Keloğlan Düdük Helva | Eğitimin Yeni Yüzü | Egitimciyim.Net

Keloğlan Düdük Helva

Serdar Yıldırım

Bilge Üye
Kayıtlı Üye
Katılım
26 Mar 2010
Mesajlar
160
Tepki
1
Puan
16
Yaş
65
Konum
Bursa
keloğlan Düdük Helva

bir Varmış, Bir Yokmuş. Bir İşte Çalışmayan, Gezip Dolaşmayı Seven Bir Keloğlan Varmış. Bu Keloğlan Komşu Kasabada Gezerken, Tellanın Sesini Duymuş:

" Ey Ahali, Duyduk Duymadık Demen, Yola Çıkıverin Hemen, Menekşe Sokağında, Yengenin Konağında Helva Günü Yapılıyor. Buyrun Davetlisiniz, Gelin Helva Yersiniz. "

tellalın Söylediklerini Duyan Keloğlan Soluğu Yengenin Konağında Almış. Konağın Bahçesinde Ateşler Yakılmış, Kazanlar Kaynıyormuış. Yengenin Kocası, Konağın Dayısı Bir Seçici Kurul Oluşturmuş. Dayı, On Kişilik Seçici Kuruldan En Akıllı Gördüğü Keloğlan'ı Kurul Başkanı Seçmiş.

dört Kazan Başında Dört Yarışmacı Varmış. Bunlardan İkisi Adam, İkisi Kadınmış. Helvalar Piştikten Sonra Tabaklar Dolusu Helva Dağıtılmış. Keloğlan Her Birinden Birer Tabak Olmak Üzere Dört Tabak Helva Yemiş. Üstüne İki Bardak Su İçmiş. İnsanoğlu Açken Dünyaya Karamsar, Tokken Gülümser Bakarmış. Keşke Haftanın Yedi Günü, Yedi Konakta Böyle Ziyafet Verilse. Bugün Burada Helva, Yarın Başka Yerde Dolma, Öbür Günler Köfte, Pilav, Börek, Çörek, Kek. Karnım Tok Olduktan Sonra Neden Çalışayım. Yer, İçer, Yatar, Keyfime Bakarım, Demiş Keloğlan, Anlatmış, Durmuş.

sonunda Karar Anı Gelmiş. Seçici Kurul Toplanmış. Konak Sahibi Yenge Dokuz Oy Almış. Keloğlan, Hepsi Güzeldi Ama Hocanın Helvası Bir Başka Güzeldi Diyerek, Nasreddin Hoca'ya Oy Vermiş. Hey Gidi Nasreddin Hoca, Hey! Senin Yaptığın Helvayı Yerken Tahta Kaşığını Kıranlardan Oy Alamadın. Fakirsin Ya, Ağzınla Kuş, Elinle Balık Tutsan Yaranamazsın.

keloğlan, Nasreddin Hoca'ya Oy Vermiş Ama Dayı Araya Girmiş:

" Olmaz Keloğlan, Nasreddin Hoca'ya Oy Versen Ne Olacak? Bugün Buradan Oyların Tamamını Alan Bir Birinci Çıkacak. Nasreddin Hoca'ya Boş Ver, Yengeye Oy Ver. "

keloğlan'ın Kararlı Olduğunu Gören Dayı:

" O Zaman Seçici Kurulla Birlikte Dağ Dede'ye Gidelim. Dağ Dede'nin Oyu Yarışmayı Sonlandırsın. " Demiş Ve Dağ Dede'nin Yaşadığı Mağaraya Gidilmiş. Dağ Dede, Dayının Dedesiymiş. Yüz Dört Yaşındaymış Ama Uzun Saçı Ve Bir Metrelik Sakalı Karaymış. Hani Derler Ya, Ak Sakallı Dede, Öyle Değilmiş. Onun Saçını Ve Sakalını Odun Kömürüyle Boyadığı Rivayet Edilirmiş.

dağ Dede Dört Tabak Helva Yemiş Ve Üstüne Dört Bardak Su İçmiş. Dayının Hanımını İşaret Edip Yenge Demiş. Dayı, Oradakilere Otuz İki Dişini Göstermiş. Konak Sahibi Yenge Oyların Hepsini Alarak Birinci İlan Edilmiş. Konağın Bahçesine Gelince, Karar, Alkışlarla, Doğrusu Buydu, Sözleriyle Karşılanmış.

keloğlan Bu Can Sıkıcı Ortamda Daha Fazla Kalamayacağını Anlayıp Konaktan Ayrıldıktan Sonra Toprak Yolda Uzun Süre Yürümüş.

" Ben İstesem De Bu Düzene Ayak Uyduramazdım, Diye Düşünmüş. Konduğu Tasın Şeklini Alan Su Gibi, Girdiği Ortamda Renk Değiştirip Bukelemunlaşan İnsanları Sevmiyorum. Yalvarsalar Da Bir Daha Bu Konağa Gelmem.

ne Yengenin Helvasını Yerim Ne Dayının Yüzünü Görürüm.
ne Kimsenin Önünde Eğilirim Ne De Zoraki Alkışlarım.
ben Buyum İşte, Benim Adım Keloğlan.
kendisine Efendi Dememi İsteyen Dayıya Güler Geçerim.

insan Büyük, Yüce, Görkemli Bir Varlıktır.
bütün İnsanlar Eşittir, İnsanlar Arasında Fark Yoktur.
ne Demek Öyle Efendimiz, Kim Kimin Efendisi.
insan Başkasının Değil, Kendi Kendisinin Efendisi Olmalı. "


son



 

Benzer konular

Üst Alt