Vahdettin, Mustafa Kemal’e Destek Oldu Mu?

okancan

Bilge Üye
Katılım
23 Eki 2008
Mesajlar
388
Tepkime puanı
0
vahdettin, Kurtuluş Savaşı’nda Mustafa Kemal’e Destek Oldu Mu?

profesör Metin Hülagü, Londra’daki Foreign Office’te (yabancılar Ofisi) Yıllar Sonra Gün ışığına Çıkan Belgeleri İnceledi. İngiliz Kayıtlarına Dayanarak Son Osmanlı Padişah’ı Vahdettin İle Atatürk’ün İlişkisini Kaleme Aldı.
vatan Gazetesi'nde Bülent Günal İmzası İle Yeralan Habere Göre Vahdettin Atatürk'e Gönderdiği Mektuplarda Ağır Hakaretler Etmiş...
* İngiliz Belgelerini İncelediniz. Tüm Bu Çalışmaların ışığı Altında En Çok Tartışılan Soruyla Başlamak İstiyorum. Vahdettin Bir Hain Miydi?
İngiltere, Kurtuluş Savaşı İle Osmanlı Hanedanı’nın Ve Vahdettin’in Kaçışında Baş Aktörlerden Biriydi. O Yüzden İngiliz Belgelerinde Yazılanlar Çok Önemli. Şunu Söyleyerek Başlayalım. Iı. Abdülhamit’ten Sonra Tüm şehzadelere Yönelik Bir Siyaset Yasağı Var. Bir Bakıma şehzadeler Apolitik Yetiştiriliyor. Vahdettin De Böyle. Çengelköy’de Yaşıyor, Besteler Yapıyor, İslam Hukuku Üzerine Kafa Yoruyordu. Dünya Nereye Gidiyor, Avrupa Nereye Koşuyor, Osmanlı’nın Geleceği Ne Olacak Gibi Sorular Vahdettin’in Gündeminde Büyük Yer Kaplamıyordu.

vatan Haini Değildi Ama Siyaseten Bilgisizdi, Yeteneksiz Ve Başarısızdı
* Böyle Bir Adam 1918 Yılında, Ağır şartların Yaşandığı Bir Dönemde Tahta Çıktı.
evet... Ve Vahdettin’den Çok şey Bekleniyor. Vahdettin Hain Değildi Ama Siyaset, Özellikle Dünya Siyasetini Bilmeyen Bir Adamdı Zaten. Ama Vahdettin’in Tecrübesizliği Kadar Osmanlı’nın Da Zaafları Var. Siyaset Bilmeyen Birinin Tahta Çıkması Onun Vatan Haini Olduğunu Göstermez. Çünkü Padişahlara Osmanlı Tebaası, Toprakları Bir Mirastır. İnsan Mirasına İhanet Eder Mi? Çiftlik Sahibi Kendi Çiftliğinin Yok Olmasını Bile Bile İster Mi?
* İstemez Herhalde...
o Da İstemiyor. Ama Yeteneksiz, Başarısız. Çevresindeki Sözde Siyaset Bilenlerin Oyuncağı Oluyor. Oyuna Getiriyorlar Onu. Ve şartlar Geliyor, Geliyor... Vahdettin 17 Kasım 1922’de, Yani Bundan 85 Yıl Önce İngiliz Malaya Gemisiyle Malta’ya Kaçıyor. Ama Mustafa Kemal Günler Öncesinden Vahdettin’in Kaçacağını Biliyor.
atatürk, Vahdettin’in Kaçacağını Biliyordu, Sarayda Casusları Vardı * Nasıl Biliyor?
çünkü Sarayda Bir Casusu Var! Vahdettin’in En Yakınındaki Kişilerden Biri Bu. Ama Kim Olduğunu Bilmiyoruz. Bildiğimiz Atatürk’ün O Dönemde Gazetelere Yansıyan Açıklamalarında Söylediği, “vahdettin’in Kaçacağını Günler Öncesinden Biliyordum'' Açıklaması... Atatürk Saray’daki Gelişmelerden Gün Be Gün Haberdar. Neler Oluyor, Biliyor. İngiliz Belgelerine De Bu Durum Aynen Yansımış.

padişah İddia Edildiği Gibi Kaçarken Yanında Bir Servet Götürmüyor
* Vahdettin Söylendiği Gibi Sürgüne Bir Servet Mi Gitti?
hayır. Vahdettin’in İstanbul’dan Ayrılırken Yanına Oğlu Ertuğrul’u, Hizmetlilerinin Bir Kısmını Ve Sultan Aylığı Olan 50 Bin Osmanlı Lira’yı Alıyor. Bu Da O Günün Parasıyla 20 Bin İngiliz Sterlini Ediyor. Paranın Bugünkü Değeri İse Yaklaşık 215 Bin Ytl. Ayrıca Bu Paranın Tümü Nakit De Değil. Aralarında Fransız Ve İngiliz Bonoları Var.
* Bu Para Bonolarla Mı Birlikte 20 Bin Lira Ediyor?
evet. Zaten Para Da İstanbul Merkez Bankası’nda Yatıyor. Ancak Mevduat Londra’daki Btc Bank’a Havale Ediliyor. Belgelerde Paranın Nereden Nereye Aktarıldığı, Hangi Tarihlerde Ne Kadarı Çekildiği Belli. Bu Para 1924 Yılına Kadar İdare Ediyor. İngilizler Vahdettin’i Malta’ya Bıraktıktan Sonra ’bizden Bu Kadar’ Diyor, Gerisine Karışmıyorlar. Vahdettin Sonraki Tüm Yolculuklarının Parasını, Harcamalarını Kendi Cebinden Yapıyor. Ve İstediği Zaman Da Parasını Çekemiyor. İngiliz Yetkililerden İzin Aldıktan Sonra Parça Parça Parasını Çekebiliyor. Bonoları Bozduruyor Ve Beş Parasız Kalıyor, Sefil Düşüyor. Zaten Beş Parasız Kaldıktan Sonra Da Gerek Vahdettin Gerekse Osmanlı Hanedanı İçin Son Çırpınışlar Başlıyor.
atatürk, Arkasından Saray’da Sayım Yaptırdı, Arası İyi Olsa Yapar Mıydı?
* Atatürk’ün Vahdettin İçin, ’namuslu Adamdı, İsteseydi Giderken Topkapı Sarayı’nı Götürürdü’ Diye Bir Açıklama Yaptığı İddia Ediliyor.
gerek Atatürk’ün Bu Açıklamalarını Gerekse Vahdettin’in Atatürk İçin, “o Bir Osmanlı Paşası’ydı. Kimse Onun Hakkında Kötü Bir Söz Söyleyemez’türünde Yaptığı İddia Edilen Açıklamaları Gerçekçi Bulmuyorum. Bunların Tümü Atatürk İle Vahdettin’in Arasını Bulma Çabaları. Gerçeği Yansıtmıyor. Vahdettin Kaçar Kaçmaz Ankara Hükümeti Ne Yapıyor?

ne Yapıyor?
topkapı Sarayı’ndaki Değerli Hazinelere Ve Kutsal Emanetler’e Baktırıyor, Sayımları Yapılıyor. Acaba Kaçırmış Mı Diye? Özellikle Kutsal Emanetlere Ankara Hükümeti Büyük Önem Veriyor. Çünkü Onlar Bir Bakıma Halifeliğin Simgesi.
padişah’ın Kullandığı İfadeleri Yazsam Başım Hakaretten Belaya Girer * Yani Siz Son Günlerin Hakim Görüşünün Aksine Atatürk İle Vahdettin’in Arasının Kesinlikle İyi Olmadığını Söylüyorsunuz.
bakın, Öyle Belgeler Var Ki, Ben Kitaba Koyamadım. Niçin Biliyor Musunuz? Vahdettin’in İngiliz Yetkililerine Yazdığı Kimi Mektuplarda Atatürk İçin Küfre Varacak Kadar Sözleri Var. Ben Bu Belgeleri Yazsam Hakaretten Mahkemeler Yakama Yapışır. Sadece Vahdettin’in Bu Tür Mektupları Olduğunu Belirttim Ama Belgeleri Kelimesi Kelimesine Yazmadım. Vahdettin Atatürk’e Bir Bakıma Düşman. Çünkü Onu Tahtından İndirdi, Saltanatına Son Verdi. Zaten Atatürk De Nutuk’ta Vahdettin İçin, ’sefil, Aciz, Anlayıştan Yoksun, Yaratık’ Gibi Kelimeleri Kullanmış. Atatürk İle Vahdettin Arasında En Büyük Çatışma Birinin Gelenekçi Diğerinin Yenilikçi Olmasından Kaynaklanıyor.


alıntı
 

Benzer konular

F

feyza05

Ziyaretçi
Şu Çılgın Türkler'i Sarsacak Belge

bir Proje Kitap Olduğu İddia Edilen Turgut Özakman'ın Şu Çılgın Türkler Kitabının Temelini Sarsacak Vahdettin'in Tarihi Belgesi Ortaya Çıkartıldı.


mustafa ArmaĞan

İşte Vahdettin'in Kuva-yı Milliye'yi Destekleyen Hatt-ı Hümayunu

2006 Yılında Bir Çağrıda Bulunmuştum Bu Köşeden. Gelin, Demiştim, Milli Mücadele'nin Sivas'ta Çıkan İlk Yayın Organı "İrâde-i Milliye" Gazetesinin Tamamını Yeni Harflere Çevirip Yayımlayalım. Doğrusu Gösterdiğiniz Alaka, Heyecan Aşılıyor Meyus Kalbime. Hâlâ Cevap Verenler, Hazır Olduklarını Söyleyenler Oluyor.

Şimdi Size Ve O Gönüllülere Buradan Duyurmak Boynumun Borcu Oldu: Çağrımız Sivas'ta Yankılandı Ve Bir Grup Öğretim Üyesi Elbirliği Etmek Suretiyle 40 Kadar "İrade-i Milliye" Nüshasını Latin Harflerine Çevirdiler, Sivas Belediye Başkanı Sami Aydın Bey'in Destekleriyle Buruciye Yayınları Tarafından Osmanlıca Orijinaliyle Birlikte 2007 Yılında Yayınlandı. Yani Eksik De Olsa Bu İlk Resmi Yayın Organının Bir Koleksiyonuna Sahibiz. Emeği Geçenlere Teşekkür Ediyorum. Keşke Diğer Gazete Koleksiyonları Da Aynı Bahtiyarlığı Yaşayabilse.

yine De Bir İki Noktaya Dikkatinizi Çekmek İstiyorum. Birincisi, Kronik Problemimiz Olan Ciddi Okuma Hataları. En Basiti, Kapı, Eşik Anlamına Gelen 'südde' Kelimesinin ısrarla 'sedde' Yazılması (msl. S. 19) Ya Da "istiksâratımızın" (s. 159) Kelimesinin Doğrusunun "istiksar Etmezler" Olması Gibi. Bunlar Ufak Tefek Kusurlar Gibi Görünüyor Ama Yapılan İşin Önemi Karşısında Daha Ciddi Olunması Gerekirdi.

"İrade-i Milliye" Gazetesinin Maalesef Tam Bir Koleksiyonu Hiçbir Yerde Yok. İnkılap Tarihi Enstitüsü'nde De Sadece Mikrofilmleri Mevcut. Asıllarını İsteyince Yok Diyorlar. Nasıl Yok Olur? Anlamak Mümkün Değil. Allah'tan Amerikalılar Var Da, Gazetenin Türkiye'de Dahi Bulunmayan Bazı Nüshalarını Chicago Üniversitesi Arşivi'nden Temin Edebiliyorsunuz.

benim Asıl Üzerinde Durmak İstediği Nokta, şeklinden şemailinden Ziyade "İrade-i Milliye" Gazetesinde Yazılanlar. Kuva-yı Milliye Dönemine Ait Çok Önemli Ve Dikkatlerden Kaçmış Beyanlar Ve Telgraflar, Haberler, Sıcağı Sıcağına Tepkiler, En Azından Ankara'ya Gitmeden Önce Mustafa Kemal Tarafından Yazılan Başyazılar. Her Biri Önemli Bizim İçin.

mesela 14 Eylül 1919 Tarihli Nüshada Daha Önce De Dile Getirdiğim Bir Telgraf Yer Alıyor. Çeken "üçüncü Ordu Müfettişi, Yaver-i Hazret-i Şehriyarileri Mustafa Kemal", Çekilen Kişi "zat-ı Şahane" Yani Sultan Vahdettin, Çekildiği Yer Havza. Tarih 14 Haziran 1919.

burada Mustafa Kemal Paşa, Son Görüşmelerini Hatırlatıyor Padişaha Ve şöyle Diyor: Huzurdayken İzmir'in İşgali Karşısında "pek Mahzun Olan" Kalbinizin "bu Nokta-i Necâta Ait İlhamatı"nı, Yani Ülkenin Sizin Öncülüğünüzde Millî Mukaddes Bir Kudretle Kurtulacağına Dair Verdiğiniz İlhamları şu An Gibi Hatırlıyorum. Sizin "ilkâ"nızdan, Yani Şemseddin Sami'nin "kamus-i Türkî"sine Bakılırsa, Benim Fikrimi Çelmenizden Aldığım İmanın Azmiyle Görevime Devam Ediyorum.




sivas'ta Çıkan İrade-i Milliye Gazetesinin 14 Eylül 1919 Tarihli İlk Sayısında Çıkan Mustafa Kemal Paşa'nın Vahdettin'e Çektiği Telgrafın Orijinali.


müthiş Bir Metin Tabii. Ancak Telgrafın Bu şeklini Başka Kaynaklarda Bulabileceğinizi Sanıyorsanız Aldanıyorsunuz. "nutuk" Dahil Diğer Kaynaklarda "ilkâ" Kelimesinin "dilhah"a Dönüştürüldüğünü Görüp Hayrete Düşüyorsunuz (mesela "atatürk'ün Bütün Eserleri", C. 2, S. 375). Meğer, Diyorsunuz, Atatürk'ün Kendi Sözleri De Zamanla Kitabına Uydurulmuş.

peki Sonradan Tamamen Unutulacak Olan Bu "fikir Çelme" Hadisesi Neyin Nesiydi? Ona Dair De Bazı İpuçları Bulabiliyoruz Aynı Telgrafta. Mustafa Kemal Paşa, Samsun'a Çıktıktan Bir Ay Kadar Sonra şu Gerçeği İtiraf Ediyor:

"İstanbul'da İken Milletin Bu Kadar Kuvvetli Ve Az Vakitte Felaketlerden Bu Derece Müteyakkız [uyanmış] Olduğunu Tahayyül Edemezdim." İlginç Değil Mi? Devam Ediyor Paşa:

"millet Baştan Aşağı Uyanık Olup İstiklal-i Millet Ve Devleti Ve Hukuk-i âliye-i Saltanat Ve Hilafeti Teyid İçin Kavi Bir Azim Ve İman İle Mücehhez Bulunuyor." Yani Uyanmış Olan Millet, Milletin Ve Devletin Bağımsızlığı İle Saltanat Ve Hilafetin Yüce Haklarını Desteklemek İçin Sağlam Bir Kararlılık Ve İmanla Donanmış Durumda.

mustafa Kemal Paşa'nın Bir Ay İçerisinde Çektiği Bu Net Resim Çok Mu Çok Önemli. Neden? Piyasadaki İnkılap Tarihlerinde O Yıllarda Milletin Yere Serilmiş Olduğu Ve Sonra Atatürk'ün Gelip Onu Dirilttiği Anlatılır Da Ondan. Oysa Gerçek Hiç De Öyle Değilmiş. Üstelik Bunu Bizzat Kendisi Söylüyormuş.

daha Neler Söylüyormuş? Devam Edelim Okumaya.

mustafa Kemal'e Göre Vahdettin Son Hatt-ı Hümayunuyla Bütün Milletin Azim Ve Mücadele Gücünü Uyandırmış İmiş. Peki Kime Karşıymış Bu Mücadele? Cevabını Telgraf Sahibi Veriyor Zaten:

milletin Beka Ve Varlığına Düşman Olanlara Karşı. Yani İngilizlere Ve İngilizlere Yaltaklanmayı Meslek Edinen Zayıf Karakterlilere Karşı.

Şimdi Düşünelim:

beni Anadolu'ya İkna Ettiniz Diyen Kim? Atatürk.

anadolu'ya Geçmeden Önce Milletin Bu Kadar Uyanık Ve Mücadeleye Hazır Olacağını Hayal Bile Edemezdim Diyen Kim? Yine Atatürk.

uyanmış Olan Milletin Bağımsızlık Ateşiyle Tutuşmuş Olduğunu Ve Saltanat Ve Hilafetin Haklarını Desteklemek İçin Kararlılık İçinde Olduğunu Söyleyen Kim? Yine Atatürk.

vahdettin'e, Hatt-ı Hümayununuz Milletin Mücadele Gücünü Uyandırdı Diyen De O, İngilizlere Ve Onların Destekçilerine Karşı Mücadele Etmek Üzere Anlaştıklarını Söyleyen De.

peki Turgut Özakman Neyi Savunuyor:

canım Vahdettin Gönderdi Ama Atatürk'ün Ne İçin Gittiğini Bilmiyordu Ki. Bilse Asla Göndermezdi.

Şimdi Havza Telgrafıyla Görüyoruz Ki, İkna Eden De, Gönderen De, Hatt-ı Hümayunuyla Halka Direniş Mesajı Veren De, İngilizleri Barışa İkna Etmek İçin Mustafa Kemal'le Gizlice Mutabakat Sağlayan Da Vahdettin'den Başkası Değil. Aralarında Bütün Bunlar Önceden Konuşulmamış Olsa Mustafa Kemal Ne Diye Anlatsın Ki Derdini Sultana?


üstelik Vahdettin'in Anadolu Halkına, Yanınızdayım Mesajını Veren Bir Beyannamesi Var Ki, Gazete Sütunlarında Alkışla Karşılanmış. Mustafa Kemal, 28 Eylül 1919 Tarihli Nüshada Bu Beyannamenin Osmanlı Tarihinde Her Bakımdan Benzersiz Olduğunu Yazıyor. "padişahımız" Diyor, "anadolu Harekâtının Tamamiyle Meşru Olduğunu İlan Ederek Mevcut Cereyanı, Yani Kuva-yı Milliyeyi Lütfen Teşvik Etmekte Ve Hatta Katılarak Kuvvetlendirmektedir." Daha Ne Desin?

www.aktifhaber.com

http://www.memurhaberleri.net/haber_detay.asp?haberıd=530
 

okancan

Bilge Üye
Katılım
23 Eki 2008
Mesajlar
388
Tepkime puanı
0
Teşekkürler Feyza Hocam Bu Belgeyi  Daha Çok Tuttum :=)
 
C

cendere

Ziyaretçi
Bence De Mustafa Armağanın Belgesi Daha İtibar Edilir Cinsten , Tabi Tarihçilerimiz Nasıl Değerlendirir Bilemem , Diğeri Ne De Olsa İngiliz Kaynaklarına Dayandığı İçin Biraz şüpheli Geliyor :)
 
Üst