C
cendere
Ziyaretçi
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
Ölçme değerlendirme konusunda doğru kararlar verebilmek için DKAB programları incelenmeli ve yeni bir yaklaşıma göre hazırlandıkları gerçeği en başta göz önünde bulundurulmalıdır. Çünkü özellikle lise ve ilköğretim müfredatının yenilenmesinden sonra bu konuda yeni açılımlar geliştirilmiştir. Yapılandırmacı / Oluşturmacı yaklaşım yeni ölçme ve değerlendirme ilkelerine göre uygulanmalıdır. Her iki program da da buna oldukça yeterli düzeyde yer ayrılmıştır. Hatta DKAB programları her üniteye özgü değerlendirme sınırları koymuştur. Bu ölçüler hem genel olarak açıklanmış hemde programların "kazanımlar" tablosunun olduğu bölümde belirlenmiş ve tavsiye edilmiştir. Öğretmenler tarafından ayrıntılı incelenmesi gerekir. Yapılandırmacı yaklaşım öğrenci merkezli / öğrenci etkin bir öğretmeyi hedeflediğinden özellikle dikkat edilmesi gereken şey sonucun değil sürecin değerlendirilmesidir. Ne yazık ki yazılı sınavlar daha çok sonucun değerlendirmesidir. Oysa sürecin değerlendirilmesi esas olmalıdır ki gaye yerine gelsin. Bu aşamada "nasıl yapılmalı" ya çözüm olabilecek birkaç noktaya özetle değinmek isterim.
1. Öğrencilerin derse katılımları başta olmak üzere, hazırlıkları, defter ve kitapları, ödevleri, araştırmaları, projeleri, çalışma kağıtlarındaki durumu hatta sosyal faaliyetlere katılma durumları öğretmen tarafından değerlendirilmeli ve bir liste şeklinde öğrencilerin tüm bilgilerini görebileceği bir sistematiği olmalı. Bu listedeki bilgilerle dönem sonlarında notunu belirlemelidir. Bu şekilde süreç değerlendirilmiş olur.
2. Yönetmelik gereği yapmamız gereken yazılılara gelince, şahsi kanaatim odur ki; öğretmen yazılıların değerini süreç değerlendirmesinin arkasında bırakacak bir yöntem kullanmalıdır. Mesela süreci bir ödev ve iki sözlü notuyla değerlendirdiğimizde yazılılar beşte iki, sözlüler ise beşte üç oranında dönem notuna etki etmiş olur. Burada dikkat edilmesi gereken sözlü notlarının adaletli dağıtılmasıdır.
3. Yazılı sınavlarda sorulması gereken soru türlerine gelince yeni yaklaşım ve çoklu zeka kuramlarını da göz önünde bulundurduğumuzda en güzeli karma sorular sormaktır. Yani açık uçlu, çoktan seçmeli, doğru yanlış, boşluk doldurma ve karşılaştırma türü sorular. Soru türleri ne kadar çok olursa değerlendirme de o kadar objektif ve başarılı olur demektir. Ancak burada da dikkat edeceğimiz şey soru türümüzün konumuza uygunluğudur. Bazı konularda çoktan seçmeli uygun iken, bazılarında açık uçlu daha uygun olabilir.
4. Sorularımız düşünmeye, sorgulamaya, okuduğunu anlamaya, kavramaya yönelik olmalıdır. Tabii ki ders de buna göre farklı yöntem ve tekniklerle işlenmelidir.
Alıntı-Muhammet YILMAZ
Ölçme değerlendirme konusunda doğru kararlar verebilmek için DKAB programları incelenmeli ve yeni bir yaklaşıma göre hazırlandıkları gerçeği en başta göz önünde bulundurulmalıdır. Çünkü özellikle lise ve ilköğretim müfredatının yenilenmesinden sonra bu konuda yeni açılımlar geliştirilmiştir. Yapılandırmacı / Oluşturmacı yaklaşım yeni ölçme ve değerlendirme ilkelerine göre uygulanmalıdır. Her iki program da da buna oldukça yeterli düzeyde yer ayrılmıştır. Hatta DKAB programları her üniteye özgü değerlendirme sınırları koymuştur. Bu ölçüler hem genel olarak açıklanmış hemde programların "kazanımlar" tablosunun olduğu bölümde belirlenmiş ve tavsiye edilmiştir. Öğretmenler tarafından ayrıntılı incelenmesi gerekir. Yapılandırmacı yaklaşım öğrenci merkezli / öğrenci etkin bir öğretmeyi hedeflediğinden özellikle dikkat edilmesi gereken şey sonucun değil sürecin değerlendirilmesidir. Ne yazık ki yazılı sınavlar daha çok sonucun değerlendirmesidir. Oysa sürecin değerlendirilmesi esas olmalıdır ki gaye yerine gelsin. Bu aşamada "nasıl yapılmalı" ya çözüm olabilecek birkaç noktaya özetle değinmek isterim.
1. Öğrencilerin derse katılımları başta olmak üzere, hazırlıkları, defter ve kitapları, ödevleri, araştırmaları, projeleri, çalışma kağıtlarındaki durumu hatta sosyal faaliyetlere katılma durumları öğretmen tarafından değerlendirilmeli ve bir liste şeklinde öğrencilerin tüm bilgilerini görebileceği bir sistematiği olmalı. Bu listedeki bilgilerle dönem sonlarında notunu belirlemelidir. Bu şekilde süreç değerlendirilmiş olur.
2. Yönetmelik gereği yapmamız gereken yazılılara gelince, şahsi kanaatim odur ki; öğretmen yazılıların değerini süreç değerlendirmesinin arkasında bırakacak bir yöntem kullanmalıdır. Mesela süreci bir ödev ve iki sözlü notuyla değerlendirdiğimizde yazılılar beşte iki, sözlüler ise beşte üç oranında dönem notuna etki etmiş olur. Burada dikkat edilmesi gereken sözlü notlarının adaletli dağıtılmasıdır.
3. Yazılı sınavlarda sorulması gereken soru türlerine gelince yeni yaklaşım ve çoklu zeka kuramlarını da göz önünde bulundurduğumuzda en güzeli karma sorular sormaktır. Yani açık uçlu, çoktan seçmeli, doğru yanlış, boşluk doldurma ve karşılaştırma türü sorular. Soru türleri ne kadar çok olursa değerlendirme de o kadar objektif ve başarılı olur demektir. Ancak burada da dikkat edeceğimiz şey soru türümüzün konumuza uygunluğudur. Bazı konularda çoktan seçmeli uygun iken, bazılarında açık uçlu daha uygun olabilir.
4. Sorularımız düşünmeye, sorgulamaya, okuduğunu anlamaya, kavramaya yönelik olmalıdır. Tabii ki ders de buna göre farklı yöntem ve tekniklerle işlenmelidir.
Alıntı-Muhammet YILMAZ