Tarihe damga vuran 30 kadın... | Eğitimin Yeni Yüzü | Egitimciyim.Net

Tarihe damga vuran 30 kadın...

  • Konbuyu başlatan cendere
  • Başlangıç tarihi
C

cendere

Ziyaretçi
Tarihe damga vuran 30 kadın...
Tarihte yaptıklarıyla hafızalardan silinmeyen 30 kadını tanımak ister misiniz?


Tarihi değiştirdiler; fikrimiz sabit kaldı!

İcraatlarıyla tarihe yön veren 30 kadının hikâyesini anlatan Çimen’in kitabında; ilk Müslüman kadın olan Hz. Hatice’den bir fabrika işçisiyken kendisini uzayda bulan Tereşkova’ya; okyanusları aşan havacılık sevdasıyla hayatını uçmaya adayan Amelia Earhart’dan Allah’ın övgüsüne ve Hz. Muhammed’in (sas) cennet müjdesine mazhar olan Hz. Meryem’e kadar tarihin bu çok önemli kadın simaları yer alıyor.

“Geçmişe baktığımızda, erkek egemen bir seyrüseferin hüküm sürdüğünü görürüz. Kılıç kuşanıp fetih yapan, çağ açıp çağ kapatan, yaptığı bir konuşma ya da aldığı kararla kitleleri coşturan, atomu parçalayarak insanoğluna sınırsız enerjinin kapılarını açan, bazen kabul etmek istemesek de, çoğunlukla erkekler olmuştur. Peki, bu, tarihin beyazperdesinde hep erkeklerin başrol oynadığı anlamına mı gelir?” Gazeteci yazar Ali Çimen, bu sorunun cevabını arayanlar için, tarihe damgasını vuran kadınları kaleme aldı. ‘Tarihi Değiştiren Konuşmalar’, ‘Tarihi Değiştiren Savaşlar’, ‘Tarihi Değiştiren Olaylar’, ‘Tarihi Değiştiren Askerler’, ‘Tarihi Değiştiren Bilginler’den sonra Timaş etiketi taşıyan serinin devam kitabı ‘Tarihi Değiştiren Kadınlar’ da raflardaki yerini aldı. İcraatlarıyla tarihe yön veren 30 kadının hikâyesini anlatan Çimen’in kitabında; ilk Müslüman kadın olan Hz. Hatice’den bir fabrika işçisiyken kendisini uzayda bulan Tereşkova’ya; okyanusları aşan havacılık sevdasıyla hayatını uçmaya adayan Amelia Earhart’dan Allah’ın övgüsüne ve Hz. Muhammed’in (sas) cennet müjdesine mazhar olan Hz. Meryem’e kadar tarihin bu çok önemli kadın simaları yer alıyor.

Hz. Meryem: Uzun yıllar çocuğu olmayan bir çiftin, dünyaya gelmesi durumunda Allah’ın hizmetine adayacaklarını vaat ettiği bir çocuk olarak dünyaya geldi. Ailesi erkek olacağını tahmin ediyordu; olmadı. Yine de vaatlerini tuttular ve Hz. Meryem, Allah’ın sevgili kullarından biri oldu. Kavmine güzel ahlakıyla örnek oldu. Allah’ın Kuran’da övdüğü, İslam Peygamberi (sas) tarafından cennetle müjdelenen ve bugün milyarlarca insanın dualarına mazhar olan Hz. Meryem’di.

Hz. Hatice: Soylu bir ailenin, zengin kızı olarak doğdu. Günah ve haram denizinin ortasında ıslanmadan kıyıya ulaşmaya çalışan biriydi. İffetini kendine kalkan yaptı. Ticaretle daha da zenginleşti, kendisine yağan evlilik tekliflerini düşünmeden geri çevirdi. ‘Özel’ birini bekliyordu sanki. Nitekim bulacak ve yaşadığı dönemin tabularını devirircesine, evliliğin ilk adımını kendisi atacaktı. Evet, İslam Peygamberi’nin ilk eşi oldu ve O’nun misyonunu bir an bile tereddüt etmeden tasdik edecekti. Sonrasında kendisine yakışanı yapacak; malı ve canıyla İslam’a hizmet edecek, sevgili eşinin yanından ve davasından bir an olsun ayrılmayacaktı. O, İslam’a gönül veren ilk kadındı; Müslümanların anası Hz. Hatice’ydi.

Kösem Sultan: Çok uzak diyarlardan koparılıp, devrin en önemli, en bakımlı bahçesine, Harem’e bırakılan bu çiçek, çok uzun bir dönem kokusunu yitirmeden sahnede kaldı. Büyülü bir çiçek olmalıydı; devrin padişahı onsuz yapamadı. Solmamak için verdiği mücadelede, hiçbir engel tanımadı; ne evlat, ne torun... Hırsı ve belki de kendinden başka kimseyi sevememesi sebebiyle acımadı, üzülmedi. Tek bir emeli vardı: Hep başrolde olmak! Başardı, lakin zaman geldi nefret ektiği topraklarda, sadece nefret bitiyordu. Su testisi su yolunda kırıldı. Eş, anne, büyükanne, hangi rolü oynarsa oynasın her daim son derece tehlikeli olan bu zehirli çiçek; Hürrem Sultan ile başlayan ‘devletin dümenine yapışan pudralı eller’ zincirinin son ve en kanlı halkası Kösem Sultan’dı...

Rahibe Teresa: Genellikle Hintli olduğu sanılsa da Osmanlı himayesindeki Makedonya’da doğdu. Sade bir hayat sürüp olağanüstü şeyler yapabilme yeteneğiyle tarihe geçen nadir insanlardan oldu. Tüm ömrünü ‘düşküne yardım’a adayan bu kadın için söylenecek çok şey yoktu aslında. Milyarlarca dolarlık iyilik imparatorluğunun başında olmasına rağmen, hayata gözlerini yumduğunda, değeri sadece 1 dolar olan mütevazı bir elbisesi vardı üzerinde. O, yardım meleği Rahibe Teresa’ydı.

Benazir Butto: Pakistanlı bir toprak ağasının ilk çocuğu olarak dünyaya geldi. Toprak sahibi ve soylu bir aileye mensup olması sebebiyle, babasının geleneğine uyarak önce Amerika’da, sonra İngiltere’de eğitim gördü. Aileden miras alınan siyaset, onu iki kez ülkesinin başbakanı yaptı; ancak her ikisi de kısa sürdü. Birinde darbeyle, birinde ise yolsuzluk iddialarıyla görevinden alındı. ‘İslam ülkelerinin ilk kadın başbakanı’ sıfatını alan cesur politikacı, babasının kanlı akıbetine uğramaktan kurtulamadı. Babası askerî darbeyle, kardeşi suikastla ortadan kaldırıldı. Tüm bunlara karşın yılmadı. Bir kez daha ülkesinin idaresine soyunmuştu ki, bomba ve kurşunlar, onu da ortadan kaldırdı. Refah, çile, suikast, politik mücadele, başarı, sürgün, darbe gibi kelimelerle ilmek ilmek örülmüş bu hayatın sahibi, İslam ülkelerindeki ilk kadın başbakan Benazir Butto’dan başkası değildi.

‘Tarihi Değiştiren…’ serisinin çıkış noktası olarak kültür hazinemize katkıda bulunmayı gösteren Çimen, seçtiği 30 isimden bazılarının bilindik olmasına rağmen çalışmasında geniş yer verdiğini söylüyor. Bu kadınları tüm yönleriyle ele almaya çalıştığını anlatan Çimen, bütün bunların dışında adları pek bilinmese de icraatlarıyla seyri değiştiren, işlediği cinayetlerle insanlığın lanetini kazanmış Nazi Cadısı lakaplı İlse Koch ya da Transilvanya’nın kanlı kontesi Elizabeth Bathory gibi isimleri de okurların tanımasını istemiş. Tarihi değiştirenler serisine devam edeceğini söyleyen Ali Çimen, “Bu kitaplar, uzun süren araştırmaların ve geniş arşivlerin taranmasıyla ortaya çıkmıştır. Kültür hazinesine katkımız bundan sonra da bambaşka açılardan tarihe damgasını vurmuş, ‘Tarihi değiştiren…’ lerle devam edecek.” diyor.

Mehmet Rıfat Yeğen / Zaman Pazar

 

Benzer konular

Üst Alt