C
cendere
Ziyaretçi
new York’taki Özgürlük Heykeli’nin Parasını Sultan Abdülaziz Ödemiş...
özgürlük Heykeli , 19. Yüzyılın Ortalarında Türk Toprağı Olan Mısır’a Dikilmesi Maksadıyla Fransızlar Tarafından Hazırlanmış Ama Sonradan Yaşanan Bazı Şanssızlıklar Yüzünden Mısır Yerine Amerika Yolunu Tutmuştu. İşin Daha Da Garip Tarafı, Heykelin Masraflarının Büyük Kısmının, Zamanın Hükümdarı Sultan Abdüláziz Tarafından Bizzat Ödenmiş Olmasıydı.
‘new York’ Dendiği Zaman, Çoğumuzun Hatırına İlk Önce Manhattan’daki Gökdelenler Ve Şehrin Hemen Önündeki Adada Yükselen, Kaidesiyle Beraber Tam 93 Metrelik ‘özgürlük Heykeli’ Gelir.
1880’li Senelerde Fransa’da Yapılan Özgürlük Heykeli’nin Masraflarının Büyük Kısmının Bizden Çıktığını, Projesinin New York’a Değil, O Yıllarda Türk Toprağı Olan Mısır’a Dikilmek Üzere Hazırlandığını Ve Son Anda Yaşanan Bir Talihsizlik Neticesinde Amerika’ya Gittiğini Bilir Misiniz?
işte, Kaçırılan Bu Fırsatın Kısa Öyküsü:
19. Asırda Osmanlı İmparatorluğu’nun Toprağı Olan Mısır, Yüzyılın İlk Yıllarından İtibaren Kavalalı Mehmed Ali Paşa’nın Soyundan Gelen ‘hıdiv’ Unvanlı Valiler Tarafından İdare Ediliyordu Ve İçişlerinde Bağımsız Hale Gelmişti. Mısır Valileri, Sadece Yabancı Memleketlerle İmzaladıkları Anlaşmalarla Mali Protokolleri Padişaha Tasdik Ettirmekle Yükümlüydüler Ve İstanbul, Bu Gibi Talepleri Genellikle Her Zaman Yerine Getiriyordu.
mısır Valisi Said Paşa’nın Fransız Mühendis Ferdinand De Lesseps’e 1854’te Hazırlattığı Ve Akdeniz İle Kızıldeniz’i Birbirine Bağlayacak Olan Süveyş Kanalı Projesi De Onaylaması İçin Osmanlı Hükümdarına Sunulmuştu. Projenin Arkasında Fransa Vardı Ama İngiltere, Akdeniz’deki Ve Hindistan’daki Hákimiyetini Sona Erdirebilecek Olan Böyle Bir Hazırlığa Karşı Çıkıyor Ve Zamanın Hükümdarı Sultan Abdüláziz’i, Projeyi Reddetmesi İçin Devamlı Bir Baskı Altında Tutuyordu.
said Paşa, İstanbul’un Tasdikini Beklemedi Ve 1854’ün 30 Kasım’ında Fransız Mühendise Projenin Hayata Geçirilmesi İçin Gerekli Şirketin Kurulması İznini Verdi. Fransız Sermayesiyle Kurulan Şirketin Hisse Senetlerinin Tamamı Satılınca İngiltere, Sultan Abdüláziz’e Daha Da Fazla Baskı Yapmaya Başladı Ve Hükümdar, Mısır Paşası’nın Projesini 12 Yıl Boyunca Onaylamadı.
mısır Tarafı İse, İstanbul’un Tasdiki Gelmeden İşe Başladı Ama Said Paşa 1863’te Birdenbire Ölüverdi. Yerine Geçen İsmail Paşa İse Fransız Değil, İngiliz Taraftarıydı, Bu Yüzden İktidarının İlk Yıllarında Projeye Gereken Önemi Vermedi Ama Daha Sonraki Senelerde Kanal’ın Mısır’a Nasıl Bir Hayati Değişiklik Getireceğini Farkedince İşe O Da Dört Elle Sarıldı. Kazılar Neredeyse Tamamlanmak Üzereyken Fransız Hükümeti, Sultan Abdüláziz’e İngilizler’den Daha Fazla Baskı Yapmaya Başladı. Sultan Abdüláziz, 1866’nın 19 Mart’ında Yayınladığı Fermanla Kanal’a İzin Verirken Kanal Şirketi İle Said Ve İsmail Paşalar Arasında Varılan Anlaşmaları Onayladı, Üstelik Mısır’ın Kanal İnşaatı İçin Yaptığı Dış Borçları De Devlet Garantisi Altına Aldı Ve Kendisi De Kanal Şirketi’nin Hisselerine Oldukça Yüksek Bir Mebláğ Yatırdı.
asya’nın Işığı Olacaktı
said Paşa İle Kanalın Mühendisi Olan Ferdinand De Lesseps Arasında 1854’te Varılan Anlaşmanın Çok İlginç Bir Maddesi Vardı: Kanal’ın Akdeniz’e Açıldığı Yere Dev Bir Heykel Dikilecekti. Heykel, Firavunlar Zamanının Giysilerine Bürünmüş Bir Kadın Şeklinde Olacak Ve Elinde ‘asya’nın Işığının Mısır’dan Geldiğini’ Sembolize Eden Bir Meşale Tutacaktı. Sultan Abdülaziz’in Ödediği Paralar Arasında Yapılacak Olan Heykelin Masraflarının Bir Bölümü De Vardı.
paşa Ve Mühendis, Eseri Fransa’nın Tanınmış Heykeltraşlarından Olan Frederic Auguste Bartholdi’ye Sipariş Ettiler, Hatta Bir Hayli Avans Da Ödendi Ve Bartholdi İşe Başladı. Dikileceği Yerde Monte Edilecek Şekilde Parçalar Halinde Hazırlanan Heykel Birkaç Sene Sonra Tamamlanmış, Kanalın Akdeniz’e Açıldığı Yerde Birkaç Hafta İçerisinde Yerleştirilebilecek Hale Getirilmiş Ve Marsilya’dan Bir Gemi İle Mısır’a Nakledilmesinin Hazırlıklarına Bile Girişilmişti.
ama, Said Paşa’dan Sonra Mısır’ın Başına Geçen İsmail Paşa, Müslüman Bir Memlekette Böylesine Büyük Bir Heykelin Dikilmesinin Halk Arasında Hoşnutsuzluk Yaratacağını Düşündü Ve Mühendis Ferdinand De Lesseps’e, Heykelin Mısır’a Getirilmemesi Talimatını Verdi. Mühendis’in Paşa’yı İkna Çabaları Neticesiz Kaldı. Süveyş Kanalı 1869 Kasım’ında Dünyanın Dört Bir Tarafından Gelen Davetlilerin Katıldığı Büyük Ama ‘heykelsiz’ Törenlerle Açıldı. Bartholdi’nin Eseri İse, Mısır’da Bu Yaşananlardan Sonra Paris’te Bir Depoya Kondu Ve Tozlanmaya Terkedildi.
o Yıllarda Dünyanın Bir Başka Tarafında, Fransa İle Amerika Birleşik Devletleri Arasında Büyük Bir Muhabbet Yaşanıyor Ve Taraflar Birbirlerine Jest Üstüne Jest Yapıyorlardı.
heykel, Amerika Yolunda
paris’te Kurulan Fransız-amerikan Dostluk Grubunun Lideri Olan Edouard Rene Lefebvre De Laboulaye, Fransız Hükümeti’ni Amerikalılar’ın Fransa’nın Dostluğunu Daima Hatırlamaları İçin Bir Hediye Gönderilmesi Konusunda İkna Etti Ve Hediyenin Devásá Bir Heykel Olması Kararlaştırıldı. Heykel Bir Elinde Hukuku Simgeleyen Bir Kitap Tutacak, Diğer Elinde De ‘dünyayı Aydınlatan Özgürlüğün Sembolü’ Olan Bir Meşale Taşıyacaktı.
sipariş Gene Aynı Heykeltraşa, Frederic Auguste Bartholdi’ye Verildi. Bartholdi’nin Eseri Zaten Hazırdı, Senelerden Beri Bir Depoda Beklemedeydi Ve Tek Eksiği Üst Kısmında, Yani Elleriyle Kollarında Ve Yüzünde Bazı Değişiklikler Yapılmasıydı.
amerikalılar Heykelin New York’un Hemen Girişinde Bulunan Ufak Adalardan Birine Yerleştirilmesine Karar Verdiler. Bartholdi, Kaidenin Yerini Görmek İçin New York’a Gitti Ve Paris’e Dönüşünde Yeniden İşe Başladı. Bakır Ve Çelikten Yaptığı Heykelin Mühendisliği İlgilendiren Taraflarını Paris’e Kendi Adıyla Anılan Bir Kule Dikmiş Olan Gustave Eiffel İle Beraberce Çalışarak Tamamladı Ve 1884 Haziran’ın İlk Günlerinde Eserini Fransız Hükümetine Teslim Etti. Bartholdi Heykelin Yüzünü Tamamen Değiştirmiş Ve Metale Annesi Charlotte’in Siluetini İşlemişti. Birbirine Monte Edilecek Şekilde Yapılmış 350 Parçadan Oluşan Heykel ‘isere’ Adındaki Bir Fransız Gemisine Yüklendi Ve 4 Kasım 1885 Günü New York’a Ulaştı.
new York’ta, Bu Arada Heykelin Kaidesinin Yapımı İçin Bir Bağış Kampanyası Başlamış, İlk Bağışı Macar Göçmeni Olan, New York’ta ‘world’ Adında Bir Gazete Çıkartan Joseph Pulitzer Yapmış Ve Kaide İçin 100 Bin Dolar Vermişti. Macar Göçmeni Gazeteci, Daha Sonra Gazetecilikte Dünyanın En Büyük Ödülü Sayılan ‘pulitzer’in De İsim Babası Olacaktı.
kaidenin İnşasından Sonra Sıra Heykelin Dikilmesine Ve Resmi Açılışa Geldi. Bartholdi, New York’a Yanına Bu Defa Süveyş Kanalı’nın Mühendisi Ve Heykelin Fikir Babası Olan Ferdinand De Lesseps’i De Alarak Gitti Ve 1886’nın 25 Ekim’inde Yapılan Törende Eserinin Açılışını Bizzat Yaptı.