C
cendere
Ziyaretçi
Kara önlüklü ve üniformalı eğitimde küçük ama önemli bir adım…
On dört milyon öğrencinin dersbaşı yapmasını medya kuruluşları farklı yanları ile topluma sundular. Aslında okulların açılışı ile ilgili haberler üç aşağı beş yukarı her yıl adeta birbirinin tekrarı gibidir. Okulların açılacağı gün yaşanacak ciddi trafik sıkıntısı, velilerin okul masraflarını fazla bulmaları ve pahalılıktan şikayet etmeleri, okulların eğitime hazır olmaması, öğretmenlerin süren sorunları, kalabalık sınıflar, servis tartışmaları vb. gibi sorunlara ilişkin haberler nerede ise her yıl birbirinin tekrarı gibi. Meraklı bir kişi diyelim son on yılın okulların açılışıyla ilgili haberleri alt alta yazsa aralarında ciddi bir farklılığın olmadığını görür.
Bu durum sadece okulların açılışıyla ilgili haberlerle sınırlı değil elbette. Mesela bayram haberleri, ziyaret haberleri gibi konularda da aynı durum söz konusu.
İnsan ister istemez her öğretim yılı başında öncekinden farklı olarak yürürlüğe sokulan yeni uygulamaları, yeni programları, yeni müfredatı, yenilikleri görmek ve duymak istiyor. Gerçekten yeni öğretim yılında yenilik adına bir şey yok mu? Mesela birkaç yıldır Milli Eğitim Bakanlığı müfredatı yeniliyor, yeni bir sistemi uygulamaya koymak için büyük bir gayret gösteriyor; bununla ilgili olarak haberlerde ciddi bir şey duyabiliyor muyuz? Hükümet birkaç yıldır öğrencilerin kitaplarını bedava veriyor. Öğrenciler sıraları üzerinde paketlenmiş halde kitaplarını buluyorlar. Son birkaç gündür dinlediğimiz veya okuduğumuz okulların açılışıyla ilgili haberlerde kitapların bedava verilmesiyle ilgili herhangi bir haber okuyup dinleyen var mı? Oysaki daha birkaç yıl öncesine kadar veliler okulların açıldığı sırada günlerce ellerinde kitap listeleriyle kitapçıdan kitapçıya koşar dururlardı. Annelerin kitapçılardaki çaresiz çırpınışları gözlerimin önünden hiç gitmez.
Bu yıl okulların açılışı haberlerine renklilik ve farklılık getiren önemsenmesi gereken bir haber vardı: İstanbul'da öğrenciler okullara isterlerse kravatsız gidebilecekler!
İstanbul Milli Eğitim Müdürü'nün yaptığı açıklamaya göre isteyen öğrenciler gömlek yerine tişört giyebilecek ve kravat takmaksızın okullara gidebilecek. Yapılan bir anket öğrencilerin çoğunun üniformadan nefret ettiğini, kravat yüzünden disipline giden öğrencilerin okuldan soğuduğunu ortaya koyması üzerine Milli Eğitim Müdürlüğü böyle bir serbestleştirme yoluna gitmiş.
Yıllardır eğitim üzerine yazdığım yazılarda, öğretmenlerle yaptığım sohbetlerde ve bazı analizlerde Türkiye'de okullarda uygulanan üniformalara dikkat çekiyor ve bunun mahzurları üzerinde duruyorum. En basitinden okullarda öğrencilerin adeta askeri bir disiplin içerisinde cendereye sokulmasının ve üniforma uygulamasının demokratik bir toplum olma yolundaki Türkiye için taşıdığı olumsuzlukları izah etmeye çalışıyorum. Bu uygulamanın tek parti sisteminin otoriterliğinin bir ürünü olduğunu, otoriter-totaliter rejimlerdeki eğitim sistemlerini çağrıştırdığını, temelde tek tip insan yetiştirmek, disiplinli bir toplum oluşturmak ve farklılıkları ortadan kaldırmak gibi siyasal amaçlara hizmet ettiğini yazıp duruyorum.
Bu tür analizlere çeşitli tepkiler alıyorum. Kimi okullardaki bu uygulamanın öğrenciler arasındaki sosyo-ekonomik farklılığı gizleyen bir uygulama olduğuna inanıyor ve kara önlük ve üniforma uygulamasının devamını savunurken kimisi de demokratik ülkelerdeki uygulamalara bakarak öğrencilerin günlük kıyafetleriyle okullara gitmelerinin sosyal hayattaki çeşitliliği ve renkliliği yansıtması nedeniyle uygulamaya karşı çıkıyor.
Öğrencilerin kendi günlük kıyafetleriyle okullara gitmesi yönünde atılmış önemli bir adım olarak gördüğüm kravatsız okullara gitmenin arkasının gelmesi gerekir. Allah aşkına kravat takan öğrencilerden hangisi doğru dürüst takıyordu? Yaka açık, kravat tamamen gevşetilmiş, tam bir dağınıklılık halini yansıtan kravat takmanın disiplinle, güzel giyinmekle ne ilgisi olabilir? Hele bir de kız öğrencilerin kravat takması yok mu? Tam bir saçmalık örneği değil mi? Bunun devamını isteyen kimse yoktur umarım.
Bırakalım öğrenciler günlük hayatın renkliliği, farklılığı ve tabiiliği içindeki giysileriyle okullara gitsinler. Artık kara önlük ve üniforma devrini kapatalım. Kara önlük ve üniforma tek partinin disiplinli ve tek tip toplum yaratma özleminin bir ürünü. Demokratik toplum farklılık ve renklilik üzerine yükselir. Çocukları tek tipleştirmeye değil farklılıklarla birlikte yaşamaya yöneltelim.
Davut Dursun -Yenişafak
On dört milyon öğrencinin dersbaşı yapmasını medya kuruluşları farklı yanları ile topluma sundular. Aslında okulların açılışı ile ilgili haberler üç aşağı beş yukarı her yıl adeta birbirinin tekrarı gibidir. Okulların açılacağı gün yaşanacak ciddi trafik sıkıntısı, velilerin okul masraflarını fazla bulmaları ve pahalılıktan şikayet etmeleri, okulların eğitime hazır olmaması, öğretmenlerin süren sorunları, kalabalık sınıflar, servis tartışmaları vb. gibi sorunlara ilişkin haberler nerede ise her yıl birbirinin tekrarı gibi. Meraklı bir kişi diyelim son on yılın okulların açılışıyla ilgili haberleri alt alta yazsa aralarında ciddi bir farklılığın olmadığını görür.
Bu durum sadece okulların açılışıyla ilgili haberlerle sınırlı değil elbette. Mesela bayram haberleri, ziyaret haberleri gibi konularda da aynı durum söz konusu.
İnsan ister istemez her öğretim yılı başında öncekinden farklı olarak yürürlüğe sokulan yeni uygulamaları, yeni programları, yeni müfredatı, yenilikleri görmek ve duymak istiyor. Gerçekten yeni öğretim yılında yenilik adına bir şey yok mu? Mesela birkaç yıldır Milli Eğitim Bakanlığı müfredatı yeniliyor, yeni bir sistemi uygulamaya koymak için büyük bir gayret gösteriyor; bununla ilgili olarak haberlerde ciddi bir şey duyabiliyor muyuz? Hükümet birkaç yıldır öğrencilerin kitaplarını bedava veriyor. Öğrenciler sıraları üzerinde paketlenmiş halde kitaplarını buluyorlar. Son birkaç gündür dinlediğimiz veya okuduğumuz okulların açılışıyla ilgili haberlerde kitapların bedava verilmesiyle ilgili herhangi bir haber okuyup dinleyen var mı? Oysaki daha birkaç yıl öncesine kadar veliler okulların açıldığı sırada günlerce ellerinde kitap listeleriyle kitapçıdan kitapçıya koşar dururlardı. Annelerin kitapçılardaki çaresiz çırpınışları gözlerimin önünden hiç gitmez.
Bu yıl okulların açılışı haberlerine renklilik ve farklılık getiren önemsenmesi gereken bir haber vardı: İstanbul'da öğrenciler okullara isterlerse kravatsız gidebilecekler!
İstanbul Milli Eğitim Müdürü'nün yaptığı açıklamaya göre isteyen öğrenciler gömlek yerine tişört giyebilecek ve kravat takmaksızın okullara gidebilecek. Yapılan bir anket öğrencilerin çoğunun üniformadan nefret ettiğini, kravat yüzünden disipline giden öğrencilerin okuldan soğuduğunu ortaya koyması üzerine Milli Eğitim Müdürlüğü böyle bir serbestleştirme yoluna gitmiş.
Yıllardır eğitim üzerine yazdığım yazılarda, öğretmenlerle yaptığım sohbetlerde ve bazı analizlerde Türkiye'de okullarda uygulanan üniformalara dikkat çekiyor ve bunun mahzurları üzerinde duruyorum. En basitinden okullarda öğrencilerin adeta askeri bir disiplin içerisinde cendereye sokulmasının ve üniforma uygulamasının demokratik bir toplum olma yolundaki Türkiye için taşıdığı olumsuzlukları izah etmeye çalışıyorum. Bu uygulamanın tek parti sisteminin otoriterliğinin bir ürünü olduğunu, otoriter-totaliter rejimlerdeki eğitim sistemlerini çağrıştırdığını, temelde tek tip insan yetiştirmek, disiplinli bir toplum oluşturmak ve farklılıkları ortadan kaldırmak gibi siyasal amaçlara hizmet ettiğini yazıp duruyorum.
Bu tür analizlere çeşitli tepkiler alıyorum. Kimi okullardaki bu uygulamanın öğrenciler arasındaki sosyo-ekonomik farklılığı gizleyen bir uygulama olduğuna inanıyor ve kara önlük ve üniforma uygulamasının devamını savunurken kimisi de demokratik ülkelerdeki uygulamalara bakarak öğrencilerin günlük kıyafetleriyle okullara gitmelerinin sosyal hayattaki çeşitliliği ve renkliliği yansıtması nedeniyle uygulamaya karşı çıkıyor.
Öğrencilerin kendi günlük kıyafetleriyle okullara gitmesi yönünde atılmış önemli bir adım olarak gördüğüm kravatsız okullara gitmenin arkasının gelmesi gerekir. Allah aşkına kravat takan öğrencilerden hangisi doğru dürüst takıyordu? Yaka açık, kravat tamamen gevşetilmiş, tam bir dağınıklılık halini yansıtan kravat takmanın disiplinle, güzel giyinmekle ne ilgisi olabilir? Hele bir de kız öğrencilerin kravat takması yok mu? Tam bir saçmalık örneği değil mi? Bunun devamını isteyen kimse yoktur umarım.
Bırakalım öğrenciler günlük hayatın renkliliği, farklılığı ve tabiiliği içindeki giysileriyle okullara gitsinler. Artık kara önlük ve üniforma devrini kapatalım. Kara önlük ve üniforma tek partinin disiplinli ve tek tip toplum yaratma özleminin bir ürünü. Demokratik toplum farklılık ve renklilik üzerine yükselir. Çocukları tek tipleştirmeye değil farklılıklarla birlikte yaşamaya yöneltelim.
Davut Dursun -Yenişafak