İşitme Engelli Bireylerin Konuşmasında Sesin Yeri

  • Konbuyu başlatan cendere
  • Başlangıç tarihi
C

cendere

Ziyaretçi
Mesleki Yaşamımızda En Çok Karşılaştığımız Yanlışlardan Biri, Konuşmanın Bütünüyle Seslere Yüklenmesidir. Sesler Konuşmada Etkin Ve De Yetkindir. Ama Sesleri Bilmek Veya Seslendiriyor Olmak, Konuşma İçin Yeter Koşul Değildir.



“bu Çocuk Tüm Sesleri Çıkarıyor O Halde Bu Çocuk Konuşabilir.” Demek, Doğru Bir İfade Değildir. Bu Düşünce Doğru Bir İfade Olsaydı, İşimiz Çok Kolaylaşacak, Sesin Çıkış Yerleri Ve Biçimleri Öğretilerek İşitme Engelliler Konuşabilir Hale Gelecekti. Hatta Daha İleri Boyutta Düşünülürse, Sesini Çıkardığımız Tüm Dilleri Konuşabiliyor Olacaktık. Ki Bu Da Normal İşiten Bireyler İçin Hiç De Zor Olmayacaktı. Örneğin, Kuran-ı Kerim’i Düşünelim, Biz Arapçadaki Tüm Sesleri Çıkardığımız İçin Kuran-ı Kerim’i Okuyabiliyoruz, Ancak Hiç Birimiz Özel Bir Eğitim Almadan Arapça Konuşamıyoruz. Veya İngilizcedeki Tüm Sesleri Çıkarıyoruz Ancak Karşımıza Bir İngiliz Geldiğinde Kendisiyle Konuşamıyoruz. Konuşabilmek İçin Ya Özel Ders Alıyoruz Veya Bu Dilin Konuşulduğu Ülkelerde Bir Süre Yaşıyoruz. Tıpkı Bu Örneklerde Olduğu Gibi Diğer Dillerde De Benzer Durumlar Söz Konusudur. Dillerde Farklılaşan Sesler Olabilir Ve Bu Sesler Konuşulan Dil Üzerinde Önemli Bir Yere Sahiptir. Ancak Bu Sesleri Çıkarabiliyor Olmak Konuşabiliyor Olmayı Gerektirmez.



birçok Velimizden “efendim Benim Çocuğum Şu, Şu Sesleri Çıkaramıyor. Çıkarsa Çok Güzel Konuşacak.” Türünden Sözleri Sıkça Duymuşuzdur. Bu Sözler, Saf - Temiz Niyetlerin Basit Mantık Kuralları İçersinde Ortaya Koyduğu Yanlış Düşüncelerdir. Bu Düşüncelerle İnsanlar Konuşmayı Basite İndirgeme Eğilimi Gösterir. Ancak Durumun Basitleştirilmesi Gerçeği Farklılaştırmaz. Gerçek, Dilin Konuşularak Geliştirileceğidir. Konuşma Ancak Konuşularak Öğrenilir.



velilerimizin Veya Bu Durumu Dışardan Gözlemleyen Bireylerin Bu Şekilde Düşünceler İçerisinde Olması Doğaldır. Ancak Bu Durum Uzman Boyutuna Taşındığında Problem Çözümsüzlüğü Ve Hüsranı Beraberinde Getirir. Hele Ki “ben Yaptım, Oldu.” Mantığı İle Gidiliyor Ve İnsanların Yılları Yersiz Vaatlerle Çalınıyorsa, Bunun Diyeti Hiçbir Şekilde Ödenemez.



bu Alanda Hizmet Veren, Hizmet Alan Tüm Elemanların Bilgi Paylaşımı İçerisinde Olması Yapılan Veya Yapılabilecek Yanlışları Engelleyebilecektir. Deneme-yanılma Yolu Öğrenme İçin Yararlı Bir Yöntemdir. Ancak Pahalı Bir Yöntemdir(bursalıoğlu, 2002).

mehmet Fatih Adıyaman
 

Benzer konular

Üst