C
cendere
Ziyaretçi
Şeb-i yeldâyı müneccimle muvakkit ne bilir
Mübtelâ-yı gama sor kim geceler kaç saat
En uzun gecenin hangisi olduğunu ne müneccim, ne de takvim yapanlar bilir...
Gam tutkunlarına sor ki geceler kaç saattir!..
...........................
Merdüm-i dideme bilmem ne füsûn etti felek
Giryemi kıldı füzûn eşkimi hûn etti felek
Şîrler pençe-i kahrımdan olurken lerzân
Beni bir gözleri âhûya zebûn etti felek
Bilmem ki gözlerime felek nasıl bir büyü yaptı ki
Gözümü kan içinde bıraktı, aşkımı artırdı
Benim pençemin korkusundan arslanlar bile titrerken
Beni bir gözleri ahu karşısında acze düşürdü felek
......................
Dil beyt-i Hudâdır, ânı pâk eyle sivâdan,
Kasrına nüzul eyleye Rahman gecelerde!
“Gönül Allah’ın evidir, sen o evi daima günahlardan temiz tut ki,
gönlümüzün sultanı, köşküne gecelerde uğrayıversin”
İbrahim Hakkı Hazretleri
.......................
Ne beyân-ı hâle cür'et, ne figâna tâkatım var
Ne recâ-yı vasla gayret, ne firâka kudretim var
( Enderunlu Vasıf Efendi)
Ne hâlimi arz etmeye cür'et edebiliyorum ne de feryad etmeye tâkatım var.
Ne vuslat umudu için gayrete geliyorum, ne de ayrılığa güç yetirebiliyorum..
.................
Yok bu şehr içre senin vasfettiğin dilber Nedîm
Bir perî-sûret görünmüş bir hayâl olmuş sana
(Ey Nedim! Senin anlattığın gibi böyle güzel bir kadın bu şehirde yok. Bu güzelliklere sahip olan varlık bir kadın, bir insan olamaz. Olsa olsa sana bir perinin yüzü görünmüştür. Sen ancak bir hayale aşık olmuşsun.)
......................
Divane FUZÛLİ'den;
Âb-gûndur günbed-i devvâr rengin bilmezem
Yâ muhît olmuş gözümden günbed-i devvâre su
O kadar çok ağladım ki, gözyaşlarım dönen gök kubbeyi doldurmuş. Bu yüzden renginin mâvi olduğunu bilemiyorum. Yâni gerçek rengini seçemiyorum, her tarafı su renginde görüyorum.
Mübtelâ-yı gama sor kim geceler kaç saat
En uzun gecenin hangisi olduğunu ne müneccim, ne de takvim yapanlar bilir...
Gam tutkunlarına sor ki geceler kaç saattir!..
...........................
Merdüm-i dideme bilmem ne füsûn etti felek
Giryemi kıldı füzûn eşkimi hûn etti felek
Şîrler pençe-i kahrımdan olurken lerzân
Beni bir gözleri âhûya zebûn etti felek
Bilmem ki gözlerime felek nasıl bir büyü yaptı ki
Gözümü kan içinde bıraktı, aşkımı artırdı
Benim pençemin korkusundan arslanlar bile titrerken
Beni bir gözleri ahu karşısında acze düşürdü felek
......................
Dil beyt-i Hudâdır, ânı pâk eyle sivâdan,
Kasrına nüzul eyleye Rahman gecelerde!
“Gönül Allah’ın evidir, sen o evi daima günahlardan temiz tut ki,
gönlümüzün sultanı, köşküne gecelerde uğrayıversin”
İbrahim Hakkı Hazretleri
.......................
Ne beyân-ı hâle cür'et, ne figâna tâkatım var
Ne recâ-yı vasla gayret, ne firâka kudretim var
( Enderunlu Vasıf Efendi)
Ne hâlimi arz etmeye cür'et edebiliyorum ne de feryad etmeye tâkatım var.
Ne vuslat umudu için gayrete geliyorum, ne de ayrılığa güç yetirebiliyorum..
.................

Yok bu şehr içre senin vasfettiğin dilber Nedîm
Bir perî-sûret görünmüş bir hayâl olmuş sana
(Ey Nedim! Senin anlattığın gibi böyle güzel bir kadın bu şehirde yok. Bu güzelliklere sahip olan varlık bir kadın, bir insan olamaz. Olsa olsa sana bir perinin yüzü görünmüştür. Sen ancak bir hayale aşık olmuşsun.)
......................
Divane FUZÛLİ'den;
Âb-gûndur günbed-i devvâr rengin bilmezem
Yâ muhît olmuş gözümden günbed-i devvâre su
O kadar çok ağladım ki, gözyaşlarım dönen gök kubbeyi doldurmuş. Bu yüzden renginin mâvi olduğunu bilemiyorum. Yâni gerçek rengini seçemiyorum, her tarafı su renginde görüyorum.