C
cendere
Ziyaretçi
Gül, Erivan'a niye gitmesin?
MUSTAFA ÜNAL-ZAMAN
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hafta sonu oynanacak Ermenistan-Türkiye maçını izlemek için Erivan'a gidecek mi? Sadece Ankara'da değil ülkenin her yerinde günün sorusu bu. Peşinen söyleyeyim, gitme eğilimi çok yüksek.
Kararı da son anda değil bugün akşam veya yarın verecek. Bugüne kadar yapılan değerlendirmelerin yanı sıra Dışişleri'nden gelecek rapor, kararın şeklini belirleyecek.
Erivan'da görüşmelere bugün başlayan Dışişleri heyetinin üzerinde durduğu iki nokta var: Protokole ilişkin ayrıntılar ve muhtemel protestolara karşı alınacak önlemler... Gül kendiliğinden harekete geçmiş değil; maça davetli, davetin sahibi Ermenistan Devlet Başkanı Sarkisyan... 'Taşnak' diye bilinen aşırı milliyetçi gruplar ise bu gelişmeden hoşnut değil. Gül'e tepki gösterecekleri kesin gibi. Tedbirler bunun için önemli. Gerek stat yolunda gerekse tribünlerde protestoların kontrol edilebilir olup olmadığına bakılacak.
Eğer Erivan yönetimi protokol ve güvenlik konularında garanti verirse Gül'ün kararı daveti kabul yönünde olacak. Ankara'daki havanın Gül'ün milli maçı izlemek üzere Erivan'a gideceği yönünde olduğunu söyleyebiliriz. Bu durumda dünya şampiyonası için kuraların çekildiği ilk günden itibaren gözlerin çevrildiği ve gerilim potansiyeli taşıdığı ileri sürülen bir futbol müsabakası iki ülke ilişkilerinin sağlıklı zemine çekilmesine pozitif katkı yapacak. Cumhurbaşkanı Gül'ün yaklaşımı AK Parti hükümetinin politikalarıyla da örtüşüyor. Başbakan Erdoğan ilgili soruyu cevaplarken 'Hayırlı olsun' diyerek seyahate sıcak baktığını ortaya koymuştu.
Konunun başkentte tartışılan bir başka boyutu ise gezinin anlamına ilişkin... Gül, Ermenistan'a gitsin mi gitmesin mi? Ziyaretin dış politika açısından anlamı, Türkiye'nin hassasiyetlerine uygun düşüp düşmediği... Öteden beri Ermenistan'la ciddi problemler yaşıyoruz. Tarihî nedenlerden ötürü Türk kamuoyunun Ermenistan algısı olumsuz... O yüzden Gül'ün ziyareti iç siyasetin de önemli bir gündem maddesine dönüştü. 'Hayır, kesinlikle gitmesin' diyerek itiraz edenler var. CHP ve MHP tepkili... İki partinin de çıkış noktasının dış politikadan ziyade iç politikaya dönük olduğu anlaşılıyor. Üslup ve içerik öyle söylüyor. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal konuyu değerlendirirken 'Erivan'a değil Bakü'ye giderim' dedi. Burada Bakü ile Erivan arasında bir tercih söz konusu değil ki. Her ikisi ile de ilişki niye olmasın? Ermenistan'la Türkiye'nin arasının düzelmesi pekala Azerbaycan'ın çıkarlarına da hizmet edebilir.
MHP'nin üslubu CHP'den daha sert... MHP ziyareti 'tarihî gaflet' olarak niteliyor. Tarihî referanslar vererek Türkiye'nin onurunu zedeleyeceğini ileri sürüyor. Bahçeli'nin açıklamaları akıllara hemen partinin efsane lideri Alparslan Türkeş'in 1995 yılında Ermenistan Devlet Başkanı Petrosyan'la yaptığı görüşmeyi getirdi. Üstelik o günün siyasi iklimi bugünden daha elverişli değildi. Azerbaycan-Ermenistan ilişkileri çok daha gergin, savaşın açtığı yara sıcaktı. Gül, bir bakıma Türkeş'in açtığı yoldan gidiyor.
Hiç şüphesiz Gül'ün muhtemel ziyareti değişik açılardan tartışılabilir, karşı çıkılabilir, itirazlar da geliştirilebilir ancak CHP ve MHP'nin ortaya koyduğu argümanlar, doğrusu inandırıcı ve ikna edici olmaktan uzak. Türkiye ile Ermenistan arasında ciddi sorunların olduğu bir realite. Kafkasya bölge olarak da ağır bir krizin eşiğinde. Ermenistan'la kurulacak ilişki bölgenin istikrarı açısından da önemli. Problemlerin çözümü için iki ülke arasındaki iletişim kanallarının açılması gerekiyor. Çözüm, önce yöneticilerin el sıkışmasından, daha sonra masaya oturmasından geçiyor. Son dönemde aktif dış politika izleyen Türkiye, çözümsüzlüğün tarafı olmaktan ısrarla kaçınıyor. Çözüm yanlısı siyasetin en iyi örneği Kıbrıs politikasında sergilendi. Gül'ün Sarkisyan'ın davetini kabul etmesi uluslararası arenada Türkiye'yi bir adım öne çıkaracak.
MUSTAFA ÜNAL-ZAMAN
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hafta sonu oynanacak Ermenistan-Türkiye maçını izlemek için Erivan'a gidecek mi? Sadece Ankara'da değil ülkenin her yerinde günün sorusu bu. Peşinen söyleyeyim, gitme eğilimi çok yüksek.
Kararı da son anda değil bugün akşam veya yarın verecek. Bugüne kadar yapılan değerlendirmelerin yanı sıra Dışişleri'nden gelecek rapor, kararın şeklini belirleyecek.
Erivan'da görüşmelere bugün başlayan Dışişleri heyetinin üzerinde durduğu iki nokta var: Protokole ilişkin ayrıntılar ve muhtemel protestolara karşı alınacak önlemler... Gül kendiliğinden harekete geçmiş değil; maça davetli, davetin sahibi Ermenistan Devlet Başkanı Sarkisyan... 'Taşnak' diye bilinen aşırı milliyetçi gruplar ise bu gelişmeden hoşnut değil. Gül'e tepki gösterecekleri kesin gibi. Tedbirler bunun için önemli. Gerek stat yolunda gerekse tribünlerde protestoların kontrol edilebilir olup olmadığına bakılacak.
Eğer Erivan yönetimi protokol ve güvenlik konularında garanti verirse Gül'ün kararı daveti kabul yönünde olacak. Ankara'daki havanın Gül'ün milli maçı izlemek üzere Erivan'a gideceği yönünde olduğunu söyleyebiliriz. Bu durumda dünya şampiyonası için kuraların çekildiği ilk günden itibaren gözlerin çevrildiği ve gerilim potansiyeli taşıdığı ileri sürülen bir futbol müsabakası iki ülke ilişkilerinin sağlıklı zemine çekilmesine pozitif katkı yapacak. Cumhurbaşkanı Gül'ün yaklaşımı AK Parti hükümetinin politikalarıyla da örtüşüyor. Başbakan Erdoğan ilgili soruyu cevaplarken 'Hayırlı olsun' diyerek seyahate sıcak baktığını ortaya koymuştu.
Konunun başkentte tartışılan bir başka boyutu ise gezinin anlamına ilişkin... Gül, Ermenistan'a gitsin mi gitmesin mi? Ziyaretin dış politika açısından anlamı, Türkiye'nin hassasiyetlerine uygun düşüp düşmediği... Öteden beri Ermenistan'la ciddi problemler yaşıyoruz. Tarihî nedenlerden ötürü Türk kamuoyunun Ermenistan algısı olumsuz... O yüzden Gül'ün ziyareti iç siyasetin de önemli bir gündem maddesine dönüştü. 'Hayır, kesinlikle gitmesin' diyerek itiraz edenler var. CHP ve MHP tepkili... İki partinin de çıkış noktasının dış politikadan ziyade iç politikaya dönük olduğu anlaşılıyor. Üslup ve içerik öyle söylüyor. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal konuyu değerlendirirken 'Erivan'a değil Bakü'ye giderim' dedi. Burada Bakü ile Erivan arasında bir tercih söz konusu değil ki. Her ikisi ile de ilişki niye olmasın? Ermenistan'la Türkiye'nin arasının düzelmesi pekala Azerbaycan'ın çıkarlarına da hizmet edebilir.
MHP'nin üslubu CHP'den daha sert... MHP ziyareti 'tarihî gaflet' olarak niteliyor. Tarihî referanslar vererek Türkiye'nin onurunu zedeleyeceğini ileri sürüyor. Bahçeli'nin açıklamaları akıllara hemen partinin efsane lideri Alparslan Türkeş'in 1995 yılında Ermenistan Devlet Başkanı Petrosyan'la yaptığı görüşmeyi getirdi. Üstelik o günün siyasi iklimi bugünden daha elverişli değildi. Azerbaycan-Ermenistan ilişkileri çok daha gergin, savaşın açtığı yara sıcaktı. Gül, bir bakıma Türkeş'in açtığı yoldan gidiyor.
Hiç şüphesiz Gül'ün muhtemel ziyareti değişik açılardan tartışılabilir, karşı çıkılabilir, itirazlar da geliştirilebilir ancak CHP ve MHP'nin ortaya koyduğu argümanlar, doğrusu inandırıcı ve ikna edici olmaktan uzak. Türkiye ile Ermenistan arasında ciddi sorunların olduğu bir realite. Kafkasya bölge olarak da ağır bir krizin eşiğinde. Ermenistan'la kurulacak ilişki bölgenin istikrarı açısından da önemli. Problemlerin çözümü için iki ülke arasındaki iletişim kanallarının açılması gerekiyor. Çözüm, önce yöneticilerin el sıkışmasından, daha sonra masaya oturmasından geçiyor. Son dönemde aktif dış politika izleyen Türkiye, çözümsüzlüğün tarafı olmaktan ısrarla kaçınıyor. Çözüm yanlısı siyasetin en iyi örneği Kıbrıs politikasında sergilendi. Gül'ün Sarkisyan'ın davetini kabul etmesi uluslararası arenada Türkiye'yi bir adım öne çıkaracak.