Sahur, bereket kaynağıdır

  • Konbuyu başlatan bilge_66
  • Başlangıç tarihi
B

bilge_66

Ziyaretçi
Sahur, Efendimiz'in beyanına göre bereket kaynağıdır


"Hayat tarzı, mesai uygulaması, imsak vakti, dinlenme zorunluluğu vb. unsurlar, sahura kalkmamamızı daha cazib kılıyor." Mazeret veya mazeretleri izah sadedinde söylenen bu ve benzeri cümlelerden sonra sorulan soru şu; sahura kalkmadan oruç tutsak ne olur? Orucumuz Allah katında makbul müdür?
İki zıt cevabı var bu sorunun; evet ve hayır. Evet; çünkü sahur yapmak orucun olmazsa olmazlarından değil. Orucun olmazsa olmaz, yani tarifi imsak ile iftar arası yememe, içmeme ve ailevi münasebetten uzak durma ile sınırlı. Sahur bunlar arasında yok. O halde sahursuz oruç oruçtur.

Hayır; çünkü sahur Efendimiz'in beyanına göre bereket kaynağıdır. Sahura kalkmamak bu bereketten hem dünyevi hem de uhrevi mahrumiyeti netice verir.

Sahurda insan gün boyu aç ve susuz kalacağı ertesi gün için bir şeyler yiyip içerek hazırlık yapar. Ama bu, meselenin madde ile sınırlı bir tek yönüdür. Sahura sadece bu perspektiften bakmak ise insanı yanıltır. Başka boyutları da var sahurun. Vicdan aynasında yansıyan yönü bunlar sahurun. Bize 'hayır' dedirten de zaten bu vicdan perspektifinden görülen yüzü. Hayır cevabının gerekçeleri:

Bir; Efendimiz'den naklen yukarıda söyledik; bereket. İki; sahur uykunun en tatlı olduğu anda uykuyu, yatağı, istirahati Allah için terktir. Allah için terk edilen bu meşru işin mükafatı belki de ahirette kesintisiz istirahattir. Şöyle açıklama yapabiliriz; cehennem azabı ile kesilmeyen cennet, sahur için istirahatini kesen kişinin mükafatı olabilir.

Üç; sahura kalkma son tahlilde sahura kalkın diyen Nebiler Sultanı'na (sas) nedensiz, niçinsiz itaat demektir. Başka bir anlatım tarzı ile sahura kalkma "Ben hikmetini anlamasam da, madem ki O (sas) bize kalkmamızı emir buyurdu; kul olarak, O'nun ümmeti olarak bana düşen itaattir." deme manasını taşır.

Dört; sahura kalkan insan uyku mahmurluğu içinde bir şeyler atıştırıp hemen yatağa geriye dönmeyecek. En azından sabah namazı için hazırlıkta bulunacak. Dolayısıyla sahurda teheccüd namazı kılacak, Rabb'isine, Rabb'isinin "Yok mu bana dua eden, duasına icabet edeyim." dediği zaman diliminde dua dua yalvaracak, yakaracak. İşte içine girilen bu zaruri ve iç içe durum kişiyi Kur'an'ın teheccüd namazı için beyan buyurduğu "Teheccüd için yataklarından kalkar, cezalandırmasından endişe içinde, rahmetinden de ümitli olarak Rab'lerine dua edip yalvarırlar." (Secde,16) ayetine muhatap kılacak. Yani teheccüd ile, dua ile süslenen sahur, teheccüde öngörülen mükafatın yanı sıra ilave mükafatları da insana kazandıracak. Herkesin bildiği gibi teheccüd namazının mükafatı kabrin dar ve karanlık koridorlarında gün aydınlığı içinde reftare dolaşmaktır. O halde her şeye rağmen sahura 'itaat' deyip kalkanlar böylesi hatta bundan öte nice mükafatlara Allah'ın lütuf ve ihsanıyla hak kazanıyorlar demektir.

Gördüğünüz gibi sahura kalkma yeme içme ile sınırlı değil. Öyle boyutları ve dünyevi-uhrevi öyle kazanımları var ki sahurun, insan değil gecesinde uykusunu bölmek, bütün geceyi uykusuz geçirse değer.

AHMET KURUCAN
 

Benzer konular

Üst