Renklerin Dili... | Eğitimin Yeni Yüzü | Egitimciyim.Net

Renklerin Dili...

  • Konbuyu başlatan feyza05
  • Başlangıç tarihi
F

feyza05

Ziyaretçi
RENKLERİN DİLİ
Cansas Üniversitesi sanat müzesinde bir araştırma için halının altını elektronik bir sistemle donatmışlar, duvar rengini beyaz ve kahverengi olarak değişebilir yapmışlar. Arka fon beyaz kullanıldığında, insanlar müzede yavaş hareket etmiş, daha uzun süre kalıp, daha fazla alanda dolaşmışlar. Arka fon kahverengiye döndüğünde ise, insanlar müzede çok daha hızlı hareket edip, daha az alanda dolaşmış ve müzeyi çok daha kısa sürede terketmişler. O yüzden dünyadaki fast-food restorantların hepsinin sandalyeleri ve masaları Kahverengi, duvar boyaları ise kahverengi-şampanya-pembe karışımıdır. Hiç bir fast-foodcunun duvarını beyaz göremezsiniz.

Londra'daki Mc Donalds'tan, Amerika'dakine kadar duvar resimlerinin hep kahverengi olduğunu görürsünüz. "Çabuk yiyin! Çabuk gidin!"

Büronuzda kahverengi mobilyalar kullanmayın! (Çalışanlar uzun kalsın istiyorsanız). Kahverengi aynı zamanda teklifsiz, rahat bir renk olarak kabul edilir. Gazetecilere tavsiye edilecek bir renktir. Karşınızdakinin kendisini resmiyetten uzak daha rahat hissetmesini ve açılmasını sağlar. Örneğin tüm ünlüleri rahatlıkla konuşturmasıyla tanınan, ünlü televizyoncu Larry King, televizyonda her seferinde kahverengi kravatlar ve ceketler giyer.

40'lı yıllardan bu yana Avustralya'da kahverengi üç parça takım elbise üretilmiyor. Batılılar, "You blend in people" diyorlar. Kahverengi toprak rengidir ve diğer insanların arasında kaybolup gidersiniz. İş görüşmelerinde, profesyonel toplantılarda sakın kahverengi giymeyin.


Kırmızı iştahı açar. O yüzden dünyadaki gıda firmalarının hepsinin logosunun kırmızı olduğunu hayretle farkedeceksiniz; Coca Cola, Pizza Hut, TGI Frıday's, Mc Donald's, Ülker, Burger King, Lay's,... bu listeyi binlere çıkarabilirsiniz.

Kırmızı tansiyonu yükseltir ve kan akışını hızlandırır. O yüzden gençliğe hitap ürünler de logo ve ürünlerinde kırmızıyı tercih ederler. Levi's, Le coq Sportif, The Little Big, Nike, Puma sizin ve sizin ekleyeceğiniz yüzlercesi. Spor arabalarda da ateş, adrenalin gençlik simgesi kırmızı tercih edilir.

Ford erkekler için ürettiği Mustang'i, içinde sarı tonlar olan bir kırmızıyla satarken, kadınların tercih ettiği Probe'ta mavi ton kullandığı bir kırmızıyı kullanıyor. Çünkü kendine süveter alan kadınların en az yarısının maviyi tercih ettiği biliniyor.

İnsanlar kırmızı fonlu mekânlarda zaman kavramını kaybetmeye başlıyorlar ve uykusuzluk yaratabiliyor. Bu yüzden tüm gece kulübü, bar türü yerlerde kırmızı fonlar kullanılır. Zamanı unutun! İştahınız açılsın daha çok için! Uykusuz kalın!

Kırmızı doğa içinde en dikkat çekici renklerden birisi olmasına rağmen, yakından kolaylıkla farkedilebilirken, uzaktan daha zor ayırdedilmektedir. O yüzden batıda gökdelenlerin ve yüksek noktaların üzerindeki uçaklar için konulan uyarı ışıkları maviye çevirmişken bu bilgiden yoksun biz, hala ısrarla kırmızı işaret ışıkları kullanmaktayız. Oysa kırmızı uzaktan dikkati çekmez.

Polis otolarının üzerindeki ışıkların yarısı mavi, yarısı kırmızıdır. Bunun nedeni de lambanın kırmızı sayesinde yakından, mavi sayesinde de uzaktan farkedilebilmesidir.


Kasaplar, dükkânlarında kırmızıyı kullanırken, yeşili hiç kullanmazlar. Yeşil vejeteryanlığı temsil eder. Yeşil belki de doğanın kendisidir. Yeşil güven verir. O yüzden bankaların logolarında en çok tercih ettikleri iki renkten birisidir. Yatak odası için de rahatlatıcı bir renktir. Yaratıcılığı körükler.

Batıda büyük otellerin mutfaklarında, duvar renginin ahçıların yaratıcılığını artırmak için yeşile boyanmaktadır. Hastaneler de logo ve iç dizaynlarında yeşili tercih ederler. Çünkü rahatlatıcı ve sakinleştiricidir. Tabiatı en çok hatırlatan renktir. Yeşil alanlarda insanların daha az mide ağrısı çektikleri tespit edilmiş. Sakız paketlerinde ve sebze satılan yerlerde de yeşil en tercih edilen renktir.

Renklerin gözdeki kimi sinir hücrelerini kısa süreli öldürdüğünü gözlemişler.(Burada öldürmeden kastedilen yok etme değil, kısa süreli devre dışı bırakma). Renkler, bakıldığında bu iki tür hücreden birini öldürüyorlar. Kimi renklerin ise bu iki tür hücreyi birden öldürdüğü görülmüş. Yeşil bunlardan bir tanesi. Yeşil uzun süreli bakıldığında gözdeki iki hücreyi birden öldürüyor ve başka tarafa baktığınızda diğer renkleri algılama şansınız yok oluyor. O yüzden yeşil rengin araba göstergelerinde pek kullanılması tavsiye edilmez.(VW Polo, Renault Broadway yeşil göstergelere birer örnek olabilir.) Gece göstergeye baktıktan hemen sonra gözünüzü yola çevirdiğinizde kısa bir süre farklı renkleri algılayamazsınız. Karşıdan gelen farların geçtikten sonra bir süre görmeyle ilgili zorluk çekmemiz de buna bağlanabilir. Bir bilimsel araştırmaya göre insan gözünün mavi ile yeşile uzun süre bakamadığı sonucu ortaya çıkmıştır.


Siyah, gücü ve tutkuyu temsil eder. Hırsın da bir ifadesidir. İş görüşmelerinde sorarlar: "Şirketimiz işe başladığınızda size bir araba verecek, ne rengi tercih edersiniz?" 'Siyah' cevabını verirseniz şirket hırslı yükselmeyi isteyen bir eleman geliyor diye düşünür.

Bizde ve batıda siyah matemi simgelerken, Japonya'da mutluluğun simgesidir. Fonda kullanıldığında karamsarlığı çağrıştırır. Işığı yok eder. Siyah konsantrasyonu en çok getiren renktir. Einstein konsantre olabilmek için perdeleri siyah, gün ışığı olmayan bir odaya girer ve öyle düşünürmüş.


Sigmund Freud Maviyi okyanussal, sakin diye niteler. Faber Birren ise tansiyonu düşürdüğünü söyler. Araplar ise mavi taşların, firuzenin kanın akışını yavaşlattığına inanırlar. Nazar boncuğu o yüzden mavi taşlıdır. Sakinleştirici bir renktir, Batı'da bu sakinleştirici etkisi yüzünden intiharları azaltmak için köprü korkuluklarını maviye boyarlar.

Amerika'da bir ilkokulun duvarlarını beyaz ve portakal renginden, maviye çevirmişler, çocukların notlarının yükseldiğini ve yaramazlıklarının azaldığını tespit etmişler. Mavi ve özelikle lacivert kozmik bir renk olarak kabul edilir; sonsuzluğu, otoriteyi ve verimliliği çağrıştırır. O yüzden dünyadaki firmaların yarısından fazlası logolarında maviyi kullanırlar.

Hilton, amblemini sonradan lâciverde çevirirken, insanların kafasında daha büyük bir kuruluş imajı oluşturacağını biliyordu. Aynı şekilde Bili Clinton Büyük Jüri'ye ifade vermesinden önce mavi kravat takarak daha inandırıcı olacağı yönünde danışmanlarınca uyarılmıştır.

Bankaların logolarında ve imaj oluşturmada en çok kullandıkları iki renk mavi ve yeşildir. Maviyle büyüklüklerini, yeşille güvenilirliklerini vurgularlar. Yeşil ve mavi sağlamlığın habercisidir.

Mavi, yeme içgüdüsünü azaltan bir renk. O yüzden bu fast-food zincirleri içeride mavi hiçbir şey kullanmazlar. Tüm diyet ürünler mavi yazı ve logo kullanırlar. Süt ve süt ürünleri de sağlıklı şişmanlatıcı olmadıklarını anlatmak için maviyi ve yeşili tercih ederler.

Marie Clarie dergisi de yaptığı bir araştırmada ilginç bir şekilde mavi basılan kapaklarının en çok satan sayılar olduğunu tespit etmiş. Mavinin en önemli özelliklerinden birisi de çok uzaklardan farkedilebilmesidir.

Portakal rengi, çabuk dikkat çeker. Eğer bir ürün ve markada ise bu ürün herkes için imajını verirsiniz. İnsanlar o kapıdan içeri rahat girebileceklerini hissederler. Portakal rengi bulunduğu grubu sayıca çok gösterir.

1974 dünya kupasında Hollanda milli takımının başında olan Ernst Happell "Bu turuncu formalarla biz sahada rakip takımdan daha fazla sayıda görünüyoruz" demişti. Gerçekten de bayraklarında turuncu renk olmamasına rağmen, kraliyet rengi olduğu için hep portakal rengi formalarıyla sahaya çıkarlar ve televizyon görüntülerinde daha kalabalık görünürler.

Gri, gözün en rahat ayırdığı algıladığı renklerden biridir. Diplomatik ve ağır bir renktir ama hareketsizliği, yavaşlığı ve ciddiyeti temsil eder. Silahlı Kuvvetlerde her yeri griye boyarız. Kapılar, kaloriferler; Devlette de her şey gridir. Puslu belirsiz bir hava gibi yaratıcılığı öldürdüğü öne sürülür.


Bronz, genelinde negatif bir etki yaratır. Tepki almak istediğinizde işe yarar, içki reklamlarında belki biraz da içki rengi ile benzeşmesinden kullanılır. Kimi bankaların yazı karakterlerinde altın-bronz karışımı bir şekil ve rengi kullandığını görürsünüz. Daha çok altın ve parayı çağrıştırır çünkü.


Mor, nevrotik duyguları açığa çıkardığı, insanları bilinç altında korkuttuğu tespit edilen bir renk. Birçok intihar vakasında insanların tüm eşyalarının mor olduğu gözlenmiştir.


Pembe giyenlere, hizmetlerinden dolayı ödeme yaparken kendimizi daha rahat hissettiğimizi tespit etmişler. İngiltere'de Boots ve Marks & Spencer (orada gıda da satıyor) mağazalarında tüm tezgahtarlar pembe gömlek giymektedirler.

Bir grup deneğe çeşitli renklerdeki kurabiye kutularını gösterip, "Sizce en iyi kurabiyeler hangisinde?" sorusu sorulduğunda çoğunluğun pembe kutuda en lezzetli kurabiyelerin olduğunu düşündükleri görülmüş. O yüzden çikolata ve kurabiye kutuları pembe-eflatun arası bir renkte seçilir.



Sarı geçiciliğin ve dikkati çekiciliğin ifadesidir. O yüzden tüm dünyada taksiler sarıdır. Dikkat çeksin ve geçici olduğunu bilsinler diye. Araba kiralama firmaları logolarında hep sarıyı kullanırlar.

O yüzden dünyada hiçbir banka ambleminde, bildiğimiz sarıyı kullanmaz. (Portakal ve bronz ya da bakır kimi zaman yer alabilir.) Paranın geçici değil, kalıcı olmasını isterler. "Parayı yatırın ve unutun lütfen" demenin bir yoludur bu. Ülkemizde (belkide tüm dünyada) sarı rengi kullanan tek banka Vakıfbank'tır.


Beyaz istikrarı, devamlılığı ve temizliği simgeler. Beyaz elbiseler sizin temiz olduğunuz imajını verir. İş görüşmelerinde beyaz giymeniz "yavaş ama kalıcı, devamlı bir personel" izlenimi verecektir.

Renklerin insan davranışını ve psikolojisini önemli ölçüde etkilediği bugün kesinleşmiştir. Kanada'da bir okulda yapılan deneyde, odaların renk ve ışık düzenlerinin değiştirilmesi ile bazı öğrencilerin zeka düzeylerinin ve disiplin sorunlarının olumlu biçimde etkilendiği tespit edilmiştir. Ancak insan gözünün ışık ve rengi algılayan ağ tabakasının görme sinirleri vasıtasıyla bunu beyne ilettikten sonra beyinde nasıl fizyolojik etkiler yarattığını renkbilimciler henüz açıklayamıyor.

Aslında gözümüze gelen görüntü iki çeşit görme hücresi aracılığı ile taranır. Silindir veya çomak şeklinde olanlar ışığı, koni şeklinde olanlar ise rengi algılar. Gözümüzde 7 milyon konik ve 100 milyon kadar silindirik hücre vardır.

Renge duyarlı konik hücreler ağ tabakasının ortasında, ışığa duyarlı silindirik hücreler ise kenarında daha yoğundur. Bu nedenle gece gökyüzünde gözümüzün kenarından gördüğümüz bir yıldızı, ona doğrudan bakınca göremeyiz. Çünkü burada ışığa hassas silindirik hücreler daha az olduğundan görüntü kaybolur. Aynı şekilde gözümüzün kenarıyla baktığımız şekillerde renkler kaybolur.

Yapılan deneylerde, pembe renge bakan kişilerin rahatladıkları, kırmızı, turuncu ve sarı gibi sıcak renklere bakanlarda tansiyonun yükseldiği, nabzın ve solunumun hızlandığı, terlemenin çoğaldığı, mavi rengin ise tam tersi etki yarattığı belirlenmiştir.

Araştırmalar insanların en çok mavi rengi sevdiklerini, bunu kırmızı ve yeşilin takip ettiğini göstermektedir. Erkekler yeşil, deniz mavisi, turuncu ve koyu mor renkleri tercih ederken, kadınlar firuze yeşili, açık mavi, pembe gibi açık-uçuk renkleri, çocuklar ise mavi, kırmızı, yeşil, sarı ve turuncu gibi canlı renkleri daha çok sevmektedirler.

Bir binada sarı renge boyanmış bir tavan, odayı daha yüksek, sarı renkli duvarlar ise daha geniş gösterir. Kliniklerin sıcak renklere boyanması, beyaz rengin hastalarda yarattığı hüzün duygusunu azaltır. Ayaküstü hazır yiyecek satan dükkanların duvarları iştah açtıran portakal rengine boyanırken yarış arabalarında kırmızı veya turuncu-sarı renkler tercih edilir. Aslında bir renk olmayan, daha doğrusu renksizlik olan siyah da makam araçlarının klasik rengidir.

Kırmızı renk kan rengidir, asırlar boyu tehlikenin ve tahribatın simgesi olmuştur. Trafik ışıklarında 'dur' sinyali olarak kullanılmasının nedeni de budur. Ameliyathanelerde, bulaşan kan rengini belli etmeyeceği için mantıken kırmızı giysi kullanılması gerekirken, teskin edici mavi ve yeşil renkler tercih edilir.
 
Benzer konular Forum Tarih
F Dil Etkinlikleri 1 22K
F Değerler Eğitimi 0 4K
S Slaytlar 0 3K

Benzer konular

C

cendere

Ziyaretçi
Hangi renk ne ifade ediyor?

Yeşil
Renk uzmanları, bazı insanların doğaya olan tutkusunu yeşilin sakinleştirici özelliğine bağlıyorlar. Sinir sistemini dengeler, bedenin ritmik düzenini koruyucu etkisi vardır. Dostluk ve ümidi simgeler. Kalp rahatsızlıklarında, tansiyon yüksekliğinde ve yorgunluk hallerinde yeşil renk tedavi amaçlı olarak kullanılıyor.



Sarı

Sarı rengin ise insandaki iyimserlik ve kendine güven duygularını artırdığın söylüyor uzmanlar . Bu rengin verdiği enerjiyle, kişinin zihinsel faaliyetlerinin artacağı söyleniyor. Moral bozukluğuna da sarı iyi geliyor. Sindirim, mide, bağırsak ve mesane rahatsızlıklarının tedavisinde terapistler sarıyı devreye sokuyor. Altın sarısı tonlarının ise zihin üzerinde olumlu etkiler sağladığı belirtiliyor.



Kırmızı

Canlı ve cıvıl cıvıl bir ruh halinin rengi. Kırmızı yoğun bir enerji yayıyor etrafa çünkü. Bu enerji nedeniyle, insanların fiziksel anlamda aktivitesi artıyor. Bazı renklerin temsil ettiği olumsuz bazı özellikler de bulunabiliyor. Kırmızı aynı zamanda böyle bir renk. İntikam, kini de temsil edermiş örneğin! Akıl almaz bir cesarete ve seksi duygulara da etki edebilirmiş. Terapistler, kırmızının etkisine bu nedenle dikkat ediyorlar. Çünkü aşırı kullanıldığı zamanlarda birtakım duygusal dengesizliklere de neden olabiliyor. Kan dolaşımını artırma etkisi olduğundan dolayı, metabolizma sorunu yaşayanlar için uygun bir renk.



Turuncu
Turuncu bu sene moda bir renk. Aynı zamanda ham bilgeliği hem de dinselliği simgeliyor bu renk. Neşenin ve bilgeliğin sembolü olduğu kadar, sosyalleşme duygularına etki eden bir renk. Aman onu da aşırı kullanmayın sakın. Çünkü sinir sistemini olumsuz etkiyebilir turunu. Uzmanlar onu genellikle yeşil ve mavinin tonlarıyla birlikte kullanmayı tavsiye ediyor. Sindirim sistemi hastalıklarında kullanılan turuncunun ruhsal açıdan da iyileşme yaratan bir özeliği var.






Lacivert
Lacivert ise insanı yatıştıran bir etki taşıyor. Bunun nedeni mavinin tonu olması. Mavinin diğer koyu tonları da insanda olumlu etki yaratıyorlar. Bedensel ve ruhsal yakınmaların sağaltılmasında lacivert oldukça etkili. Yatıştırıcı özelliğinin yanı sıra, insanın yorgunluğunu alan, dinlendiren özelliği de buluyor laciverdin.



Mor
Uzmanlar mor deyince "denge"den söz ediyor. Kendinize ait "dengem yerinde değil" şeklinde bir yorum yaptığınız zamanlarda, mor bir fulara elinizin gittiğinin farkında bile olamazsınız belki. Bu renk denge için bire bir. Ruhsal ve fiziksel anlamda, enerji dengesizliği söz konusu olduğunda mor devreye sokuluyor. Sağlıklı bir denge yaratmasının ötesinde, eklem iltihabı sorunları yaşayanlar için de morun iyileştirici özelliği buluyormuş.



Mavi
Mavinin mutluğun rengi olduğunu biliyor musunuz? O da bu yılın moda renklerinden biri ve bazı insanların mavi giydiğinde, yüzünden yayılan "ışıltıya" dikkat edin. En bunalımlı anlarda "mavi " bir denizi seyretme isteği kimde yok ki. Mavi, insanın enerjisini dengeleyen bir özelliğe sahip. Bu rengin enerjisi bunlarla sınırlı değil. Sanatsal duyguları harekete geçiriyormuş ve sanatçılara ilham sağlamakta da fayda sağlıyormuş. Solunum yollarını da olumlu etki ediyor. Bu rengin, tansiyon yüksekliği sorunu yaşayanlarda olumlu etki yarattığını söylüyor uzmanlar ve tansiyonu düşürdüğünü belirtiyorlar.
Alıntı
 
C

cendere

Ziyaretçi
Mutluluğun Rengini Öğrenmek İster Misiniz?

Her gün üzerinize giydiğiniz giysilerle ilgili olarak, onların size "yakışıp yakışmadığını" söyleyen dostlarınız, aslında farkında olmadan o giysinin renkleriyle ilgili yorum yaparlar. Kırmızı bir bluz giymişseniz, "Seni açmış" diyebilirler. Üzerinizde mavi varsa, "teninle uyum sağlamış" gibi bir yorum yapabilirler.. Ve bütün bu yorumlar esas olarak, renklerin yansıttığı o enerjiden kaynaklanıyor. Yani seçtiğiniz renkler, bir anlamda.sizin ruh halinizi de yansıtıyor. Doğal bir ortamı özleyip, "bir kafamı dinleyemedim" diye hayıflandığınızda, aslında hep "masmavi bir deniz" düşler pek çok insan. Yani dikkatinizi çekerim; asıl olarak düşlenen, denizin "masmavi" olanı..

"Doğal terapi"

Sonuç olarak, bir yemyeşil doğa parçasını da seyretsek, bir deniz kenarının bize "iyi geldiği"ni de söylesek, burada bir "doğal terapi" söz konusu... Yeşil rengin insanı rahatlattığı, .morun dengeyi gerçekleştirdiği, denizin mavisinde ise huzurun bulunduğu gibi tanımlamalar, renklerin anlamını ve etkisini kendine iş edinmiş uzmanlar tarafından uzunca bir süredir ifade ediliyor. Artık, "renk terapisi" bir çok uzmanın kullandığı bir yöntem. Yeni tanışmalarda şuna da dikkat ettiniz mi, bilmiyorum: İlk karşılaşmalarda insanın karşı tarafa yaydığı enerjinin baş aktörü de renk! Dolayısıyla, ilk randevuda, karşısına simsiyah elbiselerle gelen bir insanın daha ilk dakikadan itibaren huzursuzluğunu anlayabiliyor bir renk terapisti. Çünkü siyah, genellikle (Baştan ayağı simsiyah giyilmişse eğer) karamsarlığın da rengi.


Ruhsal ve fiziksel olarak sağaltıcı etkisi var
Peki, "renk terapisi" nedir? r0;Bedenimizin metabolizmasında sağlıklı bir akış sağlamak ve birtakım dengesizlikleri ortadan kaldırmak için renklerden yararlanma". Özü bu renk terapisinin. Onların insana verdiği farklı enerjileri var ve renk terapistleri bu "enerjilerin" farkında. Aslında bizler de, aldığımız bir hediyede, ya da taktığımız bir takıda renk seçerken , farkında olmadan ruh halimizi yansıtıyoruz. Elimizin gittiği rengin bir anlamı var çünkü. Renkler sadece ruhsal anlamda iyi gelmiyor, bir çok hastalığı sağaltmada da onların enerjisinden yararlanılıyor. Bazı uzmanlar, bedenin hasta bölgesine renkli ışık vererek, kişinin kendisini iyi hissetmesini sağlamayı amaçlıyor.



Çakraları etkiliyor
Kendine özgü bazı iyileştirici özellikleri bulunan renkler, direk olarak çakralarımızı da etkiliyor. İnsan bir takım ruhsal sorunlarla boğuştuğu anda, ilk önce çakraların bloke edildiğini söylüyor uzmanlar. Dolayısıyla, denge sorunu bulunan bu noktalar bir çok hastalığa neden oluyor. Çakralarda enerji blokajları meydana geliyor bu durumda. İşte buna son vermek amacıyla, renkler de bazı olumlu etkiler sağlıyor. Renk terapisi ile bedenin bozulan dengesi değiştirilebiliyor. Uzmanlar bu sağaltım sırasında renklerin etrafa bir "titreşim" yaydığını belirtiyorlar..


Renk gözlüğü ile tedavi
Bedenimizin "elektromanyetik yapısı"nı, renklerin direk olarak etkilediğini vurguluyorlar. Doğal Terapi Uzmanı Işık Kırgız, yıllardır renk terapisi uyguluyor. Kırgız'ın "renk terapisi" hakkında verdiği bilgi ise şöyle: "Renklerden yayılan titreşim, bedenimizdeki elektromanyetik yapı ile etkileşim halindedir.. Renklerin titreşimleri çakralar tarafından emilir. Sonra, omurgalara iletilirler. Omurgalara ulaşan titreşimler, sinirler yardımıyla ihtiyacı olan uvuzlarımıza ve denge sorunu olan sistemlere taşınırlar. Bu akışın ardından, bedenin bir takım duyusal ve zihinsel şikayetleri azalır"
Renk terapisi çok farklı yöntemlerle gerçekleştiriliyor. Son yıllarda çok gelişme gösteren bu terapide, bazı merkezlerde yardımcı bir alet kullanılıyor. "Renk gözlüğür1; adı verilen bu aleti ilk kez Ruslar bulmuş. Gerçek gözlüğe biraz benzeyen bu alet, aynen gözlük takar gibi gözünüze yerleştirdiğinde, bedenin gereksinimi olan renk veya renkler belirlenebiliyor.

Alıntı
 
Üst Alt