in Şahsına Mahsus Bir İbadettir. Bu İbadetin Resûlullah İçin Fazladan Bir Fazilet Yani Mendup Ve Nâfile Olduğunu Söyleyen âlimler Vardır. Onları Böyle Düşünmeye Sevk Eden, Peygamber Aleyhisselâm'ın Geçmişte Kalan Ve İleride İşlenmesi Mümkün Görülen Bütün Günahlarının Bağışlanmasıdır. Ümmeti İçin Durum Elbette Farklıdır. Gece Namazı Onların Günahlarına Kefâret Ve Bağışlanmalarına Sebep Olur. Bazı âlimler İse Teheccüt Namazı Denilen Gece Namazının Peygamber Efendimiz İçin Beş Vakit Namaz Üzerine İlâve Edilmiş Fazladan Bir Farz Olduğunu Söylemişler, Bu Özel Farz İle Onun Ümmetine Olan Üstünlüğünün Bir Kere Daha Pekiştirildiğini Belirtmişlerdir.
Âyette "ola Ki Bu Sâyede Rabbin Seni Övgüye Değer Bir Makama Ulaştırır" Diye Belirtilen Makâm-ı Mahmûd, Hamd, Minnet Ve Teşekkürlerini Sunma Makamı Demektir. Bu Yüce Makam Resûl-i Ekrem Efendimiz'e Mahsustur. Kıyamet Gününde Her Ümmet, Diğer Bir İfadeyle Bütün Beşeriyet Resûlullah'ın Şefaatıyla Mahşerdeki O Korkunç Bekleyişten Bir An Önce Kurtulmak İsteyecekler, Kurtulur Kurtulmaz Da Ona Bu Lütuf Ve Şefâatinden Dolayı Şükranlarını Sunacaklardır. Makâm-ı Mahmûd'un, Makâm-ı Şefaat Olduğu Söylenebilir.
6. "vücutları Yatak Yüzü Görmez."
secde Sûresi (32), 16
vücutlarının Yatak Yüzü Görmediği Belirtilen Kimseler, Geceleyin Kalkıp Allah Rızâsı İçin İbadet Eden, Namaz Kılan, Dua Eden Kimselerdir. Bu âyet-i Kerîmenin Tamamı Şöyledir:
"korkuyla Ve Ümitle Rablerine Yalvarıp İbadet Ettikleri İçin Vücutları Yatak Yüzü Görmez. Kendilerine Verdiğimiz Nimetlerden Allah Yolunda Harcarlar."
geceleri Kalkıp İbadet Eden Kimselerin Mükâfatı Yukarıdaki âyetin Devamında (17 Numaralı âyette) Şöyle Belirtilmektedir:
"yaptıklarına Karşılık Olarak Onlar İçin Kendilerini Mutlu Edecek Ne Güzel Nimetler Hazırlanıp Saklandığını Bilemezler."
Âyet-i Kerîmede Bu Mükâfatın Büyüklüğünü Hiç Kimsenin Tahmin Ve Hayal Edemeyeceği Belirtilmektedir. Onun Ne Muazzam Ve Erişilmez Bir Mükâfat Olduğunu Sadece Cenâb-ı Hak Bilir. 1884 Numaralı Hadiste Geleceği Üzere Peygamber Efendimiz Allah Teâlâ'nın Has Kulları İçin Hazırladığı Bu Mükâfatı Hiçbir Gözün Görmediğini, Hiçbir Kulağın Duymadığını, Bu Büyük Lutfun Hiçbir İnsanın Hatır Ve Hayalinden Geçmediğini Söylemiştir.
ibadet Ve Tâatla Meşgul Oldukları İçin Vücutları Yatak Yüzü Görmeyen Bu Bahtiyar İnsanlardan, Aşağıdaki âyette Şöyle Söz Edilmektedir:
7. "geceleri Pek Az Uyurlar."
zâriyât Sûresi (51), 17
Âyet-i Kerîmenin Baş Tarafından İtibaren Cenneti Kazanmış Muttakî İnsanların Özellikleri Sayılmakta, Bu Özelliklerden Birinin, Dünyada İken Geceleri Teheccüt Namazı Kılmak İçin Pek Az Uyumaları, Zamanlarını Allah'a İbadet Ve Dua İle Geçirmeleri Olduğu Belirtilmektedir. Bir Sonraki âyette Onların Bu İbadetlerinin Seher Vakitlerine Kadar Devam Ettiğine İşaretle "seher Vakitlerinde Bağışlanma Diledikleri" Söylenmektedir.
hayatın Fâni, Ömrün Kısa, Dünyanın Gelip Geçici Olduğu Unutulmamalı, Sağlığın Ve Gençliğin Pek Çabuk Tükenen Birer Sermâye Olduğu Göz Ardı Edilmemelidir. Geceleri Kalkıp İbadet Ve Dua Etmek Nefsimize Hoş Gelmediğinden, Tembelliğimize Kılıf Bulmak İçin Bin Dereden Su Getirmekteyiz. Halbuki Bize Ömür Sermayesini Lütfeden Allah Teâlâ, Başka âyetlere Bakmasak Bile, Yukarıdaki Üç âyette, İyi Kullarının Özelliklerinden Birinin Geceleri İbadet Etmek İçin Yatağını Terk Etmek Olduğunu İfade Buyurmaktadır. Rabbim Hepimize İbadet Zevki Nasip Eylesin (âmin).
kaynak: Riyâzü's Sâlihîn, Erkam Yayınları.