TV Bağımlılığından Kurtulmak İçin Tavsiyeler

  • Konbuyu başlatan cendere
  • Başlangıç tarihi
C

cendere

Ziyaretçi
Televizyonunuzun hayatınızı yavaş yavaş çalmasından şikayetçi iseniz aşağıda verilen tavsilerden size uygun olan bir yada birkaçını uygulayabilirsiniz.

Her bağımlılıktan kurtulma tedavisinde olduğu gibi azaltarak bırakma yöntemi için gittikçe azalan bir seyretme zaman planlaması yapın. Bunun için televizyon başına her oturulduğunda zamana bağlı otomatik kapanma özelliği kullanılabilir.

Televizyonunuzdaki kanal sayısını azaltın.

Evinizde birden fazla televizyon varsa, bire indirin.

Seyredeceğiniz program türlerini kısıtlayarak azaltma. (Sadece haber programlar ve maçlar yada sadece belgeseller vb.)

Seyrederken, aklınıza geldiğinde kendinize "bu program bana ne kazandırıyor", "yarına ve gelecek yıla bundan bana ne kalacak" sorularını sorun.

Kumandadan tamamen kurtulun. Düşünün her defasında yerinizden kalkmanız gerekse ne kadar televizyon izleyebilirsiniz.

Seyredeceğiniz programları zapping yaparak değil, televizyon programları listesinden planlı olarak en az bir gün önceden seçin.

Bazı insanlar kökten çözümü sever. Televizyonu tamamen kaldırın yada sadece VCD-DVD oynatıcıya bağlı olarak bırakın.

Ailece haftada bir gün (mümkünse babanın da evde olduğu Cumartesi yada pazar) televizyonu hiç açmama kararı alın.

Unutmaya yüz tuttuğunuz eski alışkanlıklarınızı canlandırın. Hobiler edinin, kitap okumanın hazzını hatırlayın, uzun zamandır görmediğiniz arkadaşlarınızı ziyarete gitmeyi planlayın.

Saatlerce televizyon izlemek yerine bir yaşlı yada bir çocuğa ayıracağınız bir saat ile onu ne kadar mutlu edeceğinizi düşünün.

Günde bir saat çalışarak bir yabancı dil öğrenebileceğinizi düşünün.

Hiçbirşey yapamıyorsanız hayatınızda bir defaya mahsus "dünya televizyon izlememe haftası" prensibini denemek için televizyonunuzu bir hafta boyunca kapatın ve hayatınızdaki değişimi değerlendirin.

Radyo dinleyin. Hem aynı zamanda motor faliyetlerle yaptığınız işleri de (bulaşık yıkamak,yürümek vb.) yapabilirsiniz

Kaynak: www.televizyonseyretmiyorum.com
 

Benzer konular

C

cendere

Ziyaretçi
İngiliz bilim adamları uyardı: Üç yaşından küçüklere televizyon yasaklanmalı.

İngiltere Psikoloji Birliği, televizyonun çocukların beyin gelişimini olumsuz yönde etkilediğini ispatladı. 1995 yılından beri 11-15 yaşları arasındaki çocuklar üzerinde araştırma yapan Dr. Aric Sigman, çok televizyon izlemenin beyin hücrelerine zarar verdiğini; uyku problemleri, obezite ve depresyona yol açtığını belirledi. Dr. Sigman yaptığı açıklamada, şunları söyledi:

Yetişkinlere İki Saat

"Üç yaşından küçük çocuklara televizyon seyretmek yasaklanmalı. Daha büyük çocuklara ise günde bir saat izin verilmeli. Üstelik sadece kaliteli, onlara faydası olacak programlar tercih edilmeli." Dr. Aric Sigman, yetişkinlere ise sadece iki saat televizyon izleme izni verdi.
 
C

cendere

Ziyaretçi
Sade Hayat - Selis Yayınları - Ümit Şimşek

Yeni Bir Din (!)
...eşyalar yerleştirilirken önce televizyonun konacağı yer belirlenir; bir tür "kıble ayarı" yapıldıktan sonra geri kalan eşyanın yerleri ve hane halkının oturma biçimi buna göre düzenlenir. Bu aletin karşısında oturuken saygıda kusur edilmez. Konuşulmaz, hareket edilmez, gözler başka bir tarafa çevrilmez...

Televizyon seyrederken onunla rekabet edebilecek ışıklar söndürülür veya kısılır; her türlü sesin önüne geçilir. Bunun amacı, dış dünyayı algılayamaz hale gelmek ve bütün dikkatlerin efendisi olarak ortada sadece televizyon cihazını bırakmaktır. Zaten birçok kişi yalnız başına televizyon izlemektedir.

Satılıyoruz
...Biz evimizde aile bireylerimizle birlikte oturup televizyon izlediğimizi düşünürken, izlediğimiz televizyon bizi reklamverene satmaktadır! Reklamveren ise bizi satın almak için televizyona ödediği astronomik ücreti döner, bizden tahsil eder.

Bağımlılık
Televizyonsuz bir hayat düşünebiliyormusunuz? Cevabınız "hayır" ise ciddi bir bağımlılık sorunu ile karşı karşıyasınız demektir.

Televizyon için bağımlılık deyimini öteden beri kullananlar olmuştur. Kamuoyu yoklamalarında da %10 civarında izleyici, bizzat kendilerini "televizyon bağımlısı" olarak nitelendirmektedir. Gallup'un ABD'de 1992 ve 1999 da yaptığı anketlerde ise yetişkin izleyicilerin beşte ikisi, gençlerin de onda yedisi kendilerinin çok fazla televizyon izlediğinden yakınmıştır. Ayrıca, televizyon tutkusunun gerçekten bir bağımlılık tanımı içine girip girmediğini araştıran bir çok bilimsel çalılşmada yapılmıştır ki, Scientific American adlı ünlü bir bilim dergisinin 2002 Şubat sayısında çıkan bir inceleme, bu araştırmaların sonucunu net bir şekilde "bağımlılık" olarak özetlemektedir.

...Ve, sonunda hemen hemen herkes, televizyonun başına geçtği zaman planladığından daha fazla izlemekten yakınıyor.

...Bir arıza gibi umulmadık bir nedenle televizyonunuz bir hafta veya bir ay kadar devre dışı kalsa ne hissederdiniz? Araştırmacılar böyle bir durumla karşı karşıya kalan ailelerin karşılaştıkları sorunlarda da bağımlılığı hatıra getiren özelliklere dikkat çekiyorlar. Yani bırakma sonrasında görülen arazları, şu veya bu ölçekte, uyuşturucuyu bırakanlar da yaşıyor, televizyondan zorunlu olarak ayrı kalanlarda.

Son zamanlarda ise buna benzer örnekleri bulabilmek kolay olmuyor; Çünkü ailelerin çoğunu televizyon cihazının ârızalanması gibi felaketlere karşı önlemlerini çoktan almış ve evlerine ikinci, hatta üçüncü televizyonu da yerleştirmiş bulunuyor.

The Plug-in Drug (Fişteki Uyuşturucu) adlı kitabın yazarı Marie Winn, başvurduğu uzman görüşlerinden ve yaptığı mülakatlardan sonra, evvelki kuşaklara oranla çok daha beceriksiz nesillerin yetişmekte olduğu sonucuna varıyor ve bu neslin kendilerini hayatta başarılı kılacak beceriler bir yana dursun, serbest zamanlarını kullanabimek gibi bir problemin altından dahi kalkamayacak halde bulunduğuna dikkat çekiyor.
 
Üst