B
bilge_66
Ziyaretçi
H.Babaoğlu
Yeni bir huy edindim içim sıkıldığında kendimi bir müzik markete atıyorum.
CD’leri karıştırmak, üzerlerini ve içlerindeki kitapçıkları okumak hoşuma gidiyor.
Sonra bir bakıyorum ki...
Bir saattir oradayım.
Hatta bilet aldığım filmin başlama saatini kaçırmak üzereyim.
***
Geçenlerde yine böyle bir gün...
Kendimi bir alışveriş merkezinin büyük kitap-CD marketine atmışım...
Bir yandan da aklım sabahtan beri bir şeye takılıp kalmış.
Neye mi?
Söyleyeyim, “özlemek, dua etmektir” demişim bir Pazar Notu’mda, ona takılmışım...
Bir yazar “aşk, duadır” demiş, o laf asılı kalmış kalbimde...
Hani tasavvufi bir hikâye vardır âşığı cehenneme atmışlar, cehennem dayanamamış kalkıp haykırmış “yandım Allah!” diye, o hali sorgulamakta, hayal etmekteyim içimden usul usul...
O sırada sanki bir ses fısıldadı görünmez bir el işaret edip CD’yi gösterdi.
“Cello Invocations // Uğur Işık” yazıyordu CD’nin kapağında.
Zaten son aylarda çello sesine özel bir düşkünlüğüm var.
Eh, bir de Kalan Müzik’in nasıl özel çalışmalara imza atan, bize hoş müzikal sürprizler sunan bir yapımevi olduğunu biliyorum ya...
Albümü kaptığım gibi eve geldim.
1964 doğumlu Uğur Işık bir çello sanatçısı, daha doğrusu bir çello âşığı.
Çelloyla türkülerimizi seslendirdiği ilk albümünü bilmiyorum. Dinlemedim henüz. Ama son albümü Cello Invocations (Çello duaları -yakarışları) alıp dinlediğim andan beri elimden düşmüyor, i-Pod’umda özel bir bölümde saklanıyor!
O yüzden meraklı okurlarım varsa, haberdar etmek istedim.
Dua ile çellonun birliğine gelince...
Birincisi...
Uğur Işık diyor ki...
“Benim ruhum da ona eklenince çello insan gibi dua ediyor, din ayırmadan.”
İkincisi...
Sıkı durun!
Albümdeki parçaların birkaçını sayıyorum.
Açılış Itri’nin o insanı alıp sürükleyen segâh Bayram Tekbiri’yle yapılıyor. 6 dakika süren bir yükseliş bu...
İkinci parça 14. yüzyıla ait bir Katolik ilahisi olan “O virgo Splendors.”
Mesela 5. parça Hicaz Ayin.
Albümün 13. parçası Erzincan yöresinden bir semah: “Ey Şahin Bakışlım.”
Tekbirle açılan albüm zikirle kapanıyor. Yani son parça, içine çellonun girdiği otantik bir zikir.
***
Sabah erken kalkın...
Pencereyi açın, kuş sesleri girsin önce içeri.
Mutfağa gidip çayı demleyin.
Sonra müzikçalarınıza bu albümü koyup dinlemeye başlayın.
Bittiğinde farklı bir insansınız.
Ah, müzik iyi ki varsın!
Yeni bir huy edindim içim sıkıldığında kendimi bir müzik markete atıyorum.
CD’leri karıştırmak, üzerlerini ve içlerindeki kitapçıkları okumak hoşuma gidiyor.
Sonra bir bakıyorum ki...
Bir saattir oradayım.
Hatta bilet aldığım filmin başlama saatini kaçırmak üzereyim.
***
Geçenlerde yine böyle bir gün...
Kendimi bir alışveriş merkezinin büyük kitap-CD marketine atmışım...
Bir yandan da aklım sabahtan beri bir şeye takılıp kalmış.
Neye mi?
Söyleyeyim, “özlemek, dua etmektir” demişim bir Pazar Notu’mda, ona takılmışım...
Bir yazar “aşk, duadır” demiş, o laf asılı kalmış kalbimde...
Hani tasavvufi bir hikâye vardır âşığı cehenneme atmışlar, cehennem dayanamamış kalkıp haykırmış “yandım Allah!” diye, o hali sorgulamakta, hayal etmekteyim içimden usul usul...
O sırada sanki bir ses fısıldadı görünmez bir el işaret edip CD’yi gösterdi.
“Cello Invocations // Uğur Işık” yazıyordu CD’nin kapağında.
Zaten son aylarda çello sesine özel bir düşkünlüğüm var.
Eh, bir de Kalan Müzik’in nasıl özel çalışmalara imza atan, bize hoş müzikal sürprizler sunan bir yapımevi olduğunu biliyorum ya...
Albümü kaptığım gibi eve geldim.
1964 doğumlu Uğur Işık bir çello sanatçısı, daha doğrusu bir çello âşığı.
Çelloyla türkülerimizi seslendirdiği ilk albümünü bilmiyorum. Dinlemedim henüz. Ama son albümü Cello Invocations (Çello duaları -yakarışları) alıp dinlediğim andan beri elimden düşmüyor, i-Pod’umda özel bir bölümde saklanıyor!
O yüzden meraklı okurlarım varsa, haberdar etmek istedim.
Dua ile çellonun birliğine gelince...
Birincisi...
Uğur Işık diyor ki...
“Benim ruhum da ona eklenince çello insan gibi dua ediyor, din ayırmadan.”
İkincisi...
Sıkı durun!
Albümdeki parçaların birkaçını sayıyorum.
Açılış Itri’nin o insanı alıp sürükleyen segâh Bayram Tekbiri’yle yapılıyor. 6 dakika süren bir yükseliş bu...
İkinci parça 14. yüzyıla ait bir Katolik ilahisi olan “O virgo Splendors.”
Mesela 5. parça Hicaz Ayin.
Albümün 13. parçası Erzincan yöresinden bir semah: “Ey Şahin Bakışlım.”
Tekbirle açılan albüm zikirle kapanıyor. Yani son parça, içine çellonun girdiği otantik bir zikir.
***
Sabah erken kalkın...
Pencereyi açın, kuş sesleri girsin önce içeri.
Mutfağa gidip çayı demleyin.
Sonra müzikçalarınıza bu albümü koyup dinlemeye başlayın.
Bittiğinde farklı bir insansınız.
Ah, müzik iyi ki varsın!
