A
akkuru
Ziyaretçi
İnsanlar bilgi ve becerileri edinirken birçok duyu organını kullanır; çünkü duyular arasında bir ilişki kurulamazsa bilgi ve beceriler istendik düzeyde öğrenilemez, yani dışarıdan alınan uyarılar, duyu organları aracılığıyla merkezi sinir sistemine aktarılır ve merkezi sinir sistemi bu iletileri bütünleştirerek öğrenmeyi gerçekleşir. 5 olarak bildiğimiz duyular aslında 7 tanedir. Bilgi ve beceri edinmeyi sağlayan duyular şunlardır:
Tat alma duyusu
Dokunma duyusu
İşitme duyusu
Görme duyusu
Koku alma duyusu
Duruş, hareket ve denge duyusu
Beden farkındalığı duyusu
Beyin bu duyulardan aldığı iletiler arasında bağlantılar kurarak öğrenmenin gerçekleşmesini sağlar. Duyu bütünlemesi bozukluğu olan çocuklar, duyu organlarının iletilerini bütünleyemedikleri için bilgi ve becerileri öğrenmede ve diğer insanlarla ve çevreleriyle etkileşimde güçlükler yaşarlar. Ayrıca bu bozukluktan dolayı bazı duyular beyne ulaşmadığı için sorunlar yaşanmaktadır. Örneğin, işitsel uyaranları bütünleme bozukluğu olan çocuklar, bazı seslere karşı aşırı duyarlı olabilirken bazı yüksek seslerin farkında olmayabilirler. Tensel uyaranları bütünleme bozukluğu olan çocuklar, dokunmaya ve suya karşı aşırı hassasiyet gösterebilir veya vücuduna batırılan iğneyi bile hissetmeyebilirler. Denge duyusu bozukluğu olan çocuklar, merdivenlerden inmeye karşı korku geliştirebilir, her adımı tedirgin atabilir ve hafif yüksekliklere çıkamayabilirler. Görme duyusu bozukluğu olan çocuklar, güneşte ve parlak ışıkta gözlerini kapatabilirler.
Duyu bütünleme terapisiyle, merkezi sinir sisteminin duyular arasında gerekli bağlantıları kurabildiği söylenilmektedir. Duyu bütünleme terapisi, çocuğun çevresiyle daha uyumlu olmasını, dışarıdan gelen uyaranlara karşı gerçekçi tepkiler vermesini, içinde bulunduğu mekanı algılamasını, vücudu üzerinde hakimiyet kurmasını, kendini tanımasını ve doğru öğrenmesini sağladığı öne sürülmektedir.
Duyu bütünleme terapisi, çeşitli fiziksel etkinliklerden ve duyu diyetinden oluşur. Fiziksel etkinlikler, vücudun bazı bölgelerine yapılan masajları ve denge, yuvarlama, döndürme, sürükleme, sallama vb. hareketleri içerir. Duyu diyeti, içinde bulunulan ortamın duyuları uyaracak biçimde düzenlenmesidir. Fiziksel etkinlikler geniş bir alan içinde yapılır. Çeşitli büyüklüklerde toplar, minderler, yastıklar, salıncaklar, fırçalar, ipler, çarşaflar, pamuklar vb. araç-gereçler kullanılır.
Bu terapi DEHB, öğrenme bozukluğu, nöromotor gelişim geriliği ve yaygın gelişimsel bozukluğu (Otizm ve alt gruplarında) olan çocuklara uygulanmaktadır.
Tat alma duyusu
Dokunma duyusu
İşitme duyusu
Görme duyusu
Koku alma duyusu
Duruş, hareket ve denge duyusu
Beden farkındalığı duyusu
Beyin bu duyulardan aldığı iletiler arasında bağlantılar kurarak öğrenmenin gerçekleşmesini sağlar. Duyu bütünlemesi bozukluğu olan çocuklar, duyu organlarının iletilerini bütünleyemedikleri için bilgi ve becerileri öğrenmede ve diğer insanlarla ve çevreleriyle etkileşimde güçlükler yaşarlar. Ayrıca bu bozukluktan dolayı bazı duyular beyne ulaşmadığı için sorunlar yaşanmaktadır. Örneğin, işitsel uyaranları bütünleme bozukluğu olan çocuklar, bazı seslere karşı aşırı duyarlı olabilirken bazı yüksek seslerin farkında olmayabilirler. Tensel uyaranları bütünleme bozukluğu olan çocuklar, dokunmaya ve suya karşı aşırı hassasiyet gösterebilir veya vücuduna batırılan iğneyi bile hissetmeyebilirler. Denge duyusu bozukluğu olan çocuklar, merdivenlerden inmeye karşı korku geliştirebilir, her adımı tedirgin atabilir ve hafif yüksekliklere çıkamayabilirler. Görme duyusu bozukluğu olan çocuklar, güneşte ve parlak ışıkta gözlerini kapatabilirler.
Duyu bütünleme terapisiyle, merkezi sinir sisteminin duyular arasında gerekli bağlantıları kurabildiği söylenilmektedir. Duyu bütünleme terapisi, çocuğun çevresiyle daha uyumlu olmasını, dışarıdan gelen uyaranlara karşı gerçekçi tepkiler vermesini, içinde bulunduğu mekanı algılamasını, vücudu üzerinde hakimiyet kurmasını, kendini tanımasını ve doğru öğrenmesini sağladığı öne sürülmektedir.
Duyu bütünleme terapisi, çeşitli fiziksel etkinliklerden ve duyu diyetinden oluşur. Fiziksel etkinlikler, vücudun bazı bölgelerine yapılan masajları ve denge, yuvarlama, döndürme, sürükleme, sallama vb. hareketleri içerir. Duyu diyeti, içinde bulunulan ortamın duyuları uyaracak biçimde düzenlenmesidir. Fiziksel etkinlikler geniş bir alan içinde yapılır. Çeşitli büyüklüklerde toplar, minderler, yastıklar, salıncaklar, fırçalar, ipler, çarşaflar, pamuklar vb. araç-gereçler kullanılır.
Bu terapi DEHB, öğrenme bozukluğu, nöromotor gelişim geriliği ve yaygın gelişimsel bozukluğu (Otizm ve alt gruplarında) olan çocuklara uygulanmaktadır.