İkisi De Ruha Zarar | Eğitimin Yeni Yüzü | Egitimciyim.Net

İkisi De Ruha Zarar

  • Konbuyu başlatan cendere
  • Başlangıç tarihi
C

cendere

Ziyaretçi
yeis Ve Ucub...
yeisnu7.jpg


ruh Dünyamızın İki Büyük Düşmanı. En Kısa İfadesiyle, Yeis ‘kişinin Cehennemini Garanti Görmesi,’ Ucub İse ‘cennetini Kesin Bilmesi’dir. Bir Başka İfadeyle, Yeis ‘allah’ın Rahmetinden Ümit Kesmek,’ Ucub İse ‘o’nun Azabından Kendini Emin Sanmaktır.

halbuki Hayrı Da Şerri De Yaratan Ancak Allah’tır. İnsan, Hayrın Ve Şerrin Sebeplerine Müracaat Etmekle, Cenneti Yahut Cehennemi İstemiş Olur. İstemek Kuldan, Cevap Vermek İse Allah’tandır. Şu Var Ki, İstemek Neticenin Tahakkuku İçin Kâfi Değildir. Herşey, Ancak Allah’ın Dilemesi Ve Yaratmasıyla Varlık Sahasına Çıkar.

allah Kelâmında ‘istikamet’ Olarak İfadesini Bulan Rıza Çizgisinin İki Düşmanı Vardır: İfrat Ve Tefrit.

bunlardan Biri İnsanı Yukarı Doğru, Diğeri İse Aşağı Doğru Felâkete Sürükler. Yeryüzünün ‘istikameti’ Temsil Ettiği Düşünüldüğünde, Güneşe Doğru Yaklaşmak İfrat, Mağma Tabakasına Doğru İnmek İse Tefrittir; İkisi De İnsanı Yakar, Mahveder.

insanı Böylece Yoldan Çıkaran Aşırılıkların Bir Halkası Da ‘yeis Ve Ucub’dur. İbadet Yapmada Ve Hayır İşlemede Başarılı Olamayan İnsanlarda ‘ümitsizlik’ Hastalığı Kendini Gösterir. Başarıya Ulaştığı Halde Nefsine Söz Geçiremeyen İnsanlarda İse, Sonu Kibir Ve Gurura Varan ‘ucub’ Hastalığı Tezahür Eder. Bunlardan Birincisi Tefrit, İkincisi İfrattır. İkisi De Zarardır.

ye’sin Kaynağı Mesnevî-i Nuriye’de Şöyle Tespit Edilir:
“arkadaş! Amele Ve Taate Muvaffak Olamayan Azabdan Korkar, Yeise Düşer.” (mesnevî-i Nuriye, S. 65)
ahirete İnanan, Fakat İslâm’ı Yaşama Konusunda Nefsine Söz Geçiremeyen Bir Kişinin Yakalanacağı İlk Hastalık Yeistir. Bu Hastalığa Düşen İnsan, Cenab-ı Hakk’ın Keremini, İhsanını, Affını Hatırlamalı Ve O’nun Rahmetinin Bütün Günahları Örtecek Kadar Geniş Olduğunu Düşünmeli. Böylece, Kendisini ‘mutlaka Cehenneme Gidecek Birisi’ Olarak Görme Hastalığından Kurtulur Ve Yeis âfetinden Uzak Kalır.

kur’ân-ı Kerîm’de Bu Husus Şöyle Ders Verilir:
“de Ki: Ey (günah İşleyerek) Kendi Nefisleri Aleyhine Haddi Aşan Kullarım! Allah’ın Rahmetinden Ümit Kesmeyin. Muhakkak Ki Allah Bütün Günahları Bağışlayıcıdır. Şüphesiz Ki O, Çok Bağışlayan Ve Esirgeyendir.” (zümer Sûresi, âyet: 53)

ucub Hastalığında Yeisin Zıddı Bir Durum Söz Konusudur. Burada Kişi İslâm’ı Elden Geldiğince Yaşamış, Ancak Bu İlâhî İhsanı Kendi Nefsinden Bilerek Başkalarına Karşı Üstünlük Davasına Kalkışmış Ve Cennetini Garanti Görme Hastalığına Tutulmuştur.

bu Hastalıktan Kurtuluş Reçetesi De Yine Mesnevî-i Nuriye’de Şöyle İfade Edilmiştir:
“a’mâle Güvenmek Ucbdur. İnsanı Dalalete Atar. Çünki İnsanın Yaptığı Kemâlât Ve İyiliklerde Hakkı Yoktur; Mülkü Değildir, Onlara Güvenemez.” (mesnevî-i Nuriye, S. 65)

bu Noktada Kur’ân’daki Şu İlâhî İkaza Kulak Vermek, Kurtuluşun Yolunu Açacaktır:
“sana Gelen Her İyilik Allah’tandır. Başına Gelen Her Kötülük De Nefsindendir.” (nisâ Sûresi, âyet: 79)
iyilik Dediğimiz Her Ne Varsa, Bütün Bunlar Peygamberler Tarafından İnsanlara Öğretilmiştir Ve Onları İşlemek İçin Gerekli Bütün Şartları Da Allah Yaratmıştır. Meselâ, Doğru Söylemek Bir Hayırdır. Bu Hayrı İnsanlara Öğreten İlâhî Kitaplar Ve Peygamberler Olduğu Gibi, O Doğruyu Söylemek İçin Gerekli Ağız, Dil, Tükürük Bezi, Gırtlak, Beyin, Sinir Sistemi Ve Hava Gibi Bütün Şartları Yaratan Da Ancak Allah’tır.
insan Bunları Düşündüğünde, O Hayırda Çok Az Bir Hisseye Sahip Olduğunu Görür. Binlerce İlâhî Mucizenin Bir Araya Gelmesiyle Ortaya Çıkabilecek Böyle Bir Hayırda, İnsanın Hissesi, Sadece O Güzel Amele Meyletmesi, Cüz’î İradesini De Bu Yönde Kullanmasıdır.

bunu Böylece Bilip, Övünmek Ve Kendine Güvenmek Yerine Allah’a Şükretme Ve O’na Minnettar Olma Yolunu Tutmak Gerekir. Bu Yolda Gitmeyenler Ucub Çukuruna Düşerler.
alaaddinbasar@zaferdergisi.com


alaaddin Başar (prof.dr.)

http://www.sorularlaislamiyet.com/subpage.php?s=article&aid=5231
 

Benzer konular

Üst Alt