Meb Yönetici Atama Yönetmeliği | Eğitimin Yeni Yüzü | Egitimciyim.Net

Meb Yönetici Atama Yönetmeliği

egitimciyiz

Yönetici
Katılım
24 Ağu 2007
Mesajlar
2,727
Tepki
6
Puan
38
Konum
Türkiye
Meb Yönetici Atama Yönetmeliğinde Haksızlığa Uğrayacaklar Mı?

Sitemize gelen mailler ve yazılardan anladığımız kadarı ile özellikle 2005 yılı müdür yardımcılığı sınavına girenler ve 2006 sınavına giremeyen kurucu müdür ve müdür yetkili öğretmenler sitemize yolladıkları maillerde bu konuda haksızlığa uğrayacaklarını belittiler. Biz de konuyu daha netleştirecek bir yazı hazırladık.Özellikle kurucu müdürler ve müdür yetkili öğretmenlerin sınava alınmaması ile ilgili genelge şu şekildedir:


Sayı : B.08.0.PGMl.0.23.09.01/ 40871 12 MAYIS 2006
Konu : Eğitim Kurumları Müdür Yardımcılığı Seçme ve Müdürlük İçin Düzey BelirlemeSınavı
GENELGE 2006 / 41
İlgi : Millî Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği.
İlgi Yönetmelik hükümleri çerçevesinde eğitim kurumlarına müdür ve müdür yardımcısı olarak atanacakların belirlenmesi amacıyla 30 Haziran 2006 tarihinde müdürlük
için Düzey Belirleme, müdür yardımcılığı için Seçme Sınavı yapılacaktır. Müdür yardımcılığı Seçme Sınavına katılacaklarda öğretmenlikte adaylığı kaldırılmış
olmak, Düzey Belirleme Sınavına katılacaklarda ise atanacakları eğitim kurumu için ilgi Yönetmeliğin 8’inci maddesinde belirtilen süreler kadar yöneticilik yapmış olmak şartı aranacaktır.
Halen ya da daha önce müdür yardımcılığı görevinde bulunmuş olanlar müdür yardımcılığı seçme sınavına, halen ya da daha önceki bir tarihte eğitim kurumu müdürlüğü
görevinde bulunmuş olanlar ise Düzey Belirleme Sınavına katılmayacaklardır.
Düzey Belirleme ve Müdür Yardımcılığı Seçme Sınavlarını gerçekleştirme sürecinde herhangi bir duraksamaya sebebiyet verilmemesi bakımından gerekli önlemlerin zamanında alınmasını rica ederim.
Doç. Dr. Hüseyin ÇELİK
Millî Eğitim Bakanı
Buradan da anlaşılacağı üzere müdür yetkili öğretmenler , kurucu müdürler ve ilgili genelge gereği binlerce okul müdürü ve müdür yardımcısı adayı o tarihte yürürlükte olan Millî Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’ne göre zaten müdür yardımcısı ve okul müdürü olarak kabul edilmektedir.
Bu sebepten dolayı 30 Haziran 2006 tarihinde Müdürlük İçin Düzey Belirleme, Müdür Yardımcılığı İçin Seçme Sınavı’na başvuru yapmaları engellenmiştir.
İşin ilginç yanı özellikle her ne kadar 24 Nisan 208 tarihinde çıkan yeni yönetmelikte “en az bir yıl olmak kaydıyla müdür yetkili öğretmen olarak geçirilen süreler üçüncü kademe yöneticiliğinde(C tipi kurum müdürlüğü) geçmiş sayılır.” denilse de o zaman ilsis üzerinden alınan başvurularda 1 gün bile olsa bu görevi yapanlar düzey belirleme sınavına alınmamıştır.Hatta ilsise işlenmiş olmasa bile bunu resmi yazı izin vb. belgelendirilenler bile bu sınava alınmamıştır. Bu husus özellikle yeni mahkeme süreçlerini başlatacak gibi gözükmektedir.
Diğer önemli bir husus da yapılmış olan müdür yardımcılığı sınavı süresidir.Bu konuda 24 Nisan 2008 tarihli yönetmelikte :
“ GEÇİCİ MADDE 2 – (1) 11/1/2004 tarihli ve 25343 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği hükümlerine göre, müdür yardımcılığı için yapılan seçme sınavını kazanan adaylar, sınavların geçerlik süresi ile sınırlı olmak kaydıyla bu Yönetmelik hükümleri çerçevesinde müdür yardımcılığına atanmak üzere başvurmaları halinde kendi aralarındaki sınav puanı üstünlüğüne göre öncelikle atanırlar.”denilmektedir.Halbuki bu sınav yapılalı aşağı yukarı 2 yıla yakın bir zaman olmuştu ve süresi dolamk üzeredir.
ÇÖZÜM:
1-Kanaatimizce eğitim camiasında kabul görecek olan çözüm yolu, 2006 yılında yapılmış olan Müdür Yardımcılığı Sınavını kazanmış olanların sınav geçerlilik sürelerinin 1 yıl daha uzatılmasıdır.
2- 2005 sınavının son değerlendirmesi ile kazanan adayların başvuru yapmaları sağlanmalıdır.Bu hem iptal edilen sorular yüzünden tekrar değerlendirilen sınavın hukuken iptal edilmesini engelleyecek hem de kamu vicdanını rahatlatacaktır.
3-Müdür yetkili Öğretmenlerde geçen 1 yıl şartı kaldırılmalı,
4-Son olarakta bundan sonraki süreçte bakanlığın yönetici atamalarını objektif kriterlere dayanan sınavlar ve puan üstünlüğüne göre yapması eğitim dünyasında bu tarz çıkabilecek huzursuzlukları ortadan kaldıracağı kanaatindeyiz.


Mehmet KURU
Eğitim yöneticisi
egitimciyim.net@gmail.com
 

Atila_KALDIRIM

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Nis 2008
Mesajlar
6
Tepki
0
Puan
0
Yaş
50
Konum
kýrýkkale
Web
atilakaldirim.tr.gg
Müdür yetkili Öğretmenlerde geçen  yıl şartı kaldırılmalı, zaten müdürlük hakkı tanınmış onun içindirki şuraya şu yıl buraya şu yıl olayı anlamsızdır...

www.atilakaldirim.tr.gg 
 

cumhur

Kayıtlı Üye
Katılım
12 Şub 2008
Mesajlar
8
Tepki
0
Puan
0
Yaş
78
Konum
antep
ya hocam 2004ten itibaren yapılan bütün yöneticilik sınavları geçerli mi
 

egitimciyiz

Yönetici
Katılım
24 Ağu 2007
Mesajlar
2,727
Tepki
6
Puan
38
Konum
Türkiye
hayır hocam mümkün değil
 
G

GÖRKEM

Ziyaretçi
EĞİTİMSENİN EK-2 İLE İLGİLİ SON AÇTIĞI DAVANIN TAM METNİ OLAN GÖNDEREBİLİR Mİ?
 
F

feyza05

Ziyaretçi
Eğitim Sen EK 2 ye dava açtı

Eğitim Sen EK-2 nin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemi ile Danıştay'da dava açtı. (Dava Dilekçesi eklendi)
Eğitim Sen 'in açıklaması :

"Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticileri Yönetmeliğinin Eki, Ek-2 Yönetici Değerlendirme Formu'nun yürütmesinin durdurulması ve iptali istemi ile Danıştay'da dava açtık."

Eğitim Sen'in dava dilekçesi;

DANIŞTAY BAŞKANLIĞINA

ANKARA

Yürütmenin durdurulması istemlidir.

DAVACI :

DAVALI : Milli Eğitim Bakanlığı. Bakanlıklar / ANKARA.

DAVA KONUSU : 15 Ekim 2008 tarihinde Resmi gazetede yayımlanmış olan Milli Eği-tim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticileri Yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına ilişkin yönetmeliğin Ek-2 Yönetici Değerlendirme Formu'nun yürütmesinin durdurulması ve ipta-li isteminden ibarettir.

SÜRE : Davaya konu yönetmelik 15.10.2008 günlü Resmi Gazetede yayım-landığından, davamız süresinde açılmaktadır.



OLAYLAR:

24/04/2008 tarihli ve 26856 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticileri Yönetmeliğinin ekinde yer alan Ek–2 Yönetici Değerlendirme Formunun yürütmesi Danıştay İkinci Dairesinin 21/07/2008 tarih ve Esas No:2008/3799 ile Esas No: 2008/4155 sayılı kararlarıyla durdurulmuş; davalı bakanlık Danıştay'ın yürütme durdurma kararından sonra Ek–2 yi(Yönetici değerlendirme Formu) değiştirmiştir. İlgili deği-şiklik 15.10.2008 tarih ve 27025 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe girmiştir.

Milli Eğitim Bakanlığında eğitim kurumlarına yönetici olarak atanacakların değerlendi-rilmesinde kullanılacak olan Ek-2 Yönetici değerlendirme Formunun puanlama kısmı; eğiti-mi-ödüller, sicil, ceza-kariyer-ek puan-yöneticilik hizmetleri ve hizmet olmak üzere toplam altı başlıktan oluşmuştur. Bu başlıklara konu olan kriterlere verilen puanlar incelendiğinde ilgili kriterlerin birçoğunun objektiflik ve nesnellikten uzak olduğu görülecektir.

İlgili bakanlığın 2003 yılından günümüze kadar çıkardığı tüm yönetmelikler hukuksuz olduklarından dolayı mahkemelerce iptal edilmiştir. Bu anlayış eğitim sistemimizde içinden çıkılmaz sorunlara neden olmuş gerçek hak sahiplerini mesleklerinden soğutma derecesine kadar gelmiştir. Böyle olmasına karşın davalı idare ısrarla mahkeme kararlarına uymamakta ve kariyer, liyakat, objektiflik ilkelerinden uzak öznel değerlendirmelere yer veren yönetme-likler çıkarmaya devam etmektedir. Maalesef bu durum gün geçtikçe eğitim sistemimizi boz-makta gelecek kuşakların yetiştirilmesini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu durum her şey-den önce aydınlık Türkiye'mizin geleceğine vurulan darbedir.

Davalı idare:

Yıl 2004:

11.01.2004 tarihinde Millî Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği çıkarmış;02.12.2004 tarihinde bazı maddelerinde değişiklik yo-luna gitmiştir. Bu yönetmeliğin bazı maddeleri İkinci Daireniz tarafından iptal edilmiştir.

Yıl 2005:

04.08.2005 tarihinde MEB bütün yönetici atama işlemlerini durdurmuş;02.09.2005 ta-rihinde durdurulan atamaların yapılması için MEB alt birimlerine talimat vermiş akabinde 05.09.2005 tarihinde MEB yönetici atama işlemlerini yeniden durdurmuştur.

Yıl 2006:

04.03.2006 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik yapılmış bu değişiklik 11.07.2006 tarihinde Danıştay İkinci Daire tarafından kısmen durdurulmuş;24.08.2006 tarihinde Danıştay İkinci Daire tarafından tekrar bir durdurma kararı verilmiştir.

20.11.2006 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği yayımlanmış bu yönetmelikte hukuksuzluğundan dolayı 19.12.2006 tarihinde Danıştay İkinci Daire tarafından kısmen durdurulmuştur.

Yıl 2007:

13.04.2007 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yönetici Atama Yönet-meliği yayımlanmış ülkemizin en hukuksuz ve “ben yaptım oldu” anlayışıyla hazırlanan yö-netmeliği Mayıs 2007 de Danıştay İkinci Daire tarafından durdurulmuştur. Kamuoyunun bu karardan sonra hukuka ve bağımsız mahkemelere güveni tazelenmiş biz eğitimcilerin iş motivasyonları artmıştır.

Yıl 2008:

24.04.2008 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticileri Yönetmeli-ği yayımlanmış Danıştay İkinci Daire tarafından bazı maddeleri durdurularak. Ek–2 Yönetici Değerlendirme Formu kusurlu bulunmuştur. 15.10.2008 tarihinde Ek–2 Yönetici değerlen-dirme Formu değiştirilerek tekrar yayımlanmıştır.

Yukarıda izah etmeye çalıştığımız şekilden de görüldüğü gibi davalı bakanlık eğitimi bir yapboz tahtasına çevirmiş eğitimi değil kadrolaşmayı gaye edinerek eğitime ve dolayısıyla da Türkiye'mizin aydınlık geleceğine darbe vurmuştur. Maalesef halende vurmaktadır. Anla-dığımız kadarıyla bu gayesinde de ısrar edecek gibi gözükmektedir. Buna engel olabilecek yegâne güç ise sayın mahkemenizdir.

1. Davalı Milli Eğitim Bakanlığının hazırladığı, değiştirdiği her değişiklik bir ön-cekine göre daha antidemokratik, daha keyfiliğe açık, objektif değerlendirmeye daha az olanak veren ve idarenin takdir hakkını çok genişleten hükümler içerdiğinden bu davaya gereksinim duyulmuştur.

2. Davalı bakanlık, 15 Ekim 2008 gün ve 27025 sayılı Resmi Gazetede yeni bir yö-netmelik yayımladı. Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticileri Yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına ilişkin yönetmeliğin de hukuka, Danıştay kararlarına ve Danıştay İçti-hatlarına birçok aykırılıklar içerdiği; eğitim kurumu yöneticilerinin seçme ve atamalarında kariyer ve liyakat ölçütlerini gözardı ettiği, “öznel değerlendirme ve mutlak takdire olanak verdiği objektif değerlendirmeye olanak veren sınav uygulamasından özellikle kaçındığı, idarenin takdir yetkisini çok geniş tuttuğu, “benim adamım” ölçütünü(!) öne çıkarttığı ve kadrolaşma amacına yönelik olduğu için yürütmenin durdurulması istemli bu iptal davamı-za konu edilmektedir.



YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI VE AKABİNDE İPTALİNİ İSTEDİĞİMİZ DÜZENLEMELER VE HUKUKSAL DEĞERLENDİRMELERİMİZ:

Davalı idare, eğitim kurumu yöneticilerini seçerken, Danıştay İkinci Dairesi'nin “sınav yapılmasının objektif değerlendirmenin ön koşulu” olduğuna ilişkin ve ayrıca “Kamu hiz-metinin etkin ve süratli bir şekilde yürütülmesinin sağlanması amacıyla, liyakatin; kriterle-ri objektif olarak belirlenmiş bir yazılı sınavla saptanması gerektiğinde kuşku bulunma-maktadır” görüşü ve yerleşik Danıştay içtihatları doğrultusunda sınav yapması hukuka say-gının gereği iken, bundan özellikle kaçındığı için, dava konusu yönetmeliğe değerlendirme formunu koymuştur.

Günümüz de kurumlara “hizmetli” dahi alınırken yapılan sınav uygulaması geleceğimi-zi şekillendiren eğitim kurumlarına yönetici alımında ısrarla hatta inatla uygulanmamaktadır ve uygulanmakta istenmemektedir. Bunun nedeninin de istediğim kişiyi yönetici yapayım anlayışından ibaret olduğu açıktır.

Söz konusu Danıştay kararına karşın bu yönetmeliğe ve Ek–2 Yönetici Değerlendirme Formuna sınav koşulunun konulmaması bir eksik düzenlemedir, tek başına bir hukuka aykırı-lıktır. Bunun yanında dava konusu yönetmeliğin eki, Ek–2 Yönetici Değerlendirme Formu tümüyle önceki Danıştay kararlarını, Danıştay'ın yerleşmiş içtihatlarını, kariyer ve liyakat ilkelerini yok saymakta; mesleki deneyim ve kendini geliştirme için ek eğitim alma çabalarını önemsemez niteliktedir. Yürütmesinin durdurulmasını ve iptalini istediğimiz Ek–2 Yönetici Değerlendirme Formunda takdire dayalı değerlendirmelerde bulunulmuş buda yetmediği gibi bu değerlendirmelere puan verilerek üst yöneticilerin takdir hakları çok genişletilmiştir. Söz konusu form davalı idarenin sayısız Danıştay ve idare mahkemeleri kararları ile sabit siyasal kadrolaşma amacıma hizmet etsin, “benim adamımı, siyasal yandaşımı eğitim yöneticisi yapmama yardımcı olsun” diye hazırlanmıştır ve hukuka açıkça aykırıdır

Şöyle ki;

1) Eğitimi Bölümü:

a) Yönetim Alanında Yapılan Yüksek Lisans İçin (5) puan: İlgi değerlendirme de Eğitim Yönetimi Denetimi Planlaması ve Ekonomisi alanında ya da diğer yönetim alanlarında yapılan tezli ya da tezsiz yüksek lisans için beş puan verildiği; ancak bu alanda verilen yüksek lisans öğreniminin varlık sebebinin yeterince idrak edilemediği ve bakanlığın bu öğrenimle verilen bilimsel yaklaşımı ve birikimi uygulamaya transfer ederek okulların yönetilmesinde ki değerlendirme konusunda isteksiz davrandığı anlaşılmaktadır.

“Nitekim eğitim yönetimi alanında yapılan yüksek lisans öğrenimi, okul yöneticiliği konu-sunda hizmet öncesi bilimsel eğitim işlevi gören, bilimsel bir yaklaşımla okulların daha kali-teli yönetilmesine olanak sağlayan ve bu alanda dünyadaki bilimsel gelişmeler ışığında eğiti-min kalitesini yükseltmesi beklenen bilimsel bir alandır.(Bursalıoğlu, 1999, s.6,7)”

Dolayısıyla bu öğrenimin bu oranda sembolik denebilecek bir puanla değerlendirilmiş olması, bu bilimsel alanın varlık sebebinin ve eğitim yönetimine getireceği katkının yeterince idrak edilememiş olduğunu göstermiş;aynı zamanda bu görevi yapacak olanların bu öğrenimi görerek kendilerini geliştirmeleri ve bu konuda liyakat sahibi olmalarını da nispeten engelle-miştir.Böylelikle okulların bilimsel yaklaşım çerçevesinde, kaliteli bir şekilde yönetilmesi bir süre daha geciktirilmiştir.

b) Diğer Alanlardaki Yüksek Lisans İçin (Alan Öğretmenliği Tezsiz Yüksek Lisans Programı Hariç) (3) puan: Bu başlık altında verilen 3 puanla yüksek lisansı teşvik etmek, öğretmenlerin kendi alanlarında ve diğer alanlarda akademik kariyer yaparak kendilerini ge-liştirmelerini desteklemek, eğitimin ve okul yöneticilerinin kalitesini yükseltmek gibi amaçlar güdülmüş olabileceği düşünülmektedir. Fakat düşüncenin bu olmadığı verilen puandan anla-şılmaktadır. Yoğun emek ve iki yıl gibi uzun bir süreyi gerektiren yüksek lisansın yalnızca 3 puan gibi komik bir oranla teşvik edilmesi bu emeğin hak ettiği karşılığı bulmadığını yine 3 puan verilmiş olan takdir ödülü ile eş tutulmuş olması da dengeli ve adil bir puan dağılımı olmadığı savını güçlendirmektedir.

c) Yönetim Alanında Yapılan Doktora İçin (8) puan: Eğitim Yönetimi Denetimi Planlaması ve Ekonomisi alanında ya da diğer yönetim alanlarında yapılmış olan doktora için öngörülen 8 puan, takdir belgesi ve aylıkla ödülün toplamına eş değer tutularak yine sembolik düzeyde değerlendirildiğini göstermektedir. Nitekim bu alanda doktora öğrenimi görmüş olanların eğitimin kalitesi ve geleceği için üst düzey eğitim yöneticiliği görevleri için teşvik edilerek eğitime kazandırılması beklenirken, yalnızca okul yöneticiliği görevlerine layık gö-rülmesi bile, verilen 8 puanın gerçekçi olmaktan uzak olduğunu göstermektedir.

d) Diğer Alanlardaki Doktora İçin (5) puan: Eğitim yönetimi ve diğer yönetim alan-larının dışında kalan, öğretmenlerin kendi özel alanları olan branşlarında ya da diğer farklı alanlarda yapmış oldukları doktora öğrenimi için yalnızca 5 puan verilmekte olup, bu puan ödüllere ve uzman öğretmen ünvanına verilen puanların eş değeri, sicil notu 90'ın üzerinde olanlara verilen puanların ise yarısı kadardır. Ülkemizde doktora öğreniminin hangi şartlarda ve ne kadar yoğun bir emekle yapıldığı dikkate alındığında, bu öğrenime verilmiş olan 5 pua-nın yine ne denli gerçeklerden ve adalet anlayışından uzak olduğu görülmektedir. Kısaca; Ek–2 Yönetici Değerlendirme Formunun adaletsizliği ve puan dağılımının çarpıklığı açıkça gö-rülmektedir.

2) Ödüller, Sicil, Ceza Bölümü:

a)Her Aylıkla Ödül İçin (5) puan: Millî Eğitim Bakanlığı Personelinin Aylıkla Ödül-lendirilmesi Hakkında Yönerge'ye göre aylıkla ödüllendirilecek personel birinci sicil amiri olan okul müdürü tarafından il ya da ilçe değerlendirme komisyonuna, bu komisyonun ise kendi değerlendirmesini yaptıktan sonra merkez değerlendirme komisyonuna teklifi ve bu komisyonca da bakanlık makamına teklif edilmesi ve nihayet bakanlık makamının onayı ile “Personele olağanüstü gayret ve başarılı çalışmalarına karşılık olarak bir aylıkları tuta-rında” aylıkla ödül belgesi ile birlikte verilebilmektedir.

Ancak aynı yönergede bu ödülün verilmesi konusunda “Bir önceki yıl olumsuz sicil almamış olmak, ödül teklif edilen yıl içerisinde maaş kesim cezası ya da daha ağır bir ceza almamış olmak ve son üç yıllık sicil notu ortalaması iyi veya çok iyi olmak” (Madde:7) şeklindeki öl-çütlerin dışında hiçbir nesnel ölçüte dayandırılmamış olması ve “Personele olağanüstü gay-ret ve başarılı çalışmalarına karşılık” (Madde: 4) şeklindeki soyut ve muğlâk bir ifadeyle birinci sicil amiri olan okul müdürlerinin teklifinin esas alınmış olması (Madde: 8/a) aylıkla ödüllerin tamamen öznel değerlendirme yoluyla, keyfiliğe açık bir yöntemle verildiğinin, dolayısıyla da objektiflik, tarafsızlık ve nesnellikten uzak olduğunun göstergesidir.

b)Atamaya Yetkili Amirlerce Verilmiş Olan Her Takdir Belgesi İçin (3) puan: Millî Eğitim Bakanlığı Personeline Takdir ve Teşekkür Belgesi Verilmesine İlişkin Yönerge-ye göre “Görevinde olağanüstü gayret ve başarı gösterenlere, bilimsel nitelikte eser vermiş olanlara, bakan tarafından üst üste üç yıl Teşekkür Belgesi verilenlere, yeni buluşlar ve yararlı yenilikler meydana getirenlere, döner sermayeli kurum ve kuruluşlarda üretimi, verimliliği ve geliri kişisel çabası ve girişimleri ile bir önceki yıla oranla önemli ölçüde arttıranlara…” (Madde: 4); müfettiş veya sıralı sicil amirler olan okul müdürü, il ya da ilçe milli eğitim mü-dürlerinin önerileri üzerine ya da doğrudan; merkez, taşra ve yurtdışı teşkilatında görevli olanlara yer ve zamana bağlı olmaksızın bakan; il sınırları içinde görevli personele vali; ilçe sınırları içindeki personele ise kaymakam “Takdir Belgesi verebilmektedir.(Madde:6)

Yine burada da takdir belgesinin verilmesi, müfettiş ya da sıralı sicil amirleri olan okul müdürü, il ve ilçe müdürlerinin “önerilerine” dayandırıldığı için öznellik ve keyfilik söz konusu olup, tarafsızlıktan ve nesnellikten uzaktır.

c)Atamaya Yetkili Amirlerce Verilmiş Olan Her Teşekkür Belgesi İçin (1) puan: Ayrıca yine adı geçen yönergeye göre “Görevinde emsallerine göre üstün başarı sağlayanlara ve Milli Eğitim Bakanlığı veya ilgili kuruluşlarca kabul veya tescil edilen çeviri ve derleme türünde eser yayınlayanlara” (Madde:5) bakan, vali ve kaymakamla birlikte müsteşarlar ba-kanlık personeline; genel müdür ve daire başkanları yetki ve sorumluluk dâhilindeki persone-le; il milli eğitim müdürleri il sınırları içindeki personele; ilçe milli eğitim müdürleri ise ilçe sınırları içindeki personele “Teşekkür Belgesi” verebilmektedir.(Madde:7).Bu ödülün veril-mesi de yazılı ve nesnel kurallara bağlı değildir. Maalesef;bu ödülde mutlak takdirle veril-mektedir.

Sonuç Olarak Ödüller Değerlendirilirse:

Bu ödüllerin ne kadar objektif ve hak edene verildiği mahkemenizin takdiridir. Acaba ilgili bakanlık bu ödüllerden % kaçını bilimsel çalışmalara, eğitim de yeni yaklaşım ve pro-jelere dayanak ederek vermiştir. Kamuoyunca da bilindiği gibi bu şekilde objektif olarak alı-nan ödüller dağıtılan toplam ödüllerin %3 ünü bile oluşturmamaktadır. Maalesef MEB lığında ödüller keyfilikle, benim adamım anlayışıyla ve mutlak takdirle dağıtılmaktadır. Hali hazırda birçok sendikanın başkanlığınızda MEB lığının vermiş olduğu ödüllerin taraflı ve hak edene verilmediği dahası objektif olarak dağıtılmadığı gerekçesiyle açmış olduğu davalar bulunmak-tadır.

Görüldüğü gibi ödüllere verilen puanlar deyim yerindeyse eğitim kurumlarına yönetici atamada “aslan payını” oluşturmakta olup, her bir ödül için üçer adet olduğu düşünüldüğün-de: “üç adet aylık ödülü 3x5=15, üç adet takdir 3x3= 9 , üç adet teşekkür 3x1= 3 olmak üzere toplamda 15+9+3=27 puan olmaktadır. Bu ise yaklaşık toplam puan olan 80-90 civarı içeri-sinde % 30-40 yani üçte ikisine denk düşmektedir. Diğer puanlarla kıyaslandığında, bu puan 9 tane yönetim alanı dışında yapılmış yüksek lisans diplomasına, 5 tane yönetim alanındaki yüksek lisansa, 3 tane yönetim alanındaki doktora diplomasına, 5 tane diğer alanlardaki dok-tora diplomasına, 5 tane uzman öğretmenliğe, 3 tane başöğretmenliğe, asil müdür yardımcısı olarak geçirilmiş 20 yıla, asil okul müdürü olarak geçirilmiş yaklaşık 15 yıla ve nihayet öğ-retmen olarak geçirilmiş 70 yıla denk düşmektedir!

Nitekim bu konuda Aksarı'nın (Akt. Öncü) yaptığı araştırmaya göre;1994 yılında aylık-la ödüllendirilenlerin % 54.4 'ü öğretmen, % 49.6'sı yöneticidir. Bu yol yöneticilere, daha üst makamlara yükselmenin yollarını kolayca açmaktadır. Görüldüğü gibi adil işlemeyen ve başa-rı ölçütleri oldukça belirsiz bir ödüllendirme sistemi söz konusudur (Aksarı, 1995, s.13–15).

İstismar edilmeye açık bir konu olduğundan;ya bu ödüller sadece hak edenlerin faydalanabileceği şekilde daha şeffaf ve nesnel bir ölçüt olarak düzenlenmeli ya da tercih sebebi olmaktan çıkarılmalıdır. (Günay,2004)

Kaldı ki bu ödüllerin verilmesi, amir konumundaki yöneticilerin “öneri ve teklifleri” esas alınarak yapıldığı için (Ödül yönergesi, madde:6) adeta bakanlığın yargı yoluyla en-gellenen (Danıştay İkinci Dairesi'nin Esas no: 2006/493 ve 14.08.2006 tarihli kararı) “mut-lak takdir hakkını” bu ödül yöntemiyle dolaylı olarak tekrar kullanmaya çalıştığı anlaşıl-maktadır.

d) Son Üç Yılın Sicil Notu Ortalaması 76–89 Arası Olanlar İçin (8) puan; 90 ve Yukarı Olanlar İçin (10) puan: Sicil notu öğretmenler için okul müdürünün gözlemleri-ne dayalı olarak tamamen öznel değerlendirmesi ile vermiş olduğu notlardan oluşmaktadır. Diğer ikinci ve üçüncü sicil amirlerinin %90 ını da zaten öğretmeni tanıma imkânı bulma-dığı için okul müdürünün vermiş olduğu notu temel alarak değerlendirme yapmaktadır. Bu nedenlerden dolayı bu kadar öznel süreç sonunda ortaya çıkan notların yönetici atamada 10 puan ve 8 puan şeklinde, toplam puanın yaklaşık %9 oranını oluşturması, bir kez daha objektifliği ortadan kaldırdığı gibi, yine bakanlığın yargı yoluyla engellenmiş olan (Danış-tay İkinci Dairesi'nin Esas no: 2006/493 ve 14.08.2006 tarihli kararı) “mutlak takdir hak-kını” bir kez de bu yolla dolaylı olarak kullanmaya çalıştığı görülmektedir.

Kaldı ki 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanununun yürürlüğe girmesiyle öğrenilen sicil raporlarına muhatapları tarafından ilgili mahkemelere davalar açılmış ve bunların çok büyük bir oranı da objektif ve nesnellikten uzak olarak dolduruldukları gerekçeleriyle iptal edilmişlerdir. Bu durumda olan yüzlerce dava vardır. Bu konuda Danıştay İkinci Dairesinin kararları mevcuttur ve günceldir.

3) Kariyer Bölümü:

a) Uzman Öğretmen Ünvanlı Olanlar İçin (5) puan – Başöğretmen Ünvanlı Olan-lar için (8) puan: Uzman öğretmenlik ve Başöğretmenlik ünvanları öğretmenlik mesleği açısından öğretmenin mesleğinde kendini yenilemesi, geliştirmesi karşılığında ödül olarak verilmiştir. Bu ünvanların, yöneticiliğe değil de öğretmenlik mesleğine transfer edildiği tak-dirde amacına ulaşması ve eğitime katkı sağlaması beklenirken, bu ünvanlara yönetici seçi-minde puanlar vererek alanında uzmanlaştığı varsayılan öğretmenleri sınıflarından çıkarıp yöneticiliğe teşvik ederek eğitimden uzaklaştırmak, amacından saptırmak olduğu gibi; kendi içinde de çelişkilidir.

Kaldı ki uzman ve başöğretmenlik düzenlemeleri 5204 sayılı yasanın 14.06.1973 tarihli ve 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanununun 43 üncü maddesinin sonuna bazı fıkralar ekle-nerek yapılmıştır. İlgili düzenleme Anayasa Mahkemesine iptal istemiyle götürülmüş ve yapı-lan değişikliklerin bazılarını Anayasa Mahkememiz İPTAL etmiştir.

Yüksek Mahkememiz kararında "hizmet içi eğitim"in Kariyer basamaklarında yüksel-mede bir kıstas olarak değerlendirilmesini; en az çalışma süresi, kıdem, sayılar gibi hususların yönetmelikle düzenlenmesini ve ayrıca "ile diğer hususlar" ibaresini de iptal etmiştir. Anaya-saya aykırı olduğuna karar vermiştir.

Fakat bu zamana kadar bu ünvanları alanlarda bu kıstaslar ve Anayasa Mahkememizin İPTAL ettiği maddeler de değerlendirmeye alınmıştır. Böylece Anayasamıza uygun olmayan ünvanlar dağıtılmıştır. Çünkü değerlendirmede ki bazı kıstaslar Anayasamıza uygun bulun-mamış; yüksek mahkeme tarafından iptal edilmiştir. Kaldı ki bu sınav 5204 sayılı yasa da “Sınav yılda bir defa olmak üzere ÖSYM'ce yapılır” dendiği halde davalı idare; ilgili sına-vı 27 Kasım 2005 Pazar günü 81 il merkezinde bir defa uygulamış ve bir daha da uygulama-mıştır. Kısacası öğretmenlerin bu unvanları kazanmaları engellenmiştir. Görüldüğü gibi dava-lı idare her türlü yazılı sınav ve objektif değerlendirmeden ısrarla ve inatla kaçmaktadır. Bu kadar çelişkilerle dolu olan ünvanlara ise( ki Anayasa Mahkememizin iptallerine konu olmuş-tur) ilgili idare; davamız konusu olan Ek–2 Yönetici Değerlendirme Formunda puanlar ver-mekten kaçınmamıştır.

4) Ek Puan Bölümü:

a) Kurucu Müdür Olarak Görev Yapanlardan, Kurucu Müdür Olarak Görev Yaptıkları Eğitim Kurumuna Yapılacak İlk Müdür Ataması Kapsamında Atanmak İs-teyenler İçin (8) puan: Eğitim Kurumları Yöneticileri Yönetmeliğinin “Tanımlar” başlığı altında yer aldığı üzere, “Kurucu Müdür: İlk defa eğitim ve öğretime açılacak olan kurumla-rı, kurumun amacına uygun eğitim ve öğretim hizmetlerine hazır hale getirmek üzere, eğitim ve öğretime açılıncaya kadar geçen süre içerisinde görevlendirilenleri ifade eder.” (Madde: 4/ğ) şeklinde tanımlanmıştır.Diğer maddelerinde ise kurucu müdürlerin kurumlara nasıl seçil-diği ve görevlendirildiği konusunda herhangi bir yasal düzenleme yada hukuka uygun bir öl-çüt bulunmamaktadır.Tam bir keyfilik ve sınırsız takdir hakkı ile seçilen bu müdürlere ayrıca 8 puan fazladan ek puan verilmiş olması, fırsat eşitliğine aykırıdır.Yine yargı yoluyla engellenmiş olan “takdir hakkı” kullanımını davalı idarenin bu şekilde dolaylı olarak kullan-maya çalıştığı anlaşılmaktadır.Bunu da sınırsızca uygulamaya çalışmaktadır.

5) Yöneticilik Hizmetleri Bölümü:

a) Yöneticilik Görevinde Görevlendirme Olarak veya Vekâleten Geçen Her Yıl İçin Müdür Yardımcılığına 0,84 puan; Müdür Başyardımcılığına (0,96) puan; Vekâle-ten Geçirilen Okul Müdürlüğü için ise (1,08) puan: Bu puanlamaya göre;5 yıl bu görevler-de geçici ya da vekâleten bulunmuş olanlara müdür yardımcılığı için 4,2 puan; müdür baş-yardımcılığı için 4,8 puan; müdürlük için ise 5,4 puan verilmektedir.

Ancak Eğitim Kurumları Yöneticileri Yönetmeliğinin “Tanımlar” başlığı altında yer aldığı üzere “Yönetici:Millî Eğitim Bakanlığına bağlı eğitim kurumlarında müdür, kampüs müdürü, müdür başyardımcısı, müdür yardımcısı görevlerinde bulunanları, ifade eder.” (Madde:4/ j) şeklinde tanımlanmakta olup, 31.01.1974 tarih ve 14785 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olan Devlet Memurları Geçici Süreli Görevlendirme Yönetmeliği kapsamında yapılmakta olan “Geçici Görevlendirme ya da Vekâlet” görevlerine herhangi bir atıfta bulu-nulmadığı ve başkaca bir yasal hüküm bulunmadığı için geçici ya da vekâleten yapılan yöne-ticilik görevlerinin asaleten yapılan yöneticilik görevinden sayılması yasal dayanaktan yok-sundur. Dolayısıyla da hukuksuzdur. Ayrıca 31.01.1974 tarih ve 14785 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olan Devlet Memurları Geçici Süreli Görevlendirme Yönetmeliğine göre, geçici olarak görevlendirilecek kişide aranacak şartlar konusunda “ Memurun, görevin gerektirdiği şartlara sahip olması ve yapılacak işin mesleği ile ilgili bulunması, bu görevde çalışmayı ka-bul etmesi ve çalıştığı kurumdaki kadronun 7 ve daha yukarı derecelerde olması hallerinde geçici olarak görevlendirilebilir” (Madde: 4) şeklinde belirtilen şartların dışında herhangi bir ölçüt belirlenmemiştir. Bu nedenle geçici ya da vekâletle görevlendirilen öğretmenlerin nasıl ve ne şekilde; hangi kıstaslara göre seçildiği belirsizdir; keyfidir. Sınırsız takdir hak-kı kullanılarak keyfi olarak seçilmiş olmaları nedeniyle hukuka uygun olarak atanmış olan asalet görevi gibi değerlendirilerek, bunlara puan verilmesi eşitliğe de aykırıdır. Keza eşit koşullarda yarışma kuralını da bozmaktadır.

Kaldı ki bu konuyla ilgili olarak Danıştay İkinci Dairesi 28.02.2007 tarihinde 2007/782 karar nolu kararıyla “Vekâleten görevlendirme hizmet gereği yapılan geçici bir uygula-ma olup, söz konusu kadrolara yasal koşulları taşıyanların atanması suretiyle sona erdi-rilmesi esastır. Buna göre vekâleten atanan personel, gerekli nitelikleri taşımış olsa dahi vekâlet edilen kadro/pozisyon unvanının kazanılmış hak olarak görülmemesi, vekâlet edilen sürenin de müdürlükte geçirilmiş gibi değerlendirilmemesi gerektiği tartışmasız-dır” şeklinde değerlendirme yaparak, geçici ya da vekâletle bu görevde geçirilen sürelerin yöneticilik görevinde geçmiş olarak sayılamayacağını karara bağlamıştır. Dolayısıyla bu Ek-2 Yönetici Değerlendirme Formu'nda geçici görevlendirme ya da vekâlet görevinde geçirilmiş olan sürelere puan verilmesi açıkça hukuka aykırıdır.

b) Yöneticilik Görevinde Asaleten Geçen Her Yıl İçin Müdür Yardımcılığına (1,32) puan; Müdür Başyardımcılığına (1,44) puan; Okul Müdürlüğü için ise (1,68) puan: Bu puanlamaya göre;5 yıl bu görevde bulunmuş olan müdür yardımcısına 6,6; müdür başyardımcısına 7,2; müdüre ise 8,4 puan verilmektedir. Bu puanlar geçici ya da vekâlet gö-revi ile karşılaştırıldığında geçici müdür yardımcılığında 6,6- 4,2= 2,4 fark var iken; Müdür Başyrd. lığında 7,2- 4,8=2,4 fark; geçici müdürlükte ise puan farkı 8,4–5,4=3 olmaktadır. Bu karşılaştırmaya göre asalet ile vekâlet arasında oluşan 2,4 ve 3 puanlık fark; toplam puan içinde %2–3 e tekabül etmektedir ve komiktir. Bu farklar belirleyici olmaktan çok uzak sem-bolik niteliktedir. Zaten yukarıda bahsettiğimiz gibi Danıştay İkinci Dairesinin 28.02.2007 tarih ve 2007/782 nolu kararına göre de vekâletlere ve geçici görevlendirmelere puan veril-mesi düşünülemez.

Yine bu uygulama ile sınav kazanarak ya da yürürlükteki yasal düzenlemelerle asaleten yöneticilik hakkını kazanmış olup, daha sonra özür grubu il dışı tayin vb. nedenlerle kendi isteği dışında bu asalet görevi elinden alınmış olanların “yeniden atama” kapsamında tekrar kazanılmış haklarını geri almaları da engellenmiştir. Davalı idare bu gibi durumda olanlara hiçbir hak tanımamış; asaleten yapılan idareciliklere sembolik puanlar vererek yasal problem-lerle karşılaşmamaya ve dava açılmasının önüne geçmeye çalışmıştır. Deyim yerindeyse “ sus payı” olarak verilen bu puanlar(cüzi) ile hukuk devleti ilkesi kıvrak bir hukuk hilesiyle etkisiz hale getirilmeye çalışılmıştır. Bu durumda kazanılmış hakkını geri almayı bekleyen yöneticilerin haklarını elde edemeyecekleri de mahkemenizin takdiridir.

Ek–2 de yer alan bir çelişkide Müdür Yetkili Öğretmenlik kavramıdır. Eğitim Kurum-ları Yöneticileri Yönetmeliğinin “Tanımlar” başlığı altında yer aldığı üzere Müdür Yetkili Öğretmen: Müdür normu bulunmayan ilköğretim okullarında sınıf öğretmenliği görevi ya-nında yönetim hizmetlerini de yürütmek üzere görevlendirilen öğretmeni (Madde:4/h)” şek-linde tanımlanmıştır. Müdür Yetkili Öğretmenlerin; aynı yönetmeliğin “Yönetim Kademeleri” bölümünde Üçüncü Kademe: C tipi eğitim kurumu müdürlüğü(Madde:6/c) olarak belirtilen görevlere eş değer olan müdür yetkililik görevinde çalıştıkları bilinmektedir.(Madde:15/2) de ise “en az bir yıl olmak kaydıyla müdür yetkili öğretmen olarak geçirilen süreler üçüncü ka-deme yöneticiliğinde geçmiş sayılır” denmektedir.Böylelikle;müdür yetkili öğretmen olarak geçen sürelere Ek-2 formunda puan verilmek istenmiştir. Müdür yetkili öğretmenlik hiçbir zaman MEB lığında bir liyakat ya da kariyer sonucu elde edilen bir görev değildir. Kaldı ki bu görev genellikle görevlerine ilk atanan sınıf öğretmenlerinin çalıştıkları köylerdeki birleşti-rilmiş sınıflı(1.–2.–3. sınıfların ve 4.–5.sınıfların birlikte okutulduğu),öğrencinin çok az oldu-ğu okullarda zorunluluktan(müstakil sınıflı okul olmadığından) icra edilen bir görevdir ve bu görevi sadece bir sınıf öğretmeni icra edebilir. Branş öğretmenleri olan(matematik, fizik, ede-biyat, tarih, resim…) öğretmenler ise meslek hayatları boyunca müdür yetkili öğretmen olarak çalışamazlar. Çünkü bahsettiğimiz gibi birleştirilmiş sınıflı bir okulda normları yoktur; her zaman için müstakil sınıflı okullarda çalışmak zorundadırlar. Müstakil sınıflı ilköğretim okul-larında ise müdür yetkili öğretmen normu bulunmamaktadır. Bu yüzden müdür yetkili öğret-menliğe asaleten idarecilik(müdürlük) için puan verilmesi hukuka ve fırsat eşitliğine aykırıdır.

6) Hizmet Bölümü:

a) Yöneticilikte Asaleten/Vekâleten/Görevlendirme Olarak Geçen Süreler Hariç Olmak Üzere Öğretmenlikte Geçen Her Yıl İçin (0,40) puan: Davalı idare bu uygulaması ile hizmet yılı az olan genç ve yetenekli; kendini sürekli yenilemeye çalışan, gelişmelere açık, teknolojiyi etkili kullanan öğretmenleri dezavantajlı duruma getirmiş; gençlerin önünü tıka-maya çalışmıştır. Bilindiği gibi ülkemizin en büyük sorunu gençlik ve önündeki engellerdir. Gençliğin eğitilmesi ve kanalize edilmesinin zorluğu bilinmektedir. Ülkemizin en büyük avantajının da genç nüfus olduğu düşünüldüğünde davalı idarenin bu uygulaması genç eği-timcilerin önünü açmak yerine tıkamakta; gençlere engel olmaktadır. Bu durum genç eğitim-cilerin moralini bozmakta motivasyonlarını azaltmaktadır. Mahkemenizce de bilindiği gibi ülkemizde 25 yaşında kaymakamlar, savcılar, hâkimler bulunmaktadır. Yüksek makamlardaki bu genç memurlar toplumumuza ve diğer gençlere iyi örnek teşkil etmektedir. Bu olumlu ör-nekler varken; genç eğitimcilere engel olunmaya çalışılması anlaşılamamaktadır.

Değerlendirmelerimizden görüldüğü gibi davalı idarece kariyer ve liyakatin önemi yok-tur. Yasal zorunluluk olduğu için kariyer ve liyakate önem verilmekteymiş gibi yapılmış fakat bunların içi boşaltılarak kadrolaşmaya zemin hazırlanmıştır. Ek–2 Yönetici Değerlendirme Formu için dava dilekçemizin bu bölümünde ileri sürdüğümüz hukuksal gerekçelerimiz dai-renizce yeterli bulunur, formun istediğimiz maddelerinin tümü ya da büyük bir bölümü için yürütmenin durdurulması ve iptal kararı verilerse, formun diğer maddelerinin de uygulanabi-lirliği ve işlevselliği kalmayacağından söz konusu formun tümü için yürütmenin durdurulması ve iptal kararı verilmesini istiyoruz.



YÜRÜTMENİN DURDURULMASI İSTEMİMİZİN GEREKÇESİ:

Görüldüğü gibi Ek-2'nin tamamı dikkate alındığında nesnel ölçütlerden daha çok öznel ölçütlere yüksek puanlar verildiği; davalı idarenin yargı engeliyle kullanamadığı “takdir hak-kı” puanını; Ek–2 formuna(Yönetici Değerlendirme Formu) yerleştirdiği sübjektif ve nesnel olmayan puanlamalarla tekrar kullanmaya çalışmaktadır

Bu yüzden:

Dava konusu maddelerde ileri sürdüğümüz hukuka aykırılıklar çok açıktır, ilk bakışta görülmektedir. Bilindiği gibi, davalı idare; idari yargı kararlarına uymamayı, oldubitti yarat-mayı siyasal kadrolaşma amacının gereği saymaktadır. Eğitim kurumu yöneticiliğinde halen yaşanan kargaşanın temelinde bu vardır. Bu davamızda kısa sürede yürütmenin durdurulması kararı verilmez ise aynı kargaşa yinelenecek, telafisi çok zor zararlar oluşacaktır. İdari Yargı-lama Kanununun(2577–27 İYUK) öngördüğü koşullar birlikte oluşmuştur. O nedenle olası iptal kararınızdan önce yürütmenin durdurulmasını da talep etmekteyiz.



DELİLLER :

1. Dava konusu Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticileri Yönetmeli ğinde değişiklik yapılmasına ilişkin yönetmelik

2. 24/04/2008 tarihli ve 26856 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Millî Eğitim Bakan-lığı Eğitim Kurumları Yöneticileri Yönetmeliği

3. 15.10.2008 tarih ve 27025 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Ek–2 (Yönetici değerlendirme Formu)

4. Danıştay İkinci Dairesi'nin 2006/558 ve 2006/493 esas sayılı kararları ve ilgili öteki kararları

5. Milli Eğitim Temel Kanunu ve Devlet Memurları Kanununda Değişiklik Yapılma-sına İlişkin Kanun

6. 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu

7. Her türlü yasal delil



HUKUKSAL NEDENLER :

1. İdari Yargılama Usulü Kanunu

2. Devlet Memurları Kanunu

3. Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun

4. Milli Eğitim Temel Kanunu

5. Dilekçemizde sözü edilen idari yargı kararları

6. İlgili öteki yasal düzenlemeler



SONUÇ VE İSTEM :

Açıkladığımız ve Mahkemenizin kendiliğinden gözeteceği diğer gerektirici nedenlerle, dava konusu 15 Ekim 2008 tarihinde 27025 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olan Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticileri Yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına ilişkin yönetmeliğin Ek–2 Yönetici Değerlendirme Formu'nun yürütmesinin durdurulması ve iptali ile yargılama giderlerinin davalı idareden alınmasına karar verilmesini arz ve talep ederim. Saygılarımla.28.10.2008

Ekler:

1. Eğitim Kurumları Yöneticileri Yönetmeliği

2. Ek–2 Yönetici Değerlendirme Formu

www.turkiyeegitim.com

 
F

feyza05

Ziyaretçi
Lütfen aynı konuyu birden fazla ve ilgisiz bölümlere açmayın, Teşekkürler...
 
G

GÖRKEM

Ziyaretçi
Birden fazla ilgisiz bölüme açmayın diyorsunuz ama ne olacak bu öğretmen camiasının hali. Bir avuç torpilli insanın elnde kaldı. Sesimizi duyanda yok. İşn garip tarafı herkes kulaklarını ve gözlerini kapatmış.
 
G

GÖRKEM

Ziyaretçi
26 mart 2005 yılında meb in yaptığı müdür yardımcılığı sınavını kazanıpta 2008 deki değerlendirmede puanı yükselenlerin başvuru yapamayacağını mehmet hocam söylemişti. Mehmet hocam bunu genelgeyi yorumlayarak mı söylediniz? Yoksa bakanlıktan duyum mu aldınız? Eğer yorumlayarak söylediyseniz yorumunuz yanlış. Çünkü sınavla ilgili kısımın ucu açık her iki anlama da gelir. Duyum aldıysanız ona bir şey demem. Ancak bildiğiniz gibi sınavın geçerlilik süresi ile ilgili eğitimsen in danıştayda eylülde açtığı ve devam eden bir dava var.
 
F

feyza05

Ziyaretçi
GÖRKEM' Alıntı:
Birden fazla ilgisiz bölüme açmayın diyorsunuz ama ne olacak bu öğretmen camiasının hali. Bir avuç torpilli insanın elnde kaldı. Sesimizi duyanda yok. İşn garip tarafı herkes kulaklarını ve gözlerini kapatmış.

Birden fazla yere konu açmakla sesinizi duyuramazsınız çünkü ben alakasız yerlere açılan konuları siliyorum:=) Sesinizi duyurmak mı istiyorsunuz? Site yöneticisi Mehmet Bey anasayfada  "Artık sizin de söyleyecek bir sözünüz olsun!!!" diye bir yer açmış sesimizi herkes duysun diyenler için.

 

KILIÇ

Bilge Üye
Kayıtlı Üye
Katılım
3 Kas 2007
Mesajlar
539
Tepki
0
Puan
0
sayın GÖRKEM aynı konuyu farklı farklı yerlere açmanız kanımca sesinizi duyurmaya yetmez. aksine basit ve önemsiz olarak algılanırsınız. 
 
G

GÖRKEM

Ziyaretçi
TAMAM DEĞERLİ SİTE YÖNETİCİLERİ LÜTFEN ÜYELİĞİMİ YARIN SAAT 17:00'A KADAR SONA ERDİRİN LÜTFENNNNNNN.
 

egitimciyiz

Yönetici
Katılım
24 Ağu 2007
Mesajlar
2,727
Tepki
6
Puan
38
Konum
Türkiye
hocam eger hala istıyorsanız hemen isteğinızı yerıne getıreceğim.bu sitede hersey gonulluk üzerinedir.asla ve asla kişisel istekler üzerine iş yapmayız.
 
U

uzman63

Ziyaretçi
site yönetimi arkadaşlarım  şu mesajları okuduktan sonra Eğitimciyim net ile ilgili bütün düşüncelerim de değişiklik olmaya başladı. neler  oluyor anlayamdım. bizler artık hoşgörümüzü kaybetmeye başlamışız.
görkem hocam bu kadar kırılgan olmayalım lütfen burada hepimiz arkadaşız. lütfen uyarıyı yanlış manada yorumlamayınız. moderatör arkadaşım aynı konu başka yerde açılmışsa lütfen  ilgisiz olduğunu düşündüğünüz  o mesajı  link vererek uygun yere taşıyınız. bu kadar basit.
kalp kırmak çok kolay ama onarmak malesef zaman alıyor. kusuruma bakmayınız. hakkınızı helal ediniz.

artık bende kendimi üyelikten silmek istiyorum.
 
F

feyza05

Ziyaretçi
uzman63' Alıntı:
site yönetimi arkadaşlarım  şu mesajları okuduktan sonra Eğitimciyim net ile ilgili bütün düşüncelerim de değişiklik olmaya başladı. neler  oluyor anlayamdım. bizler artık hoşgörümüzü kaybetmeye başlamışız.
görkem hocam bu kadar kırılgan olmayalım lütfen burada hepimiz arkadaşız. lütfen uyarıyı yanlış manada yorumlamayınız. moderatör arkadaşım aynı konu başka yerde açılmışsa lütfen  ilgisiz olduğunu düşündüğünüz  o mesajı  link vererek uygun yere taşıyınız. bu kadar basit.
kalp kırmak çok kolay ama onarmak malesef zaman alıyor. kusuruma bakmayınız. hakkınızı helal ediniz.

artık bende kendimi üyelikten silmek istiyorum.

uzman hocam sizi anlıyorum ve dediğiniz şey de yapılıyor zaten ama kopyala yapıştır yöntemiyle aynı konu ilgisiz her bölüme açılınca uyarmak zorundayım yoksa burada yönetici olarak bulunmamın bir manası yok sanırım, siz hakkınızı helal edin...
 
A

akkuru

Ziyaretçi
arkadaslar feyza hocam yanlıs seyler soylememıs yaa.aynı yazıyı noktası vırgulune bıle dokunmadan 30 yere acmak ne anlama gelıyoo.ewt denıldıgı gıbı bı kose acılmıs dusuncelerınızı acıkca orada paylasabılırsınızz.ewtt hos gorulu davranacagızz bırbırımıze ama ınsaf sızde bıraz mantıklı davranın...
Anlayısınızdan oturu tesekkur ederımm
 

egitimciyiz

Yönetici
Katılım
24 Ağu 2007
Mesajlar
2,727
Tepki
6
Puan
38
Konum
Türkiye
sanırım bu iş moda oldu.değerli arkadaslar bu konuda son kez yazıyorum artık.kimseyı uzmek değil sadece büyüyen sitemizde bazı şeyleri düzene sokmak arzusu içindeyim.ben kendimi asla site sahıbı değil sizinle birlikte bişiler paylaşmayı arzu eden biri olarak gördüm.en baştada dedim.paylaşmak gönül işidir.bu gönlü kendisinde görmeyen arkadaşlarımızın canı sağ olsun.kimseyi ne zorla bu siteye davet eder nede tutmak için kurallarımız dışı hareketlerde bulunuruz.
bu site artık her gun 15.000 kişinin ziyaret ettığı ve faydalandığı bir site.her önüne gelen konu başlığı açtığı zaman halimiz ne olur.giren arkadaşlar aradıklarını nasıl bulur.sizlerin bu konuda anlayış göstereceğinizi ümit ediyorum.ama anladığım kadarı ile  100 sorusuna cevap verilip derdine derman olmaya calısılıp 1 konuda uyarı alınca hemen silin demek bence bu siteye emeği gecenlere saygısızlıktır.

dediğim gibi paylaşmayı seven herkese kapımız sonuna kadar açık.
 

KILIÇ

Bilge Üye
Kayıtlı Üye
Katılım
3 Kas 2007
Mesajlar
539
Tepki
0
Puan
0
doğru sözlere ne denir ki: Feyza, mehmet ve akkuru arkadaşlarıma katılıyorum. ekleyecek fazla bişey yok arkadaşlar her şeyi incelikle söylemişler.
 
Üst Alt