suları ıslatamadım

  • Konbuyu başlatan cendere
  • Başlangıç tarihi
C

cendere

Ziyaretçi
Suları Islatamadım

Savaştayım elli yıldır
Ömrüm geçti boşalt, doldur
Anlamadım bu ne hâldir
Birgün silah çatamadım

Suları ıslatamadım.

Ekin ektim başak yılan
Kuşandığım kuşak yılan
Yorgan akrep, döşek yılan
Birgün rahat yatamadım

Suları ıslatamadım.

Ne payem oldu, ne sayem
En doğruya varmak gayem
Düşüncemdir tek sermayem
Alan yoktur satamadım

Suları ıslatamadım.

Yolum yokuş, izim ayrı
Dilim yağsız, sözüm ayrı
Bedenimden özüm ayrı
Biri bire katamadım

Suları ıslatamadım.

Talipli yoktur sevgiye
Anlamadım, neden? Niye?
Canlar gücenmesin diye
Can attım, gül atamadım

Suları ıslatamadım.      Abdurrahim Karakoç
 

Benzer konular

C

cendere

Ziyaretçi
Mihriban

Sarı saçlarına deli gönlümü
Bağlamışlar, çözülmüyor Mihriban.
Ayrılıktan zor belleme ölümü
Görmeyince sezilmiyor Mihriban.

'Yâr' deyince, kalem elden düşüyor
Gözlerim görmüyor, aklım şaşıyor
Lâmbamda titreyen alev üşüyor
Aşk, kağıda yazılmıyor Mihriban.

Önce naz, sonra söz ve sonra hile...
Sevilen, seveni düşürür dile
Seneler, asırlar değişse bile
Eski töre bozulmuyor Mihriban.

Tabiplerde ilâç yoktur yarama
Aşk deyince ötesini arama
Her nesnenin bir bitimi var ama
Aşka hudut cizilmiyor Mihriban.

Boşa bağlanmamış bülbül, gülüne
Kar koysan köz olur aşkın külüne...
Şaştım kara bahtın tahammülüne
Taşa çalsam ezilmiyor Mihriban.

Tarife sığmıyor aşkın anlamı
Ancak çeken bilir bu derdi, gamı
Bir kördüğüm baştan sona tamamı...
Çözemedim... Çözülmüyor Mihriban.   Abdurrahim Karakoç

 
B

bilge_66

Ziyaretçi
BU da benim çok sevdiğim bir karakoç şiiridir

Eğdi Başını

Gitmişti makama arzuhal için
Bey dedi yutkundu eğdi başını
Bir azar yedi ki oldu o biçim
Şey dedi yutkundu eğdi başını

Kapıdan dört büklüm çıktı dışarı
Gözler çakmak çakmak benzi sapsarı
Bir konağa baktı alttan yukarı
Vay dedi yutkundu eğdi başını

Çekti ayakları kahveye vardı
Açtı tabakasını sigara sardı daldı
Neden sonra garsonu gördü
Çay dedi yutkundu eğdi başını

İçmedi masada unuttu çayı
Kalktı ki garsona vere parayı
Uzattı çakmağı ve sigarayı
Say dedi yutkundu eğdi başını

Döndü gözlerinde bulgur bulgur yaş
Sandım can evine döktüler ataş
Sordum memleketin nere gardaş
Köy dedi yutkundu eğdi başını

Yürüdü kör topal çıktı şehirden
Ağzına küfürler doldu zehirden
Salladı dilini vazgeçti birden
Oy dedi yutkundu eğdi başını
 
B

bilge_66

Ziyaretçi
Hakim Bey

Gene tehir etme üç ay öteye
Bu dava dedemden kaldı hakim bey
Otuz yıl da babam düştü ardına
Siz sağolun o da öldü hakim bey

Kırk yıl önce yani babam ölünce
Kadılıklar hakimliğe dönünce
Mirasçılar tarla takım bölünce
İrezillik beni buldu hakim bey

Yaşım yetmiş iki usandım gel git
Bini geçti burda yediğim zılgıt
Eğer diyeceksen bana ne öl git
Oğlumun bir oğlu oldu hakim bey

Sekiz evlek tarla bir geverlik su
Yüz yılda hüküme bağlanmaz mı bu
Kazanmasam da hu kazansam da hu
Canım ta bunuma geldi hakim bey

Keşife meşife damgaya harca
Kanımız kurudu harca da harca
Sayenizde avukatlar yıllarca
Fakiri yoldu da yoldu hakim bey

Mübaşir itekler katip zavırlar
Değişti bizde de güya devirler
Yüz yıl önce adam yiyen gavurlar
Tapucuyu aya saldı hakim bey

Kabahat sizde mi kanunlarda mı
Şaşırdım billahi yolu yordamı
Kızma sözlerime alam kadanı
Sıkıntıdan içim doldu hakim bey

Mülkün temeliydi adalet hani
Bizim hak temelde saklı mı yani
Çıkartıp da versen kim olur mani
Yoksa hırsızlar mı çaldı hakim bey

Hem davacı pişman hem de davalı
Bu yolda tükettik çulu çuvalı
Sabret makamından çalma kavalı
Sürüler ekine daldı hakim bey

 
B

bilge_66

Ziyaretçi
Dosta Doğru

İçimde uzayan her yol
Çıkar gider dosta doğru
Menekşe nergis Itır gül
Kokar gider dosta doğru

Zamanım yoğrulur gamla
Birleşir sabah akşamla
Ilık kanım damla damla
Akar gider dosta doğru

Gel bende gör sen gel beni
Durduramaz engel beni
Görmediğim bir el beni
Çeker gider dosta doğru

Beynim fırın bağrım tandır
Yanarım hayli zamandır
Sevgim bir yavru ceylandır
Seker gider dosta doğru

Ne saklarım ne gizlerim
Yalnızca onu özlerim
Tabutta bile gözlerim
Bakar gider dosta doğru
 
Üst