C
cendere
Ziyaretçi
Ey, bu ülkenin sırtındaki kambur zihniyet. İşte milletin size cevabı !
Bugünlerde Devlet Tiyatroları’ndaki bir kısım sanatçının hedefindeyim. Yıllardır milletin vergileriyle beslenen bu insanlar, oyunun sonu yaklaştıkça çılgına dönüyor. Nafakası için alın teri döken Anadolu insanının verdiği vergilerle sürdükleri saltanatın sonu gelmek üzere. Onun için bütün kontrolden çıkmışlıklarıyla saldırıya geçtiler.
Niye mi ?
Çünkü bundan sonra milletin verdiği vergilerle kafa çekme dönemi bitiyor.
Çünkü bundan sonra milletin verdiği vergilerle yatarak para kazanma dönemi bitiyor.
Çünkü bundan sonra milletin verdiği vergilerle geçinip, milletin değerlerine sövme dönemi bitiyor.
Çünkü bundan sonra milletin verdiği vergilerden maaş alıp milletin inancına hakaret etme dönemi bitiyor.
Çünkü bundan sonra milletin seçtiği yöneticilerle sahnede alay etme dönemi bitiyor.
Çünkü bundan sonra sahneyi muhalefet arenası olarak kullanma dönemi bitiyor.
Çünkü bundan sonra devleti yönetenlere sahneden hakaret etme dönemi bitiyor.
Bu ülkenin insanı çalışıp ekmek parası mücadelesi verirken kendilerini elit, ayrıcalıklı, dokunulmaz gören bir grup tiyatrocu, kulakları Anayasa Mahkemesinden gelecek müjdeli kararda şarap partileri düzenleyip hükümeti düşürme planları yapıyor.
Çünkü onlara göre devleti elitler yönetir.
Çünkü onlara göre milletin aklı ermez.
Çünkü onlara göre millet güdülecek sürü.
Çünkü onlara göre millet üçüncü hatta beşinci sınıf insan.
Çünkü onlara göre zaman, sahneden savaş açma zamanı.
Çünkü onlara göre göbeğini kaşıyan adamlar geldiği gibi gitmeli.
Tahammülsüzlükleri, son kale gördükleri tiyatronun artık milletin değerleriyle barışacak olmasına,
Tahammülsüzlükleri tiyatroya milletinin değerlerini aşağılamayacak insanların girecek olmasına,
Tahammülsüzlükleri namaz kılanla alay etmeyecek insanların da tiyatro yapabilecek olmasına,
Tahammülsüzlükleri Ramazan ayında rakı sofrası kurmayacak insanların da sahneye çıkabilecek olmasına,
Tahammülsüzlükleri gittikleri turnelerde içip içip kavga çıkarmayacak insanlardan da tiyatrocu yetişecek olmasına,
Tahammülsüzlükleri Anadolu insanının tiyatroda ‘ben de varım’ diyecek olmasına.
Tiyatro her birimiyle teftiş geçiriyor. Bütün bunları ve dahasını kaybedecek olmanın korkusuyla saldırganlaşan bir kısım tiyatrocu şimdi giderayak bu millete son kazığı atmanın hesabı içinde. Yıllarca yapılanların hesabını veremeyen tiyatro yönetimi, saltanatın sona ereceğini anlayınca hiç olmazsa Ağustos ayındaki personel sınavını da yapıp öyle çekilmenin planları üzerinde çalışıyor. Hükümetin bu oyuna gelmemesi gerekiyor. Bu fırsatın verilmesi demek, tiyatronun en az 20 yıl daha milletin değerleriyle çatışması demektir.
İşte bunu söylediğimiz için koca koca tiyatrocular bize tehditler savuruyor, hakaretler ediyor.
Ey bu ülkenin sırtındaki kambur zihniyet !
Siz, ‘geleceğiniz varsa göreceğiniz de var’ diyorsunuz ya.
Siz, ‘size tiyatroyu dar etmeyen namerttir’ diyorsunuz ya.
Siz, ‘sizin karşınıza dikileceğiz’ diyorsunuz ya.
Siz, ‘size karşı elbirliğiyle karşı koyacağız’ diyorsunuz ya.
Siz, ‘bu kuruma girerseniz yolunuza taş koymayan namerttir’ diyorsunuz ya.
Ben de size, ‘siz’ dediğiniz millet adına diyorum ki:
Sizden korkan sizin gibi olsun.
Az kaldı.
Tiyatronun da milletle kucaklaşacağa günlere az kaldı.
ABDULLAH ABDÜLKADİROĞLU
06.Haziran.2008 16:38:15
Bugünlerde Devlet Tiyatroları’ndaki bir kısım sanatçının hedefindeyim. Yıllardır milletin vergileriyle beslenen bu insanlar, oyunun sonu yaklaştıkça çılgına dönüyor. Nafakası için alın teri döken Anadolu insanının verdiği vergilerle sürdükleri saltanatın sonu gelmek üzere. Onun için bütün kontrolden çıkmışlıklarıyla saldırıya geçtiler.
Niye mi ?
Çünkü bundan sonra milletin verdiği vergilerle kafa çekme dönemi bitiyor.
Çünkü bundan sonra milletin verdiği vergilerle yatarak para kazanma dönemi bitiyor.
Çünkü bundan sonra milletin verdiği vergilerle geçinip, milletin değerlerine sövme dönemi bitiyor.
Çünkü bundan sonra milletin verdiği vergilerden maaş alıp milletin inancına hakaret etme dönemi bitiyor.
Çünkü bundan sonra milletin seçtiği yöneticilerle sahnede alay etme dönemi bitiyor.
Çünkü bundan sonra sahneyi muhalefet arenası olarak kullanma dönemi bitiyor.
Çünkü bundan sonra devleti yönetenlere sahneden hakaret etme dönemi bitiyor.
Bu ülkenin insanı çalışıp ekmek parası mücadelesi verirken kendilerini elit, ayrıcalıklı, dokunulmaz gören bir grup tiyatrocu, kulakları Anayasa Mahkemesinden gelecek müjdeli kararda şarap partileri düzenleyip hükümeti düşürme planları yapıyor.
Çünkü onlara göre devleti elitler yönetir.
Çünkü onlara göre milletin aklı ermez.
Çünkü onlara göre millet güdülecek sürü.
Çünkü onlara göre millet üçüncü hatta beşinci sınıf insan.
Çünkü onlara göre zaman, sahneden savaş açma zamanı.
Çünkü onlara göre göbeğini kaşıyan adamlar geldiği gibi gitmeli.
Tahammülsüzlükleri, son kale gördükleri tiyatronun artık milletin değerleriyle barışacak olmasına,
Tahammülsüzlükleri tiyatroya milletinin değerlerini aşağılamayacak insanların girecek olmasına,
Tahammülsüzlükleri namaz kılanla alay etmeyecek insanların da tiyatro yapabilecek olmasına,
Tahammülsüzlükleri Ramazan ayında rakı sofrası kurmayacak insanların da sahneye çıkabilecek olmasına,
Tahammülsüzlükleri gittikleri turnelerde içip içip kavga çıkarmayacak insanlardan da tiyatrocu yetişecek olmasına,
Tahammülsüzlükleri Anadolu insanının tiyatroda ‘ben de varım’ diyecek olmasına.
Tiyatro her birimiyle teftiş geçiriyor. Bütün bunları ve dahasını kaybedecek olmanın korkusuyla saldırganlaşan bir kısım tiyatrocu şimdi giderayak bu millete son kazığı atmanın hesabı içinde. Yıllarca yapılanların hesabını veremeyen tiyatro yönetimi, saltanatın sona ereceğini anlayınca hiç olmazsa Ağustos ayındaki personel sınavını da yapıp öyle çekilmenin planları üzerinde çalışıyor. Hükümetin bu oyuna gelmemesi gerekiyor. Bu fırsatın verilmesi demek, tiyatronun en az 20 yıl daha milletin değerleriyle çatışması demektir.
İşte bunu söylediğimiz için koca koca tiyatrocular bize tehditler savuruyor, hakaretler ediyor.
Ey bu ülkenin sırtındaki kambur zihniyet !
Siz, ‘geleceğiniz varsa göreceğiniz de var’ diyorsunuz ya.
Siz, ‘size tiyatroyu dar etmeyen namerttir’ diyorsunuz ya.
Siz, ‘sizin karşınıza dikileceğiz’ diyorsunuz ya.
Siz, ‘size karşı elbirliğiyle karşı koyacağız’ diyorsunuz ya.
Siz, ‘bu kuruma girerseniz yolunuza taş koymayan namerttir’ diyorsunuz ya.
Ben de size, ‘siz’ dediğiniz millet adına diyorum ki:
Sizden korkan sizin gibi olsun.
Az kaldı.
Tiyatronun da milletle kucaklaşacağa günlere az kaldı.
ABDULLAH ABDÜLKADİROĞLU
06.Haziran.2008 16:38:15